SAĞLIK - 26 Temmuz 2022 Salı 10:38

Yeni trend: Yenidoğan hemşireliği

A
A
A
Yeni trend: Yenidoğan hemşireliği

Bebeğini yeni kucağına almış ebeveynler, özellikle hastaneden çıktıktan sonra bebeğin bakımı konusunda endişe yaşıyorlar. Kulaktan dolma bilgilerle bebeğine zarar vermeden bakmak isteyen anne ve babalar doğumdan sonra evde yenidoğan bakım hizmeti alıyor.

Yenidoğan bakımı hem ebeveynler için hem de bebek için oldukça sancılı bir süreç. Doğum sonrası hastaneden çıkıp, anne ve babaların bebekle baş başa kalması ile başlayan süreçte yenidoğan hemşireleri bebeğin ve annenin ilk 28 günlük süreçte tüm ihtiyaçlarının nasıl karşılanması gerektiği ile ilgili destek sağlıyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Bahar Nur Kanbur, yenidoğan bebeğin bakımının nasıl olması gerektiği ve yenidoğan hemşireliği hakkında bilgi verdi.

Doğumdan sonraki ilk 28 gün çok önemli

Doğumdan sonraki ilk bir aylık dönem, anne ile bebek arasındaki iletişimin kurulduğu en önemli dönemdir. Bu dönemde hem annenin bedensel ve duygusal durumunda hem de ev ortamı ve sosyal hayatta değişikliklerin en yoğun yaşandığı dönem oluyor. Kadınların özellikle bu dönemde çevresindekilerin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Bahar Nur Kanbur:

“2018’de yapılan çalışmada annelerin doğum sonrası dönemde bebek bakımı ve beslenmesi konusunda desteğe ihtiyaç duyduğu ortaya çıktı. Ailelerin, doğum sonrası hastanede geçirilen sürede donanımlı hizmet alamadıkları dönemler oluyor. Bununla birlikte taburcu edildikten sonra evde annenin dinlenmesi, evdeki güncel yaşantının devam etmesi, bebeğin aileye uyum sağlaması gibi durumlar göz önüne alındığında yenidoğan hemşireleri aileye destek sağlamaktadır.” dedi.

Bebeğin muhtemel sorunlarının belirlenmesine yardım eden ve çözüm üreten yenidoğan hemşireleri, yenidoğan konusunda pratik tecrübeye sahip oldukları için anneye emzirmede, bebek bakımında ve sağlık takibi konusunda yardımcı oluyor.

Bebeğin beslenme, bakım ve gelişim süreçlerine destek oluyorlar

Yenidoğan bakımında, bebek bakımı, uyku düzeni, tam ve yeterli emme oldukça büyük bir öneme sahip. Yenidoğan hemşireleri, anne ve bebek için uygun ev ortamının (uygun oda ısısı, nem oranı, ihtiyaçların belirlenmesi) hazırlanmasını sağlar. Bebeğin gelişim sürecinde kilo, boy, baş çevresi ve aşı takibini yapılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda bebeğin beslenmesi, banyosu, masajları, gaz ve pişik bakımı ve acil durumlarda yapılması gerekenler hakkında da aileye pratik bilgiler verir. Dr. Öğr. Üyesi Bahar Nur Kanbur, yenidoğan hemşirelerinin; annenin, bebeğin beslenme, bakım ve gelişim süreçlerine hâkim hale getirilmesini sağladığını, bu yüzden ailelerin bilinçli bir destek almak için bu işin eğitimini almış yenidoğan hemşirelerinden yardım alabileceklerini vurguladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.