GÜNDEM - 27 Mayıs 2015 Çarşamba 11:57

Yaşlılara özel oyun alanı tasarladılar

A
A
A
Yaşlılara özel oyun alanı tasarladılar

Yaşar Üniversitesi öğrencileri, huzur evinde yaşlılarla görüşüp onların hayatlarını kolaylaştıracak tasarımlar için kolları sıvadı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2014 rakamlarına göre, 6 milyon 192 bin 962 kişi ile nüfusumuzun yüzde 8’ini 65 ve daha yukarı yaş grubundaki yaşlılar oluşturuyor.
Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü, Dünya İç Mimarlar Günü için “Her yaş(lı) için tasarım” temasıyla yaşlılar için tasarım geliştirdi. Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ile yapılan işbirliği çerçevesinde, yaşlılarla vakit geçirip ihtiyaçlarını, eksiklerini ve isteklerini belirleyen öğrenciler; onlar için kaza riskleri azaltılmış yeni yaşam alanları, birlikte oynayabilecekleri oyunlar, huzur evinde 20 kişilik günlük bakım merkezi olarak düzenlenecek alanı tasarladı.

YAŞLILARIN 3'TE BİRİ DÜŞÜYOR
Birleşmiş Milletler’in tanımına göre, bir ülkedeki yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının yüzde 8 ile yüzde 10 arasında olması, o ülke nüfusunun “yaşlı”, yüzde 10’un üzerinde olması ise “çok yaşlı” olduğu anlamına geliyor. Nüfus projeksiyonlarına göre, 1985 yılında yüzde 4,2 olan Türkiye’nin yaşlı nüfus oranının, 2023 yılında yüzde 10,2’ye yükseleceği ve “çok yaşlı” nüfuslu ülkeler arasında yer alacağı tahmin ediliyor. Dünya nüfusunun 8,3’ünü yaşlı nüfus oluşturuyor. En yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla yüzde 29,5 ile Monako, yüzde 25,8 ile Japonya ve yüzde 21,1 ile Almanya, Türkiye ise 228 ülke arasında 94. sırada yer alıyor. Ayrıca, birçok yaşlı yaşadığı ev ya da çevre, mobilyalar “yaşlılara uygun” tasarlanmadığı için zorluklar yaşıyor. Türk Geriatri Vakfı verilerine göre, yaşlılarda, düşmeler kazaya bağlı ölümlerin üçte ikisini oluşturuyor. Evde yaşayan yaşlıların yaklaşık üçte biri her yıl en az bir kere düşerken düşmelerin yüzde 40’ı hafif berelenme ve sıyrıkla atlatılıyor, yüzde 13 kadarında kafa travması, yumuşak doku hasarları, yüzde 5-10’unda da kırık oluşuyor. Yaşlıların yaşamına uygun olmayan tasarım ve çevresel faktörler, düşmelerde yüzde 50 gibi bir oranda etken olarak gösteriliyor.

HER YAŞLI İÇİN TASARIM
Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü akademisyenleri ve öğrencileri, bu rakamlardan yola çıkarak, bu yılki teması “Herkes için tasarım” olan Dünya İç Mimarlar Günü’nde, Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ile işbirliği yaparak yaşlıların daha güvenli, uygun ve rahat ortamlarda hayatlarını sürdürebilmeleri için “Her yaşlı için tasarım” etkinliği düzenledi. İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Başkanı Yrd. Doç.Dr. Zeynep Tuna Ultav, “Sosyal duyarlılıklı ve insan odaklı, engelli, yaşlı, genç herkes için tasarımı amaçlıyoruz. Daha yaşanabilir bir dünyada, bir milletin kalitesi, yaşlılara, engellilere ve çocuklara verdiği değerle ölçülüyor. Mayıs ayının son haftası Dünya İç Mimarlar Günü. Biz de bu yıl teması ‘Herkes İçin Tasarım’ olan bu günde yaşlılar için tasarım konusunu ele almak istedik. Sadece Yaşlılar Günü’nde kutlayarak değil, tasarım anlamında da onları düşündüğümüzü gösterip katkı sağlamamız gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Yaşlılara özel oyun alanı tasarladılar

HUZUREVİNDE YAŞLILARLA GÖRÜŞÜP ONLAR İÇİN TASARLADILAR
Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Zekeriya Alan, Müdür Yardımcısı Doç.Dr. Nil Tekin, hizmetleri, olanakları, yaşlı bakımının günümüzdeki anlamı ve değişen ihtiyaçlar, iç mimarinin ve tasarımın yaşlıların hayatındaki önemi konularında görüşlerini aktardı. Narlıdere Huzurevi’ne giden öğrenciler, yaşlılarla yaşadıkları ortamda görüşüp eski yaşamlarını dinleyip, ihtiyaçlarını, eksiklerini ve isteklerini belirledi. Doç. Dr. Yaprak Öz danışmanlığındaki öğrenciler, Nasıl Algılıyorlar temalı çalışmalarıyla yaşlıların neler bekledikleri, kurumda düzeltilebilecek noktaları tespit edip bir öneri listesi hazırladı. Mimarlar Banu Binat, Neslihan Şık ve Demans Koçu Figen Erkan danışmanlığındaki öğrenciler ise hem yaşlılar için kaza riskleri azaltılmış evler ve yeni yaşam alanları hem de huzur evinde yapılması planlanan 20 kişi kapasiteli Günlük Bakım Evinin tamamen yaşlıların rahat edebileceği özelliklere sahip iç mekan tasarımı ve güvenli bir iç mimari projesi ortaya çıkardı.

