SPOR - 12 Şubat 2017 Pazar 12:40

Yusuf Yazıcı: 'Olcay Şahan bana ağabeylik yapıyor'

A
A
A
Yusuf Yazıcı: 'Olcay Şahan bana ağabeylik yapıyor'

Trabzonspor'un genç yıldızı Yusuf Yazıcı, bordo-mavililerin Beşiktaş'tan devre arasında transfer ettiği Olcay Şahan'nın kendisine ağabeylik yaptığını söyledi.

Trabzonspor altyapısından yetişen ve dünya şampiyonu olan Trabzon Erdoğdu Anadolu Lisesi’nin formasını giyen 19 yaşındaki orta saha oyuncusu, geçtiğimiz sezon Sadi Tekelioğlu tarafından A Takım kadrosuna dahil edilmişti. Ligin ilk yarısında forma giyemeyen genç yetenek, Mehmet Ekici’nin kadro dışı kalması ve Bero'nun sakatlanmasının ardından daha çok forma şansı bularak takımın değişmez isimleri arasında yer buldu.
Bu sezon oynadığı 5 lig maçında forma giyerek 2 gol ve 2 asist yaparak takıma önemli katkı sağlayan genç oyuncu, maç sonunda basın mensuplarına yaptığı açıklamada deplasmanda oynadıkları Osmanlıspor karşılaşmasında takım olarak iyi mücadele ettiklerini belirtti.

"Verdiğimiz mücadelenin karşılığını sahada aldık"

Osmanlıspor karşısında takım olarak iyi mücadele ettiklerini belirten Yusuf Yazıcı, "Verdiğimiz mücadelenin karşılığını sahada aldık. Saha zemini nedeniyle istediklerimizi yapamadık. Bizde mücadele ettik ve maçı kazandık. Önümüzde Alanyaspor maçı var. İnşallah taraftarımızın desteğiyle bu seriyi devam ettireceğiz" dedi.
Elde ettikleri Osmanlıspor galibiyetinin ardından soyunma odasında büyük bir sevinç yaşadıklarını belirten Yusuf Yazacı, "Galibiyetten sonra soyunma odamızı efsaneydi. Her şey nasip, Allah'ın izniyle buralara kadar geldim. Olcay ağabey benim oda arkadaşım Allah ondan razı olsun. Her zaman bana ağabeylik yapıyor" ifadelerini kullandı.
 

Gökmen Şahin
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”