EĞİTİM - 01 Ağustos 2017 Salı 17:52

YÖK'ten üniversite-sanayi iş birliğine yeni model

A
A
A
YÖK'ten üniversite-sanayi iş birliğine yeni model

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile ASELSAN arasında "ASELSAN Akademi Lisansüstü Eğitim Programı" iş birliği protokolü imzalandı.

YÖK ile ASELSAN arasında "ASELSAN Akademi Lisansüstü Eğitim Programı" iş birliği protokolü, YÖK Başkanı Yekta Saraç, ASELSAN Anonim Şirketi adına Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özkol ve ASELSAN Genel Müdürü Dr. Faik Eken tarafından imzalandı. YÖK'te gerçekleştirilen imza töreninde konuşan YÖK Başkanı Saraç, Türkiye'nin küresel rekabet ortamında 2023'te dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olma hedefinin başında Ar-Ge odaklı büyüme olduğunu kaydetti. Saraç, "Protokol kapsamında ASELSAN'ın insan kaynağının niteliğini bilgi ve bilim temelli olarak daha da artırılmasına yönelik ülkemizin alanlarında başarılı üniversitelerinde doktora yapabilmeleri mümkün olabilecektir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 2023 hedefi dikkate alındığında, ülkenin hedefine ulaşabilmesinin nitelikli bilgi ve insan faktörü ile mümkün olabileceğinin altını çizen Saraç, "Ülkemizde yükseköğretime erişim ve yükseköğrenimin artırılması 2000'li yıllardan önce çözümlenmesi gereken en önemli sorun iken özellikle 2003-2014 arasında bu konu da sayısal açıdan çok önemli gelişmeler sağlanarak, bir sıçrama yaşandı ve yatay büyüme olarak adlandırabileceğimiz büyümeye ülke olarak şahit olduk. Yükseköğretim sistemimizdeki son 10 yılda yaşanan bu büyüme sürecinin bundan sonraki aşaması da nitelik ve kalite bakımından büyümedir" açıklamasında bulundu.

Son iki buçuk yıl içinde YÖK'ün, ilgili tüm paydaşlarıyla gerçekleştirdiği ve kamuoyu ile paylaştığı girdi ve süreç odaklı pek çok yeniliği gerçekleştirdiğine dikkati çeken Saraç, bunların başında Kalite Kurulu'nun oluşturulması ve misyon farklılaşması odaklı ihtisaslaşma olduğunun ifade etti. Saraç, "Bugün imzalanacak protokolle bu girişimlerimizle bütünleşik bir yapı içerisindedir. Türk yükseköğretim sisteminde bu yapısal değişim sürecini başlatabilmek ve başarıyla sürdürebilmek için nitelikli insan kaynağına öncelikli ihtiyaç olduğumuz açıktır" şeklinde konuştu.

YÖK'ün doktora derecesine sahip insan kaynaklarının nicelik ve niteliğinin artırılmasına yönelik olarak 100/2000 Doktora Projesini hayata geçirdiklerini hatırlatan Saraç, şunları kaydetti:
"Yeni YÖK'ün stratejik yaklaşımı ile hayata geçirilen bu projeler Türk yükseköğretiminin keyfiliğe ve mühmelliğe bırakılmadığını göstermekte ve bilimsel bir metotta ve rasyonel bir tarzda yeniden şekillendirilmesine katkı sağlamaktadır. YÖK, bilim hayatını üniversitelerimizin bilimsel gücüyle tekrar şekillendirmeye ve yükseköğretimi kalite, ihtisaslaşma ve öncelikli alanlar, nitelikli kavramlarla yeniden yapılandırma gayreti içindedir."

