GÜNDEM - 28 Kasım 2018 Çarşamba 11:04

Yedikule Zindanları akıbetini bekliyor

A
A
A
Yedikule Zindanları akıbetini bekliyor

Yaklaşık 4 yıldan fazla süredir vatandaşların ziyaretine kapalı olan Kamuoyunda Yedikule Zindanları olarak bilinen, Yedikule Hisarı akıbetini bekliyor. Tarihi hisarın bakımsız olarak atıl bırakılmış son durumu havadan çekilen görüntüler ile gözler önüne serildi.

Türkiye’nin en önemli açık hava müzelerinden birisi olan Yedikule Hisarı, en son müze olarak hizmet vermişti. Ancak bir dönem yüklenici firma ile yaşanan sorunlar nedeniyle kapatılmıştı. Yaklaşık 4 yıldan fazla kapalı kalan hisar akıbetinin ne olacağını bekliyor. Atıl olarak bırakılan hisarın son durumu havadan görüntülendi. Çekilen görüntülerde hisarın surlarının bazı kısımlarının harap olduğu gözükürken, surların üzerinde otların ve ağaçların büyüdüğü görüldü. Hisarın önünde bulunan ve geçmişte daha ufak surların bulunduğu yer ise yıllardır bostan olarak kullanılıyor. Kulelerin bir tanesinde ise orta kısmını kapatılması için yerleştirilen camların kırık dökük halde duruyor. 

Osmanlı Hazinesi Muhafaza edildi 

Yedikule Hisarı, zindan olarak anılsa da aslında yapılış amacı şehre gelen yabancı kralları ve yabancı ülkelerden gelen mevki sahibi kişileri görkemli olarak karşılamaktı. M.S. 413-439 yılları arasında, Kral II. Teodosios döneminde yapımı tamamlanan yapının bugünkü halini alması ise İstanbul’un fethinden sonra olmuştu.. İstanbul’un Fethi’nden önce bir süre hapishane olarak da kullanılan yapı, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde ise dönem dönem hapishane, darphane, sanat evi, hayvanat bahçesi olarak kullanıldı ve hatta bir dönem Osmanlı Hazinesi burada muhafaza edildi. 

Hisarda bulunan kulelerin hikayesi 

Zindanlara Yedikule denmesinin nedeni burada bulunan 7 ayrı kuledir ve her birinin hikayesi var. Zindan Kulesi, adıyla anlaşılacağı üzere zindan olarak kullanılan kuledir. Çıkan yangınlar nedeniyle ahşap katları oldukça fazla hasar görmüştür. Genç Osman Kulesi, Genç Osman’ın şehit edildiği yer olması nedeniyle bu ismi almıştır. Hazine Kulesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun hazinelerinin saklandığı kuledir. III. Ahmet Kulesi, bu kule deprem nedeniyle yıkılmış ve ayakta kalamadı. İsmini yapımında bizzat desteği olan III. Ahmet’ten alır. Cephanelik Kulesi, uzunca bir süre cephanelik olarak kullanılmıştır. 

Yeniçerilerin sancağı koruduğu kule 

Bayrak Kulesi, kuleler arasındaki en sağlamıdır ve günümüze kadar oldukça iyi bir vaziyette gelebilmiştir. Bizans zamanında Altın Kapı olarak bilinen ve kralların giriş yaptığı bilinen kapının hemen üzerindeki kuledir. Yeniçerilerin burada nöbet tutması ve sancağın burada yer alması nedeniyle adı Bayrak Kulesi olarak günümüze kadar gelmiştir. Top Kulesi, tarihte uzun süre hapishane olarak kullanılmıştır. Çıkan yangında büyük oranda hasar görmüştür.  

Ahmet Faruk Sarıkoç - İsmail Coşkun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.