TEKNOLOJİ - 22 Temmuz 2019 Pazartesi 12:49

Zararlı yazılımlar nedeniyle kişisel veriler ve kritik alt yapılar tehdit altında!

A
A
A
Zararlı yazılımlar nedeniyle kişisel veriler ve kritik alt yapılar tehdit altında!

Türkiye’de siber güvenlik alanında projeler yapan ve yerli ürünler geliştiren STM’nin Teknolojik Düşünce Merkezi “ThinkTech”in Nisan-Haziran arasını kapsayan Siber Tehdit Durum Raporu, zararlı yazılımlarla gerçekleştirilen siber saldırılara karşı uyarıyor. Sayıca artmakta olan yazılım zafiyetlerini hedef alan bu saldırılar, sıklıkla ofis dokümanları ve spam e-postalar aracılığı ile yayılıyor. Türkiye de, zararlı yazılımlarla gerçekleştirilen siber saldırıların hedef ülkeleri arasında yer alıyor.

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş.’nin yeni Siber Tehdit Durum Raporu, son dönemde yazılım zafiyetlerini hedef alarak artış gösteren ve kişisel verilerden kritik alt yapılara kadar ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturan zararlı yazılımlara karşı uyarıyor. Bu zararlı yazılımlar üzerinden gerçekleşen yetkisiz erişimler; kimlik numarası ve parola gibi hassas verilerin çalınması, kurumsal bilgilerin ifşa edilmesi gibi hasarlara yol açarken, siber saldırganların uzaktan komut çalıştırabildiği zafiyetler tehlikenin boyutunu daha da artırıyor.

‘Parola ve kullanıcı adına’ gerek olmadan saldırı gerçekleştiriliyor

Bilgi teknolojilerinin hızlı gelişimi, hedef haline gelebilecek yazılım zafiyetlerinin çeşitlenmesine ve sayıca artmasına neden oluyor. Microsoft’un geçtiğimiz aylarda BlueKeep isminde bir güvenlik açığı için yama çıkardığını belirten rapor, saldırganın kimlik doğrulaması yapmadan istediği kodları “yönetici” yetkisiyle çalıştırılabildiğinin altını çiziyor. Kritik alt yapılar için yaygın kullanılan işletim sistemlerinden Windows 7 ve Windows 2008 R2’nin BlueKeep zafiyetinden etkileniyor olması, zafiyetin istismar kodunun geliştirilmesinin etkilerinin ne kadar büyük olabileceğini gösteriyor.

Raporda yer alan bir başka siber saldırı ise geçtiğimiz Nisan ayında özel bir Telegram kanalı aracılığıyla sızdırılan APT34 (OilRIG) zararlısı. Bu zararlı yazılım kodları, web uygulamalarında yaşanan zafiyetleri kullanarak veri tabanlarına erişim sağlıyor. Böylelikle kullanıcı adı ve parolaya gerek olmadan birçok veriye ulaşan saldırganlar, sunucular üzerinden kurumların iç ağlarına yayılarak kullanıcıların parolalarını ele geçiriyor.

Ofis dokümanlarıyla saldırıda Türkiye de hedefte!

Rapor, veri hırsızlığı ve sistem ele geçirme gibi amaçlarla yapılan saldırılarda ofis dokümanları ve e-posta eki şeklinde gönderilen zararlı kodlara özellikle dikkat çekiyor. Dünya çapındaki kampanyalarıyla bilinen Emotet, ofis dokümanları ve oltalama saldırıları üzerinden siber tehdit oluşturuyor.

2017’den beri aktif olan APT grubu MuddyWater ise saldırı kampanyalarını, e-posta ek dosyası olarak gelen zararlı ofis dokümanlarıyla gerçekleştiriyor. Saldırganların ele geçirdikleri sistemlere uzak sunucudan dosya indirerek çalıştırabilmesi, oluşan riskin büyümesine neden oluyor. Emotet ve MuddyWater’ın son zamanlarda hedef aldığı ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.

Kişisel bilgileri hedef alan çekiliş uygulamalarına dikkat!

STM’nin raporuna göre; kullanıcıların bilgilerini çalmak üzere mobil platformlara yapılan çekiliş formatındaki saldırıların, özellikle özel gün ve dönemlerde arttığı görülüyor. Ramazan ayı içinde açılan zararlı bir çekiliş uygulamasından bahseden rapor, çekilişe katılım adı altında kullanıcılardan; T.C. kimlik veya müşteri numarası, müşteri parolası ve telefon numarası gibi bilgilerin toplandığını belirtiyor.

