EKONOMİ - 25 Mart 2020 Çarşamba 10:04

Yolcu uçaklarında ‘ihracat’ dönüşümü

A
A
A
Yolcu uçaklarında ‘ihracat’ dönüşümü

TİM Başkanı İsmail Gülle, “Hava kargosuyla mallarımızı biran evvel göndermek için mevcut kargo uçaklarının yanında yolcu uçaklarını kargoda kullanıyoruz” dedi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, yeni tip koronavirüsle (COVİD-19) mücadele amacıyla maske ve dezenfektan üretimiyle ilgili açıklamalarda bulunduğu toplantı sonrasında İHA’ya önemli açıklamalarda bulundu. Yeni tip koronavirüse karşı alınan sınır kapama önlemlerinin ihracata etkisini değerlendiren Gülle, “İhracatımız neredeyse geçen yılın aynı seviyelerinde. Hava kargolarını mevcut kargolarına ek olarak yolcu uçakları ile gönderiyoruz” dedi.

Gülle: “Yolcu uçaklarını ek olarak kargo uçağı olarak kullanıyoruz”
Bugün itibari ile ihracatın geçen yılın aynı seviyelerine yakın olarak seyrettiğini vurgulayan Gülle, “Olağanüstü koşullara rağmen ihracatçılarımıza teşekkür ediyoruz. Türk Hava Yolları hava kargosuyla mallarımızı biran evvel göndermek için mevcut kargo uçaklarının yanında yolcu uçaklarını kargoda kullanıyor. Bu mücadelemizin sonuçları bu mücadelenin boş olmadığını gösteriyor. Hep birlikte üretmeye devam ediyoruz. Mart ayını da geçen yıla yakın ihracat rakamı ile bitireceğiz ve ihracat rakamları ile moral bulacağız” şeklinde konuştu.

“Dezenfektan ve maskeye olan talebi kısa zaman içerisinde bitireceğiz”
İhracatçı birlik başkanları ve Türkiye’deki tüm birlikleri organize ederek kapasiteleri uygun olan firmalara maske üretimi gerçekleştirecek olduklarını belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Günde 1 milyon ayda 40 milyon kapasite hedefliyoruz. Kimya ihracatları birliğimizde 2,5 milyon litrelik bir kapasiteyi Sağlık Bakanlığımıza ve onun çalışanlarına hazırlayacağız. Bugün vatandaşlarımızın ve sağlık çalışanlarımızın bulmakta zorlandığı ürünleri gerçekleştirerek inanıyoruz ki kısa zaman içerisinde bu konuya olan talebi bitireceğiz” ifadelerini kullandı.

Pelister: “Etil alkol ihtiyacımız var onu da zaten şeker fabrikalarımızdan tedarikini sağlayacağız”
Kimya sektörlerinin alt sektörlerinden olan medikal, ilaç, kozmetik ve temizlik sektörü ve özellikle hijyen koşulları için ihtiyacı olan kimyasal ürünleri üretmek için var gücü ile çalışmakta olduğunu belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Sağlık çalışanlarımızın ihtiyacı olan dezenfektanlar bizim sektörümüz tarafından üretilmekte. Yaklaşık kapasitemiz ülke olarak aylık 2,5 milyon litredir. Bu kapasitemizi ülkemiz için kullanmaya başladık. Ülkemizin ihtiyacından 2 ve 3 misli kapasitemiz var. Kolonya üretiminde de kapasitemiz fazla fakat orada etil alkol ihtiyacımız var onu da zaten şeker fabrikalarımızdan tedarikini sağlayacağız. Dezenfektanlarımızı da sağlık çalışanlarımız için fazlasıyla üretiyoruz” diye konuştu.

Gültepe: “Dün ihracatımız için ürettik bugünde sağlığımız için üreteceğiz”
Hazır giyim sektörü olarak maske fiyatlarının artmasından dolayı tüm bakanlıklar ile birlikte çalışmalara başladıklarını belirten İHKİB Başkanı Mustafa Gültepe, “İhtiyaç olan ayda 30-40 milyon olan maskeyi bir araya getireceğiz. Üreticiler ile beraber tekstil tarafındaki hammaddeyi tedarikinden Sağlık Bakanlığımızın yapacağı ve bizlerde hazır giyim olarak bunları çok rahat bir şekilde dikip paketleyip sağlık çalışanlarımıza ve bakanlığımıza teslim edeceğiz. Biz Türkiye’nin ilacı olmaya hazırız. Dün ihracatımız için ürettik bugünde sağlığımız için üreteceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

Uğur Çetin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yenilebilir yabani otları bu eğitimde tanıdılar Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Yenilebilir yabani otlar” eğitimine katılanlar, bilmedikleri bir çok otu tanıdı ve nasıl tüketebileceklerini öğrendi. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Yenilebilir Yabani Otlar Eğitimi” büyük ilgi gördü. Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde gerçekleşen eğitimi ziraat mühendisi Kemal Özdemir verdi. Katılımın yoğun olduğu eğitimde Özdemir, katılımcılara hem yenilebilir yabani otlar grubundaki bitkileri tanıttı, hem de tüketilebilirliği hakkında bilgiler verdi. Yabani otların yüzyıllardır insan beslenmesinde önemli rol oynadığını kaydeden Özdemir, “Baharın gelişiyle doğada çıkmaya başlayan yabani otlar gastronomik ve bitkisel zenginlik açısından ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde yaklaşık 12 bin bitki türü bulunmakta ve bunların 4 bine yakını endemiktir. Yenilebilir yabani otlar grubunda yer alan bitkiler aynı zamanda düşük bütçeli gıdalar arasında yer almaktadır. Tatlarının nasıl olduğunu ya da ne yemekler yapıldığını göstermek için Hasanağa Gıda Merkezi’nde uzman ekiple 6 farklı tarif uyguladık. Hem düşük bütçeli hem de sağlık açısında faydalı yabani otları iyi tanıyıp tüketebilirsiniz” diye konuştu. Eğitim sonunda yabani otlardan yapılan yiyecekler de tanıtıldı. Katılımcılar gelincik şerbeti, çiriş otu böreği, semiz otu-sebzeli arpa şehriye salatası, balık otu turşusu, balık otu kavurması, ısırganlı kiş ve gelincik köftesi yiyeceklerin tadına bakarak yabani otlarla neler yapabileceklerini de öğrendi.