GÜNDEM - 23 Ağustos 2017 Çarşamba 10:31

Yeşilçam’ın 38 yıllık figuranının Beyoğlu sokaklarında yaşam mücadelesi

A
A
A
Yeşilçam’ın 38 yıllık figuranının Beyoğlu sokaklarında yaşam mücadelesi

Yeşilçam’ın önemli filmleri arasında gösterilen 100’ü aşkın filmde rol alan ve 38 yıldır figüranlık yapan 62 yaşındaki Ziya Çirkin namı diğer ‘Çirkin Ziya’, yaşamını kimseye muhtaç olmamak için sokaklarda org çalarak sürdürüyor. Sokaklarda yaşam mücadelesi veren Çirkin, eski filmlerinden konuştukça hüzünleniyor.

Yeşilçam’ın duayen sanatçıları Kemal Sunal, İlyas Salman, Fikret Hakan, Cüneyt Arkın gibi bir çok sanatçıyla aynı sahneyi paylaşan ve bazen kamera arkası bazen de dizilerde oynayan Ziya Çirkin şimdilerde o eski parıltılı günlerinden uzak bir şekilde sokaklarda org çalarak yaşama tutunmaya çalışıyor. 10 yaşında Kayseri’deki baba evinden çıkıp İstanbul’a gelerek tam 38 yıl boyunca beyaz perdeye emek veren Ziya Çirkin, anne ve babasını kaybettikten sonra maddi zorluklar yaşamaya başladı. Geçirdiği kaza sonucu yürüme zorluğu da çeken’ Çirkin Ziya’, aldığı özürlü maaşını da ablalarıyla arasında çıkan dava meselesi yüzünden alamıyor. Bir dönem sokaklarda da kalan emektar figüran Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde beraberinde getirdiği org’unu çalarak geçimini sağlamaya çalışırken oynadığı filmlerin afişlerini ve fotoğrafları de kendisini dinlemeye gelenlere sunuyor.

Yeşilçam’ın 38 yıllık figuranının Beyoğlu sokaklarında yaşam mücadelesi

“Yeşilçam artık bitti ”

Beyaz perdenin yok olmaya başladığını belirten Yeşilçam’ın emektar figüranı Ziya Çirkin, “Birkaç başrol oynadığım filmim var onun dışında sadece figüran olarak oynadım, jön olamadım. Adıyaman’da ‘Sarı Güller’ filmi çektik birde ‘Mutlu Olmak’ diye bir kısa bir dizi vardı oralarda başrol oynadım. Bunların dışında figüran olarak; Korkusuzlar, Üvey Baba, Ver Elini Kayınço ve birçok dizide rol aldım. Büyük oyuncularla da Kemal Sunal, İlyas Salman, Fikret Hakan gibi sanatçılarla çalıştım. Bazen kamera arkası bazen de beyaz perde de tam 38 yılımı geçirdim. Şu anda eskiye göre rağbet kalmadı ajanslar bitti beyaz perde yok olmaya başladı, Yeşilçam bitti artık Yeşilçam diye bir şey kalmadı” dedi.

Yeşilçam’ın 38 yıllık figuranının Beyoğlu sokaklarında yaşam mücadelesi

Yaşam mücadelesini sürdürmek için org çaldığını belirten Çirkin, “ Benim herhangi bir sosyal güvencem yok. Çok küçük yaşlarda ben İstanbul’a gelip çalışmaya başladım ve 38 senemi verdim figüranlığa şu anda Beyoğlu’nda org çalıyorum. Annem ve babam vefat etti o ara sağlık sıkıntılarım da oldu o zaman sinemaya ve müziğe tövbe ettim ama kimseye boyun eğmemek için sokaklarda org çalarak geçinmeye çalışıyorum. Bazen vefalı insanlar çıkıyor yardımcı olmak için bazense kimse olmuyor.Bir dönem sokaklarda kaldım arayıp soran olmadı. Bir iş adamı bana bir göz oda tuttu şimdi orada yaşıyorum” şeklinde konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülen İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan’da bulanan üniversitelerin ortak olduğu, toplamda 2 milyon 745 bin Euro bütçeli "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık ve küresel ısınma ile ilgili projeler üreten ALKÜ’de bu kapsamda sene başında önemli bir projeye imza atılmıştı. Türkiye ayağı ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Yüzde 90’ı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen toplam bütçesi 2 milyon 745 bin 200 euro olan projede iklim değişikliği, kuraklık ve nüfus artışının neden olduğu su kıtlığı gibi Akdeniz bölgesinin en acil sorunlarından birini ele alıyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Doç. Dr. Arslan hedefleri anlattı Katılımcı ve disiplinler arası yaklaşımıyla SWAMED projesinin su krizine karşı pratik çözümler sunmayı ve Akdeniz genelinde sürdürülebilir tarımsal kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığını söyleyen Doç. Dr. Fırat Arslan, "Sulanan tarım için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirmenin temel hedef olarak belirlendiği SWAMED Projesi ile çok paydaşlı bir yaklaşımla birlikte tasarlanmasının ardından Tunus, Türkiye, Mısır ve Yunanistan’daki dört pilot bölgede test ediliyor. Proje süresince çiftçiler, su otoriteleri ve araştırma kurumları aktif olarak sürece dahil ediliyor. SWAMED kapsamında, Verimli sulama için Karar Destek Sistemi (DSS) geliştirilmesi, dört ülkede pilot uygulama ve testler, anketler, çalıştaylar ve odak grup toplantıları ile eğitim ve paydaş katılımı, tanıtım materyalleri ve videolar gibi iletişim çıktıları, sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma planı hazırlanması hedefleniyor" dedi. Akdeniz ortaklığı ile güçlenen proje Projenin koordinatörlüğünü İtalya’daki Campania Üniversitesinden Luigi Vanvitelli (İtalya) koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Tunus’tan Kuzey Afrika Devletleri Bölgesel Uzaktan Algılama Merkezi (CRTEAN), Mısır’dan Mısır İngiliz Üniversitesi (BUE), Yunanistan’dan Aristoteles Üniversitesi (AUTH) ve Türkiye’den de Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ortak kurum olarak çalışıyor. Bunun yanında İlişkili ortaklar arasında ise Alanya İlçe Tarım Müdürlüğü ve Tunus Medjez El Bab Mühendislik Yüksekokulu bulunuyor. Daha akıllı ve sürdürülebilir bir tarıma doğru Proje koordinatörü Prof. Luigi Zeni, "SWAMED, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir Akdeniz tarımına yönelik somut bir adımdır. Gelişmiş teknolojiyi paydaş katılımıyla birleştirerek su yönetimini iyileştirebilir, israfı azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz" dedi.