POLİTİKA - 06 Haziran 2019 Perşembe 00:07

YSK Başkanı Güven: '13 seçim müdürü başka illere görevlendirilmiştir'

A
A
A
YSK Başkanı Güven: '13 seçim müdürü başka illere görevlendirilmiştir'

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, “Sandık kurulu başkanlarının ve memur üyelerinin usulsüz olarak belirlenmesindeki yoğunluk dikkate alınarak, 13 seçim müdürü başka illere görevlendirilmiştir” açıklamasını yaptı.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven, İstanbul seçimleriyle ilgili YSK kararlarına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, “Yüksek Seçim Kurulunun 06/05/2019 tarihli, 2019/4219 sayılı kararı ile; 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve seçimin yenilenmesine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin 23 Haziran 2019 tarihinde yapılmasına, Kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir” denildi. 

Açıklamada, “Anılan kararımız 23/05/2019 tarihli, E.303819 sayılı yazımız ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiş, 27/05/2019 tarihli, E.307991 sayılı yazımız ile 2802 sayılı Kanunun 86. maddesi uyarınca, ilçe seçim kurulu başkanı hakimlerle birlikte suça iştirak eden diğer sorumluların da soruşturma ve kovuşturmaları Hakimler ve Savcılar Kurulunca yapılması gerektiğinden, 23/05/2019 tarihli, E.303819 sayılı yazımızın Hakimler ve Savcılar Kuruluna gönderilmek üzere işlemsiz olarak iade edilmesi istenilmiştir. 31/05/2019 tarihli, E.313249 sayılı yazımız ile de; 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun ‘Suça katılma’ başlıklı 86. maddesinde; ‘Hakim ve savcıların suçlarına iştirak edenler aynı soruşturma ve kovuşturma mercilerine tabidirler.’ hükmü gereğince, Kurulumuzun 06/05/2019 tarihli, 2019/4219 sayılı kararı Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığına gönderilmiştir” ifadeleri yer aldı. 

YSK Başkanı Güven, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 18. maddesi uyarınca 2018 yılı Ocak ayında oluşturulan ilçe seçim kurulları, ilçedeki en kıdemli hakimin başkanlığında, iki yıl süre ile görev yapmaktadır. İlçe seçim kurulu başkanlarının, ilçedeki en kıdemli hakim olması yasal zorunluluk olup, hakimlerin görev yerleri Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenmektedir. Hakimlerin atanmaları ve görevden alınmaları Yüksek Seçim Kurulunun yetkisi dahilinde değildir.”

“Seçimin iptaline dayanak oluşturan usulsüz işlemlere yönelik disiplin soruşturması başlatılmıştır” 

Güven, “31 Mart 2019 tarihinde yapılan seçimlerde, İstanbul İl’ine bağlı seçim müdürlüklerinde görev yapan seçim müdürleri ve diğer sorumlular hakkında, Yüksek Seçim Kurulunun 06/05/2019 tarihli, 2019/4219 sayılı kararındaki seçimin iptaline dayanak oluşturan usulsüz işlemlere yönelik disiplin soruşturması başlatılmıştır” ifadelerini de kullandı. 

Açıklamada, “Sandık kurulu başkanlarının ve memur üyelerinin usulsüz olarak belirlenmesindeki yoğunluk dikkate alınarak, 13 seçim müdürü başka illere görevlendirilmiştir” ifadesi de yer aldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.