GÜNDEM - 18 Ocak 2020 Cumartesi 21:37

Yeliz Yeşilmen, Bakanlıktan plaket bekliyor

A
A
A
Yeliz Yeşilmen, Bakanlıktan plaket bekliyor

Sosyal medyasında Türkiye’nin turizm bölgelerinin tanıtımını yaptığını söyleyen ünlü oyuncu Yeliz Yeşilman, “Ben hala Türkiye topraklarında turizm acentesi gibi gönüllü bir şekilde devam ediyorum. Kültür Bakanlığı bana bu anlamda umarım sahip çıkar. Plaket bekliyorum, insanlara maaş, para veriyorlar. Türkiye turizmini tanıtsın diye. Ben kendim yapıyorum bunu. Farkında olurlar umarım bir gün” dedi.

Ünlü oyuncu Yeliz Yeşilmen, okulların yarıyıl tatile girmesini fırsat bilerek çocuklarıyla birlikte Yalova’nın kaplıcalarıyla ünlü Termal ilçesindeki Terma City Otel’de tatilini geçiriyor. Yeşilmen, tüm ailesiyle birlikte tatili geçirdiklerini belirtti. Tatilinde Termal’in şifalı sularında yararlanan Yeşilmen, ilk kez Yalova’ya geldiğini söyledi.

“Evli, çocuklu gezgin” adında sosyal medyada bir sayfası olduğunu anlatan Yeşilmen, “Artık bir gezginim. Türkiye’nin çok farklı topraklarını Mardin’den Diyarbakır’a, Yalova’dan, Alaçatı’ya her yeri, gezilmeyen görülmeyen yerleri paylaşıyorum tüm detaylarıyla. Kafeleriyle, otelleriyle, turizmiyle. Mesela Yalova’nın şelalesi varmış, yaz olsa gidecektik. Bir de botanik bahçeleri varmış. Oraya gideceğim” diye konuştu.

Gezmeyi sevdiğini ifade eden Yeşilmen, “Şirince’den geldim. Şirince’ye gittik, üç gün önce sömestr başladı. Herkes yurt dışına gidiyor, Dubai’ye gidiyorlar, kayak merkezlerine yurt dışına gidiyorlar. Ben hala Türkiye topraklarında turizm acentesi gibi gönüllü bir şekilde devam ediyorum. Kültür Bakanlığı bana bu anlamda umarım sahip çıkar. Bunu niçin insanları tutuyorlar. Plakette bekliyorum, insanlara maaş, para veriyorlar. Türkiye turizmini tanıtsın diye. Ben kendim yapıyorum bunu. Farkında olurlar umarım bir gün” ifadesini kullandı.

Mehmet Ali Erbil’i farklı şehirlerde olduğu için sık ziyaret edemediğini fakat kızıyla irtibatlı olduğunu ve bilgileri ondan aldığını söyleyen Yeşilmen, şunları kaydetti:
“İyileşti, tekrar yoğun bakımda. Maalesef vücut hastalığa teslim olduğunda ne kadar dirayetli de olsan mücadele de etsen bir daha bir daha yenilebiliyorsun. Benim için çok değerli, çok kıymetli. Hayatımdaki birçok şeyi ona borçluyum. Türkiye’ye bir Mehmet Ali Erbil gelmedi. Hem zekâsıyla, hem halka olan ilgi alakası, halkın onu çok sevmesi, muzip esprileri her ne kadar belden aşağı da olsa halk onu kaldırdı. Şuan birisi çıkıp yapsa herhalde taşlarlar. Ama bir tek ona yakışıyordu, belden aşağı espriler, bir tek anlıyordu, o güldürüyordu. Bu kötü bir şey, yüzümüzü güldüren insanların azalması kötü bir şey.”

"Cem Yılmaz’ı komik bulmuyorum"

Türk sineması ve televizyon tarihinde Mehmet Ali Erbil’in önemli bir figür olduğuna dikkati çeken Yeşilmen, günümüzdeki komedi filmlerini beğenmediğini belirterek, “Bir Cem Yılmaz var. Açıkçası Cem Yılmaz’ı komik bulmuyorum. Gösterilerini beğeniyorum ama filmlerini beğenmiyorum. Şahan var. Ama bunların halkla diyaloğu yok. Toplumun böyle bir insana ihtiyacı vardı, öyle birisi ekranda yok. Zaten magazine döndü, saçma sapan yarışmalar, programlar. Şifa diliyoruz, dua ediyoruz. Savaşır inşallah. Keşke birilerini yetiştirseydi ama kimse kimsenin boşluğunu dolduramaz. Belli olmaz tekrar karşımıza çıkabilir” dedi.

İleride televizyonla ilgili projeler düşündüğünü kaydeden Yeşilmen, “Gece magazini yapmak istiyorum. Hep sabah yapıyorlar, gece masaya oturup tek başıma giflerimle, biraz sanal bir magazin yapmak istiyorum. Haftanın 5 günü canlı yayın istiyorum. Dizi olayı düşünmüyorum. Belki sinema olabilir. Artık çalışma hayatına döndüm. Sosyal medyada çalışıyoruz artık bir nevi. Bunu televizyona taşımak istiyorum. Kadınlar makinelerine başladık. Mesela Yalova’da kadınlar matinesi yapalım, organize edin. Yalovalı kadınlar eğlensin, stres atsın. Burada bu tür etkinliklerin çok olması lazım. Televizyon ve sinema olabilir. Yalova sokaklarında limuzinle gezdik. Sahili de çok temiz ve güzel görünüyordu, yazın da gelmek isterim. Yazın daha çok organizasyon olur bizler de daha çok geliriz umarım.” şeklinde konuştu.

Kaldığı oteldeki odada daha önce Bülent Ersoy’un kaldığını hatırlatılan Yeşimen, “Bülent Hanım kalmış bana nasip oldu. Bülent Hanım’ın kaldığı bir oda. Bir kraliçeden, bir sultana devir olurdu diye düşünüyorum. Ben daha çok tadını çıkarıyorum. Süt banyom falan var. Bülent Hanım çok vakit geçiremedi, ben 3-4 gün vakit geçirmek istiyorum. Havasını her yerde hissediyorum. Benden sonra kime nasip olacak merak ediyorum” açıklamasında bulundu.

Emre Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.