"Üniversite-sanayi iş birliği sürecine yeni ve yenilikçi bir model daha dahil etmiş olacağız"

YÖK Başkanı Saraç, ASELSAN ile yapılan protokolü önemsediklerinin altını çizerek, "Ülkemizin sadece savunma sanayiindeki liderliği ile değil, sanayi sektörünün öncü kurumu olan ASELSAN ile lisansüstü eğitim odaklı ASELSAN akademi sürecini başlatmak üzere bir protokol imzalayacağız" dedi.
Saraç, protokolle ilgili ise şöyle konuştu:
"Protokol kapsamında ASELSAN'ın insan kaynağının niteliğini bilgi ve bilim temelli olarak daha da artırılmasına yönelik ülkemizin alanlarında başarılı üniversitelerinde doktora yapabilmeleri mümkün olabilecektir. YÖK olarak bu süreçte koordinasyon ve yönlendirici bir rol üsteleneceğiz. Bu şekilde Yeni YÖK olarak akademi vasıtası ile ülkemizde uzun süredir konuşulan üniversite-sanayi işbirliği sürecine yeni ve yenilikçi bir model daha dahil etmiş olacağız."

"Çağı yakalayan insan kaynağını yetiştirirsek arkasından teknoloji ve sanayi kendi kendine yükselecektir"
ASELSAN Elektronik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Özkol ise "Ülkemizin 4 güzide üniversitesi bir araya gelerek ASELSAN gibi savunma sanayinin amiral gemisi kabul edeceğimiz bu kuruluşla birlikte sanayi-üniversite iş birliği yüksek lisans programını ortaya koydu" ifadelerini kullandı. Özkol, insan kaynağı yeterli değilse istenilen sistemlere sahip olunulsa bile gereken verimin alınamadığını söyleyerek, "Şunun farkındayız, biz yeterli, bilgili, donanımlı, çağı yakalayan insan kaynağını yetiştirirsek arkasından teknoloji ve sanayi kendi kendine yükselecektir" dedi.

