Olay, 19 Ekim Salı günü Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) İzmit ilçesinde erkek öğrenci yurdunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 6 kişilik grup vakfın önünde pankart açarak taşkınlık çıkardı. Sesleri duyarak dışarıya çıkan yurt görevlileri ise şahısları sakinleştirmeye çalıştı. Slogan atmaya devam eden grup ile yurt görevlileri arasında arbede yaşandı. İhbarla olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
"Sözlü ve fiziki tacizde bulundular"
Olay anını anlatan Yurt Müdürü Yavuz Altınışık, "6 kişilik grup pankart açarak bir takım iftiraları içinde barındıran sloganlar attılar. Biz de dışarıya çıkıp ne yaptıklarını sorduk, kendilerini çaya davet ettik. Ama şahıslar slogan atmaya devam ettiler, bunun yasal olduğunu düşündüler. Eylemini sürdürdükleri için biz de polisi aramak zorunda kaldık. O sırada arkadaşlarımıza saldırdılar. Biz de arbede içerisinde kaldığımız için, bize yapılan saldırıyı savunmaya çalıştık. İlk olarak sözlü ve fiziki tacizde bulundular. Konu ilerledikçe arkadaşlarımıza kafa atmaya çalıştılar, arbede yaşandı. Tarafların kim olduğunu bilmiyorum ama grup kendisin, 'Sol Genç' grubu olarak ifade ediyor" dedi.
"Kamunun gücü ile bizden çaldığınız yurdu geri alacağız"
TÜGVA Kocaeli İl Temsilcisi Avukat Yasin Kaplan ise vakıf olarak kişilerin etnik kökenine ve siyasi görüşüne bakmadan, 10-35 yaş arasındaki bireyler için çalıştıklarını belirterek, "Maksadımız, ülkemizin milli ve manevi değerlerini kuşak çatışması gözetmeksizin gelecek nesillere aktarabilmek. Bu amaçla bazı faaliyetler yapıyoruz. Biz öğrencileri camilere de götürüyoruz, bu da bazı siyasi grupların hoşuna gitmiyor. Bunu karalamak için de bizim imkanlarımızı, faaliyetlerimizi eleştiriyorlar. Salı günü meydana gelen olay da bu kapsamda yapılan bir eylemdi. O gün buraya gelen kişiler sloganlarında, "Biz buraya öğrencileri, halkı indireceğiz. Kamunun gücü ile bizden çaldığınız yurdu geri alacağız ve kamuya teslim edeceğiz" diyorlar. Belki siyasi malzeme yapılmaya çalışılıyor ama bu siyasi malzemenin temelinde gençlerin olmaması lazım. Bizler yaptığımız hiçbir faaliyette gençlerimize 'katılacaksınız' diye zorunluluk asla getirmiyoruz, tamamen gönüllülük esası. Evet biz Kuran, hadis, adabı muaşeret dersleri veriyoruz ama bunlar bizim milli ve manevi değerlerimiz. Biz, bu değerlerimizi nesillerimize aktarmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gençlerimizi malzeme olarak kullanan karanlık elleri kınıyoruz"
Vakıf olarak siyasi propagandalara maruz kaldıklarını kaydeden Kaplan, şöyle konuştu:
"Yaşanan bu tatsız olay sebebiyle öğrencilerimizden tek tek özür diledik. Bizler yaptığımız yurt mülakatlarında bile gençlerimize, 'Siyasi taraf değiliz, sizlere de bir taraf aşılamayacağız. Bizim sizden tek isteğimiz, sadece yurt kurallarına uymanız' diyoruz. Örneğin olay günü basın açıklaması yaptık ve açıklamada bir tane bile öğrenci kardeşimiz yoktu. Kesinlikle ayrımcılık, insan kayırma gibi şeyler asla söz konusu değil. Demek ki doğru işler yapıyoruz ki bu kadar saldırılara maruz kalıyoruz. Biz bunlardan güç alırız. Siyasi propagandalar illaki yapılacak ama tek isteğimiz gençler buna alet edilmesin. Gençlerin mağdur olmasından utanıyoruz. Gençlerin yeri üniversiteler, okullar, kütüphaneler, camiler olmalı. Kesinlikle siyasi sahalar olmamalı. Gençlerimizi malzeme olarak kullanan karanlık elleri kınıyoruz."
Huriye Ferah Vanlı - Cihan Atik
