SPOR - 13 Temmuz 2016 Çarşamba 19:55

Yazıcıoğlu davasında takipsizlik kararına itiraz

A
A
A
Yazıcıoğlu davasında takipsizlik kararına itiraz

BBP’nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin takipsizlik kararına BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ve gazeteci İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş itiraz etti.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Belediye Meclis Üyesi Murat Çetinkaya ve Pilot Kaya İstektepe’nin hayatını kaybettiği kazaya ilişkin, aralarında dönemin Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’nin de yer aldığı 132 şüpheli hakkında, ‘ihmal, kasten öldürmek, suç delillerini yok etme ve değiştirme’ gibi suçlarla başlatılan soruşturmada, kovuşturmaya gerek görmeyerek takipsizlik kararı verilmişti.

Kahramanmaraş adliyesine 60 sayfalık itiraz dilekçesini sunan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, kapıda gazetecilere açıklama yaptı. Destici, “2 yıl önce bilindiği üzere bu dosyaya takipsizlik kararı verilmişti. Ve o karar Gaziantep’ten dönmüştü. Ve dosya tekrar burada bakılmaya başlandı. 2 yıl süren bir soruşturma kapsamında bir rapor beklendi. Ve bu raporun neticesinde de bir takipsizlik kararı verildi. Tabi bu karar verilmeden önce bizim taleplerimiz olmuştu. Yanı bu karara karşı biz uluslararası bağımsız kuruluşlardan bir rapor alacağımızı, bununla ilgili çalışma başlattığımızı ve Avrupa’ya gönderdiğimizi söylemiştik. Fakat bu karar beklenmedi. Bu kararın beklenmemesiyle birlikte 132 şüpheli hakkında bir kovuşturmaya yer olmadığına dair bir karar açıklandı. Bu karar başta bizleri, aileleri ve bütün milletimiz de bir infial uyandırdı. Ve gerçekten millet vicdanını ciddi bir şekilde rahatsız etti. Burada da yine ısrarlı bir şekilde hukuk yoluyla takibimizi sürdüreceğiz. Şimdi buraya itiraz dilekçemizi verdik bütün ailelerimizle, avukatlarımızla birlikte. Ve bu itirazımızdan önce geçtiğimiz hafta delillerin muhafaza edilmesiyle, korunmasıyla ilgili bir ara dilekçe vermiştik. Ama bugün ana itiraz dilekçemizi sunduk. Bu itirazımıza verilecek kararı bekleyeceğiz. Ve ondan sonra yeni yol haritamızı belirleyeceğiz. Bu dosyayı millet vicdanında rahatlatacak bir şekilde, tüm şüpheler aydınlatılmadan hiç kimse kapatamaz. Kimsenin kapatmaya gücü yetmez. Helikopterin düşme sebebi olarak yazılan, Çağlayancerit’ten son anda binen yolcu azami yük kapasitesini aştığı için düşmeye sebep olmuş. Eğer böyle bir şey varsa biz bütün iddialarımızdan vazgeçeceğiz. Ana düşme sebebi olarak pilotun görüş mesafesinin altında ya da belirli bir irtifanın altında uçtuğu söyleniyor. Ama bunu ispatlamak için helikopterin üzerinden keçilerin söktüğü bir beyinler var. Yani GPS aletleri var. Bu aletler bulunmadan bu aletler incelenmeden böyle bir sonuca varmak doğru değil. Eğer hava koşulları müsait değilse bu uçuşa neden izin verildi? Dosyanın içeriğiyle ilgili 60 sayfanın üzerinde bir itiraz dilekçesi sunduk. Tamamı delilli. Dolayısıyla biz bunların hepsinin aydınlatılmasını, bu şüphelerin ortadan kaldırılmasını ve hukukun başta aileler olmak üzere tüm kamuoyunu millet vicdanını rahatlatacak bir şekilde maddi delileri öne alarak, bir karar vermesini bekliyoruz” dedi.

Destici’nin konuşmasının ardından gazeteci İsmail Güneş’in eşi Yasemin Güneş kısa açıklama yaptı. Güneş, “7 yılda bu dosyanın takipsizlikleri birçok kez şahit olduk. Yine bir takipsizlik kararı ortaya çıktı. Bir gecede iddianamelerin hazırlanıp suçluların cezaevine girdiği gördük. Böyle bir dosyanın kapatılması bu kadar delil bilgi varken, çok manasız geliyor. Adaletin önce vicdanlarda sağlanması gerekiyor. Bunu sağlamayanların vicdanlarından emin değilim. İsmail’in çenesinin kırılma meselesi var. İsmail’in çenesinin kırılmasıyla ilgili bütün uzmanlarla görüşüldü. Dişlerinin arasında ayrılıklı kırık olan insan akşam 19.04’de kadar konuşması mümkün değil. İsmail aşağıya 600 metre nasıl indi? Bizim cihazlarımız nerede? 132 kişinin ismi belliyse bu kesinlikle faili meçhul bir olay değil” dedi.

Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu ise, “Ben 2009 yılında, ‘Türkiye’de yargı sistemi kişiye, zamana göre değişir durumda’ diye cümle kurmuştum. Maalesef ki çok üzgünüm bu sefer ikinci kez, yargı kişiye ve zamana karşı değiştiğini yaşayarak gördüm. Şunu herkes çok iyi bilsin. İnsanların adaleti verdiği adalet gecikebilir, gerçekleşmeyebilir. Ama Allah’ımın ilahi adaleti var ki o insanların boynuna er yada geçer” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.