Proje kapsamında, ASELSAN personelinin Gazi Üniversitesi, ODTÜ, Gebze Teknik ve İstanbul Teknik Üniversitelerinde, ASELSAN'ın misyon ve vizyonuna uygun savunma sanayii alanında yüksek lisans ve doktora tez, araştırma konularında eğitim alması sağlanacak. Endüstriyel Lisansüstü Eğitim Programı ile ASELSAN'ın sahip olduğu teknoloji ve bilgi birikiminin geliştirilmesi ve sürekliliğinin sağlanması hedefleniyor. Akademik yeterliliğe sahip personelin savunma projelerinde görevlendirilmesi ile savunma sanayii alanında kritik teknolojilerin millileştirilmesi ve başarıyla sonuçlandırılmasına ivme kazandırılacak. ASELSAN Akademi Programı, ASELSAN'ın ve Türkiye'nin kritik teknolojilerinde gelişimini sağlayarak, rekabet gücünü artıracak. Programa katılan ASELSAN personeli, çalıştığı projelerini endüstriyel tez kapsamında gerçekleştirerek lisansüstü diploma sahibi olacak. Akademik tecrübeleri olan üniversite öğretim üyeleri, doğrudan endüstrinin projelerine dahil olarak endüstriyel tecrübeleri ile eğitim ve teknolojisine katkıda bulunacak. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da sağlıklı yaşam için pedal çevirdiler Muğla’da sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bisiklet turunda bir araya gelen vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Muğla’da her yıl gerçekleştirilen Yeşilay Bisiklet Turu’nun bu yıl 11.’si gerçekleştirildi. Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın startını verdiği etkinlikte, protokol üyeleri ve vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Yeşilay’ın 2011 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği bisiklet turu, bu yıl da Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirildi. "Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim" sloganıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlik, Muğla’da da büyük ilgi gördü. Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Muğla Yeşilay Spor Kulübü ve Yeşilay Şubesi’nin işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Muğla Valisi İdris Akbıyık, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek bisiklet turunun startını verdi. Vali Akbıyık’ın yanı sıra, Vali Yardımcısı Murat Kahraman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Yakup Kütük, İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim, Yeşilay Muğla Şubesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Çevikbaş, Yeşilay Muğla Spor Kulübü Başkanı Ebru Uyan, Bisikletçiler Muğla İl Temsilcisi İlker Cömert ve vatandaşlar da etkinliğe katıldı. Bisiklet turu, Muğla Valiliği önünden başlayıp Ortaköy Mahalle kahvesi önünde sona erdi. Bu etkinlikle birlikte, sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandı.
Muğla Akdeniz’in suyu bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşuyor Muğla’nın Datça ilçesinde geleneksel hale gelen etkinlik çerçevesinde Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşacak. Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, Ege Denizi’ne dökülecek. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü’nün bu yıl 23.’sü gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılmasının ardından başlayan törende Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine Akdeniz suyu dolduruldu. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan Akdeniz’in suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Testilere doldurulan sular, yürüyüşün ikinci etabı olan Gereme koyu Katıyalı mevkiinde Ege Denizi’ne dökülecek. “İnşallah çocuklarımız torunlarımız devam ettirir” Törenin açılışında kısa bir konuşma yapan Datça Kaymakamı Murat Atıcı, etkinlikten duyduğu heyecanı da dile getirerek, “Ege’nin birleşim yeri Datça’dayız. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye testilerle su taşıma töreni gerçekleştiriyoruz. Artık geleneksel hale geldi. Bu yıl 23.’sü düzenleniyor. Mayıs ayında bu yürüyüşü bu etkinliği hep beraber, ilçe halkımızla yapıyoruz. İnşallah doğaya bir katkımız olur. Bu farkındalığı oluşturmak için şimdiye kadar bu etkinliği yapan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah devamı da gelir ve 100.’sünü de çocuklarımız, torunlarımız gerçekleştirir” dedi. “Temsili olarak iki suyu birleştirmiş oluyoruz” Kısa bir konuşma yapan Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ise “Tarihin bize yüklediği misyonla, 3 bin yıldan beri bulunan bu coğrafyada yaşayan insanların tarihsel süreçte oluşturdukları bir kültüre katkı olsun diye DAÇEV sayesinde bir yürüyüş başlatmıştık” diyerek etkinlik sürecini anlatması için sözü DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün’e bıraktı. Knidosluların başlattığını kendilerinin sembolik olarak tamamladıklarını ifade eden DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün; "2000 yılında rahmetli Turgay Sönmez’in fikriydi bu yürüyüş olayı ve bizler tamam dedik. Yılda bir kere Mayıs ayının ilk Pazar gününde bu yürüyüşü yapma kararı aldık. Datçalıları bir araya getirelim, birlikte dostluk ve doğa yürüyüşünü yapalım. Hem birbirlerini daha yakından tanımış olsunlar hem sonunda da eğlenelim baharın tadını çıkaralım dedik. Böylece bu etkinliği başlattık ama bu arada aklımıza Knidosluların Perslere karşı kendilerini savunmak için Balıkaşıran’da kanal açarak iki denizi birbirine kavuşturma girişimi geldi. Biz de bunun üzerine madem onlar beceremedi, biz bu olaya bir gönderme yapalım Akdeniz’in suyunu alıp Gökova Körfezi’ndeki Gereme koyuna dökeriz ve böylece onların beceremediklerini biz yapmış oluruz, temsili olarak da iki suyu birleştirmiş oluruz dedik” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükçekmece’de lüks villada sır ölüm: 17 yaşındaki genç havuzda can verdi Büyükçekmece’de haftalık kiralık lüks bir villada 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşları eğlenirken iddiaya göre havuza düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme başlatan polis ekipleri şüpheli ölümün arkasındaki sır perdesinin polis tarafından geniş çaplı inceleme başlatılırken, hayatını kaybeden İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte çekildiği fotoğraf kaldı. Olay, 3 Mayıs günü akşam saatlerinde Büyükçekmece Tepekent’te bulunan lüks bir villada meydana geldi. İddiaya göre, 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşlarıyla birlikte haftalık kiralık lüks bir villada eğlence düzenledi. Düzenlenen eğlence sırasında İpek dengesini kaybederek havuza düştü. İpek, havuzda boğularak hayatını kaybederken, durumu fark eden diğer arkadaşları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gencin cenazesi yapılan ilk inceleme ardından kesin ölüm nedeni tespiti için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis evde bulunan arkadaşlarını gözaltı alarak savcılık talimatı ile incelemeye başlattı. İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte havuza girmeden önce çekildikleri fotoğraf kaldı. Öte yandan polis ekipleri tarafından villada yapılan geniş çaplı incelemelerde uyuşturucu ve silah bulunmadığı öğrenilirken, yaşları 18’den küçük kişilerin villayı nasıl kiraladığı ise merak uyandırdı.