YAŞLILAR İÇİN OYUN VE OYUN ALANI
Öğretim görevlisi Ceren Polat ve Araştırma görevlisi Eda Paykoç danışmanlığındaki öğrenciler ise “Benimle Oynar mısın” konulu çalışmalarında, önce yaşlıların eskiden oynadıkları oyunları, şu anda nasıl bir oyun olursa oynamak istediklerini öğrendi. Yaşarlı öğrenciler, iki günün sonunda, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilen yaşlılardan tekerlekli sandalyedeki yaşlılara kadar herkesin katılabileceği, tüm sakinlerin isterse izleyici olarak katılabileceği “portatif bir oyun alanı” ile yeni bir “bilgi oyunu” tasarladı.

ESKİ MOBİLYALAR SÖZLÜĞÜ
Mimar Metehan Özcan ve Araştırma Görevlisi Ebru Bengisu danışmanlığındaki öğrenciler, “İletişim biçimi olarak iç mekan ve mobilya” konulu çalışmalarıyla, huzurevi sakinleri ile yaptıkları görüşmeler sonucunda günümüzde unutulan kelimeler ve mobilyaları öğrenip yazınsal ve görsel bir iç mekan ve mobilya sözlüğü oluşturdu. Etkinlik sonunda, ortaya çıkan projeler Narlıdere Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi yetkililerine sunuldu. Müdür Zekeriya Alan, özellikle Gündüz Bakımevi için hazırlanan projenin ve tasarlanan oyun alanının hayata geçirilebilir projeler olduğunu, öğrencilerin tespit ettiği bazı noktalarda da düzenlemelere gidebileceklerini ifade etti. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Bilecik, 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanına sahip Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü dolayısıyla kutlama mesajında, "Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" dedi. Bilecik İl Kültür ve Turizm Müdürü Serkan Bircan, Müzeler Günü’nü kutlayarak, "Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla ICOM (Uluslararası Müzeler Birliği) tarafından tüm dünyada her yıl 18 Mayıs Müzeler Günü olarak kutlanmakta olup, buna bağlı olarak farklı etkinlikler ile Müzeler Günü kutlanmaktadır. Bu yıl Milletlerarası Müzeler Konseyi (ICOM) ana tema olarak ‘Müzelerde Eğitim ve Araştırma’ belirlenmiştir. Eskiden müzelerimiz içinde bulundurduğu esere teşhir-tanzim ve depoculuk yapmaktaydı. Dünyada ve ülkemizde her alanda olduğu gibi müzecilik alanında da baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. En önemli değişme de artık müzelerimiz halkın eğitimi ulusal ve uluslararası konferansların, seminerlerin yapıldığı çeşitli sosyal ve kültürel faaliyetlerin düzenlendiği sergilerin açıldığı, bilimsel kazı ve yayınların yapıldığı toplumumuza yön veren eğitim ve kültür merkezleri haline gelmiştir" dedi. "Günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır" İl Müdürü Bircan açıklamasının devamında, "İlimiz tarihi zenginliği zengin kültürel mirası ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan kadim bir şeyi olmasından dolayı önemli bir konum ve stratejik durumdadır. Yapılan kazılarda ortaya çıkan buluntular ve akademik bilimsel çalışmalar doğrultusunda yakın zamanda milattan önce 3000’li yıllara dayanan uzanan bir tarihe geçmişinin bilinirliliği varken son yapılan bilimsel ve arkeolojik kazı çalışmalarında şehrimizin tarihi Bahçelievler Neolitik kazı çalışmalarında bizleri 9 bin yıl öncesine ve Batı Anadolu’nun en eski yerleşim yeri unvanını almamıza bunun yanında İnhisar’da Gedikkaya İn Mağarası kazı çalışmalarında ise günümüzden 16 bin 500’lü yıllara uzanan zengin bir tarih geçişinin olduğu aşikârdır. Dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun şehri olarak tanımladığımız gazi şehir Bilecik’te şu an Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı Söğüt ve Bilecik Müze Müdürlüğü bununla birlikte Bozüyük Belediyesi ve Bilecik Belediyesi’ne ait 2 önemli şehir müzemiz hizmet vermektedir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.