KÜLTÜR SANAT - 25 Ağustos 2023 Cuma 16:59 | Son Güncelleme : 25 Ağustos 2023 Cuma 17:05

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

A
A
A

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab'ta kültür merkezi açtı. Bugüne kadar açılışı gerçekleştirilen en büyük merkez olan Yunus Emre Enstitüsü El-Bab Kültür Merkezi, aynı zamanda bölgedeki ilk kültür merkezi oldu.

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın bitmesi ve bölgenin güvene ve huzura kavuşması için 24 Ağustos 2016'da başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde Yunus Emre Enstitüsü, Suriye’nin El-Bab ilçesinde kültür merkezi açtı. Merkez, Yunus Emre Enstitüsü'nün bugüne kadar açtığı en büyük ve ilçedeki ilk kültür merkezi oldu. Kültür merkezinin açılışında konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, “Bölgedeki insanların Türkçeyi iletişim ve bir bilim dili olarak kullanmasını hedefliyoruz. Kadim bir dil olan Türkçeyi yaygınlaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yunus Emre Enstitüsü’nün temel amacı Yunus Emre’nin ‘Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz’ felsefesidir” dedi.

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde açılışı yapıyor olmak çok kıymetli”

Hem Türkçeyi yaygınlaştırmayı hem de halkın sanat ve kültürle buluşmasını hedeflediklerini, bölgeye huzuru getirmek ve 700 kilometrelik sınırların korunması için başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde böyle bir merkezi açmanın verdiği mutluluğu ve gururu yaşadıklarını belirten Ateş, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

“Enstitümüz son 3 yıldır Suriye güvenli bölgede faaliyet gösteriyor. Özellikle Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra bu bölgelerde yanan yangını durdurmak ve Birleşmiş Milletler’in 51. maddesi uyarınca Türk ordusu, burada barışı sağlamak ve Türkiye’ye olan tehditleri engellemek için üç harekat düzenledi. Askeri harekatların kültürel olarak da desteklenmesi gerekiyordu. Çünkü bölgedeki insanların bir daha teröre bulaşmaması ve insanların huzur ve barış içerisinde yaşaması, Türkiye ile kültür bağlarının arttırılması gerekiyor. Yunus Emre Enstitüsü önce Azez’de açıldı. Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde açılışı yapıyor olmak çok kıymetli. Binlerce Suriyeli kardeşimiz hem Türkçe öğreniyor hem de sinemadan tiyatroya, hat sanatlarından diğer sanatlara kadar kendilerini ifade edebiliyorlar.

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

Burada henüz kültür merkezleri olmadığı için Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri halkın bu ihtiyacını karşılıyor. Bizim bu girişimlerimiz hem barışı kalıcı kılmak hem de burada yetişen gençlerin bu kültürle yetişmesini sağlamak. Özellikle Türkiye’ye bakış açıları geliştirmek ve terörden uzak kalmalarını sağlamak, ayrıca iyiliği ve güzelliği yaygınlaştırmalarını sağlamak en büyük amacımız. Türkçe’nin yeniden bu bölgede herkesin, her evin bilerek seçtiği bir dil olmasını istiyoruz. Afrin, Azez, Cerablus ve Resulayn’da Türkçe’ye yoğun bir talep var. Biz bu talepleri açtığımız merkezlerle karşılamaya çalışıyoruz. Özellikle Türkiye’deki insanların Türkiye Cumhuriyeti’nin neler yaptığını görmesi çok kıymetli. Çünkü barış hareketleri uzun vadede kaosla neticeleniyor. Ama Türkiye’nin yaptığı bu harekatın farklılığı, buradaki insanları yaşatmak ve kendi kabiliyetlerini ortaya koymak için yapılıyor. 700 kilometreden fazla bir sınırı olan bölgeye kayıtsız kalamazdık. Buradaki insanların kültürel ve dil öğrenme faaliyetleri Yunus Emre Enstitüsü tarafından karşılanıyor.”

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

“Kadim bir dil olan Türkçeyi yaygınlaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz”

El-Bab’da açılan merkezin bölgede yaşayan binlerce Suriyelinin savaşın izlerinden biraz da olsun uzaklaşabilmesi, kendilerini geliştirebilmesi ve kendilerini ifade edebilecekleri yeni alanlar oluşturması açısından çok değerli olduğunu vurgulayan Ateş, “Bu bölgede yaklaşık 1 milyon insan yaşıyor. Burası çocukların, gençlerin, kadınların ve erkeklerin kendi iradeleriyle gelip kendi kabiliyetlerini icra edebildikleri bir merkez. Yani 7’den 70’e insanlar Türkçe öğreniyor. Sadece bu merkezimizde 2 binden fazla Türkçe öğrenen kursiyer var. Bizim nihai hedefimiz, okullarda bulunan 300 bin çocuğun Türkçe öğrenmesi.

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

Bölgedeki insanların Türkçeyi iletişim ve bir bilim dili olarak kullanmasını hedefliyoruz. Kadim bir dil olan Türkçeyi yaygınlaştırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yunus Emre Enstitüsü’nün temel amacı Yunus Emre’nin ‘Gelin tanış olalım, sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz’ felsefesidir” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Enstitüsü’nün 2 yıldır öğrencisi olan ve Türkçeyi akıcı bir şekilde konuşmanın verdiği mutluluğu yaşadığını belirten 21 yaşındaki Muntasır El Hac Ömer, “Yunus Emre Enstitüsü’nde 2 yıldır Türkçe dersleri alıyorum. Yunus Emre Enstitüsü’ne ilk geldiğimde hiç Türkçe bilmiyordum. Hocalarımızın emeği ve azmim sayesinde Türkçe öğrendim. Dünyanın en büyük Yunus Emre Enstitüsü açılışı bugün El-Bab’da gerçekleştirildi. El-Bab halkı, Türkçe öğrenmeyi çok istiyor. Genç ve yaşlı tüm halk Türkçe öğrenmeye büyük ilgi duyuyor.

Yunus Emre Enstitüsü, Fırat Kalkanı Harekatı’nın 7. yıl dönümünde El-Bab’ta kültür merkezi açtı

Bu durum Türkçe öğrenmeye çok ihtiyacımız olduğunu gösteren önemli bir göstergedir. Yunus Emre Enstitüsü, Türkçe dersleri dışında birçok başarılara imza attı. Özellikle sanata çok değer veren bir kurumun öğrencisiyim. Tiyatro, ebru sanatı, resim ve gölge oyunları gibi birçok aktivite de gerçekleştiriliyor. Suriye halkı Türkçeyi çok seviyor” dedi.

Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Şeref Ateş, çok sayıdaki Suriyeli öğrenci, Türkçe öğretmeni ve enstitünün diğer ülkelerdeki temsilcileri ile açılış sonrası merkezde eğitim alan öğrencilerin yaptığı çeşitli sanat ürünlerinden oluşan sergileri gezdi. Heyet, daha sonra yine Suriyeli gençlerin Yunus Emre’nin ve Türk edebiyatının önemli şairlerinin şiirlerini seslendirdiği şiir dinletisine katıldı. Şiir dinletisinin ardından Türkçe öğrenen gençlerin tek bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okuması dakikalarca ayakta alkışlandı.

Evren Doğru - Gazi Taş

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Talas’ta şehre hizmet edecek engelli rehabilitasyon merkezi Talas Belediyesi tarafından ilçenin dört bir yanında başlatılan proje ve yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bunlardan biri olan ve şehirde önemli bir ihtiyacı karşılayacak Yunus Büyükkuşoğlu Engelli Rehabilitasyon Merkezi’nde çalışmalarda sona yaklaşıldı. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, günün ilk ışıklarıyla birlikte merkezde incelemelerde bulundu. Başkan Yalçın, Talas Yukarı Mahalle’de mülkiyeti Talas Belediyesine ait arsaya hayırsever Yunus Büyükkuşoğlu tarafından yaptırılan ve toplamda 4 bin metrekarelik alana sahip olan merkezde gelinen son noktayı yerinde değerlendirdi. Başkan Yalçın, yakında birçok özel bölümüyle hizmet verecek merkezle ilgili açıklamalarda bulunarak, “Yunus Büyükkuşoğlu beyin yaptırmış olduğu engelli rehabilitasyon merkezinin son aşamasındayız. Ben öncelikle Yunus Büyükkuşoğlu’na, bu arsanın teminine onay veren meclis üyelerimize teşekkür ediyorum. Yapım çalışmalarında artık sona geldik. Burasını Milli Eğitim Müdürlüğümüze teslim edip Kayseri’ye çok önemli bir tesis kazandırmanın onurunu yaşayacağız. Şimdiden hayırlı olsun” dedi. Merkezde neler olacak? Bin 950 metrekaresi kapalı olacak merkezde terapi odaları, yaşlı bakım odaları, revir, seminer odaları, resim, akıl oyunları, müzik ve el işi atölyeleri, ortak sosyalleşme alanları, fizyoterapi odası, hipoterapi odası, spor alanları ve yüzme havuzu gibi bölümler yer alacak. Doğayla iç içe tasarlanan ve şehir manzarasına sahip olan merkez, engelli vatandaşların rehabilitasyonu açısından için önemli bir tesis olacak.
Bilecik Tarlada 39, markette 199 lira Türkiye’de geçtiğimiz günlerde ilk olarak İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde başlayan kiraz hasadı, ikinci olarak Bilecik’te yapıldı. Bu yıl ilk hasat toptan 35-45 liradan İstanbul hallerine giderken bir zincir markette 199 liradan satıldığı görüldü. Bilecik’in kirazı ile meşhur Küre Köyü’nden ’erkenci’ diye adlandırılan kirazın ilk hasadı yapılıyor. Köylüler yerinde 35-45 lira arasında olan kirazın fiyatının Söğüt ve Bilecik pazarında 70 liraya, İstanbul’da ise 120 liraya kadar çıktığını söyledi. Bir zincir markette ise kirazın 199 liradan satıldığı görüldü. "Bu sene fiyatlar ucuz, kilosu kiraza göre değişiyor" Kiraz üreticisi Nurcan Aşık, yaklaşık 1 hafta önce ufak ufak hasada başladıklarını anlatarak, "Biz buna ’Kara bodur’ cinsi deriz. Bundan sonra Napolyon kiraz olur bu bölgede. Bu sene fiyatlar ucuz, kilosu kiraza göre 30 ile 45 lira arasında değişiyor. Biz halde toptana veriyoruz. İstanbul, Ankara gibi illere gidiyor" dedi. "Bu kiraz burada 45 liradan alıyorlar, İstanbul’da bu kiraz 200 TL" Başka bir kiraz üreticisi Fatih Turan ise topladığı kirazı Küre Hali’nde 45 liradan alıcı bulduğunu söyleyerek, "Bu kiraz burada 45 liradan alıyorlar, İstanbul’da bu kiraz 200 TL. Bizim bundan şikâyetimiz var. Niye aracılar bizden daha fazla kazanıyor. Biz 1 sene boyunca buna emek veriyoruz, en iyisini yetiştiriyoruz. Bu haksızlık bunun önüne geçmemiz lazım" dedi. "Burada parayı pazarcı kazanıyor" Küre Köyü Hali’nde kiraz alıcısı Ramazan Palacıoğlu da, alıcı il satıcı arasındaki fiyat farkına değinerek, "Bunun fiyatı 35 lira. Yumuşaklığına göre, sertliğine göre ona göre değerlendiriyoruz. Kadıköy, İstanbul, Bayrampaşa oralara gidiyor. Bunu pazarcı kazanıyor. Buradan biz komisyon gönderiyoruz mesela bunu 35’e sattık oradaki 50 liraya satar pazarcı da artık üzerine ne varsa. Pazarcılar kazanıyor" dedi. "Türkiye’de en erken çıkan ikinci kiraz" Köy Muhtarı Eyüp Seylan, "Türkiye’de kiraz ilk önce İzmir Kemalpaşa’da çıkar. Yaklaşık 1 hafta sonra köyümüzde kiraz çıkar. Türkiye’de en erken çıkan 2’inci kirazdır. Bölge mikro klima iklime sahip. Bölgemizde yaklaşık 3 bin dekarlık alanda kiraz üretimi yapılmaktadır. Ortalama 500-600 ton gibi rekolte beklentimiz var. Bu sene verim biraz düşük. Rekolte düşük olduğundan ihracat yapamıyoruz. Kirazlarımız iç piyasaya gidiyor. Ağırlıklı olarak İstanbul, Bayrampaşa ve Kadıköy hallerinde olmakla beraber yerel pazarcılarda pazarlarında çıkartıyorlar. Kilosu 35-50 lira arasında değişiyor. Cinsine, kalitesine göre fiyatlandırma burada yapıyoruz. Piyasa serbest" dedi. Bu arada, Bilecik’teki bir zincir markette kirazın 199 lira olması dikkati çekti.