Bilgisayarlı tomografi teşhisinde akıl almaz tehdit!

STM Siber Tehdit Durum Raporu, gerçekleştirilen bir üniversite araştırmasına değinerek; derin öğrenme yöntemleri ile Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (CT) gibi medikal görüntüleme sistemlerine yapılacak saldırıların oluşturduğu riskleri aktarıyor. Araştırma kapsamında gönüllü bir hastanede yapılan saldırı demosunda; görüntüleme sonuçlarına müdahale edilerek kanser bulguları ekleniyor ve çıkartılıyor. Değiştirilmiş görüntüler radyologlar tarafından incelediğinde, yapılan müdahalenin hastalık teşhislerinde büyük oranda yanılmaya sebep olduğu görülüyor. Hastane ortamlarındaki bu kritik riskleri azaltmak ve olası saldırıları engellemek için yenilikçi bir siber güvenlik ürünü geliştirmek üzere Ar-Ge faaliyetlerine başladığını daha önce duyuran STM, raporunda bu hususa bir kez daha dikkat çekiyor.

Günümüzde siber tehditlerin daha geniş bir saldırı alanına sahip olması, firmaların alacağı koruyucu ve önleyici tedbirlerin önemini ortaya koyuyor. Bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini belirten rapor, dünya genelinde oluşan zafiyetleri tarayarak kendi sistemlerinde gerekli güvenlik önlemlerini almaları konusunda firmaları uyarıyor. Siber güvenlik süreçlerinde, otomatik zafiyet taraması yaparak risk yönetimini rasyonel bir zemine oturtan karar destek sistemlerine ihtiyaç da artıyor. STM, siber güvenlik uzmanlarının zafiyet yönetiminde hızlı, önceliklendirilmiş ve optimal fayda sunacak kararlar almasını sağlayan sistemler geliştirmeye ve bu konuda yatırım yapmaya devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Didim Belediyesi’nden yeni temizlik hamlesi Aydın’ın Didim ilçesinde belediye tarafından yeni bir temizlik hareketi başlatılırken, her hafta Cuma günü bir mahallede sokak temizliği gerçekleştirilecek. Didim Belediye Başkanı seçilen Hatice Gençay, Didim’in daha temiz ve sokakların daha güzel görünmesi adına başlattığı sokak temizliğinin ilki Efeler Mahallesi’nde gerçekleştirildi. “Didim hepimizin evi, pırıl pırıl olacak her yeri” sloganıyla başlatılan çalışmalar kapsamında Efeler Mahallesi’nde sokaklar temizlendi. Etkinliğe Belediye Başkanı Hatice Gençay’ın yanı sıra CHP’li bazı meclis üyeleri, Mahalle Muhtarı Mehmet Emin Öztürk, CHP İlçe Kadın kolları başkanı Gülru Pere Uzman ve ilçe yöneticiler, belediyedeki bazı birim müdürleri, temizlik işleri personelleri ile bazı duyarlı vatandaşlar katıldı. Başkan Gençay, meclis üyeleri ile etkinliğe katılanlar ellerinde süpürge ve çöp arabalarıyla sokakları temizlerken, diğer yandan belediye süpürme aracı da sokakları yıkayarak temizledi. Etkinliği fark eden bir çok vatandaş evlerinin pencere ve balkonlardan Başkan Gençay’a teşekkür edip, bundan sonraki etkinliklere katılacakları mesajını verdi. Başkan Gençay etkinliği her hafta başka bir mahallede ve Cuma günleri yapılacağını kaydederek “Temiz bir Didim olsun istiyoruz. Herkes kapısının önünü temizlesin. Herkes kapısının önünü temizlediği zaman ortalığın daha güzel olacağını ve temizliğinde insanlara daha iyi enerji vereceğine inanıyoruz. O nedenle sokaklarımıza indik, sokaklarımız tertemiz olacak. Didim halkına da bu konuda çok güveniyorum, inanıyorum. Hep beraber bütün sokakların temizleneceğine de inanıyorum. Her cuma günü bir mahallemizi temizliyor. Ben de katılacağım. Temizlik yapacağız. Mahallelilerimizle beraber bunu yapacağız” dedi. Yaz sezonunun başlaması dolayısıyla ilçeye gelen yazlıkçılar ve tatilcilere de çağrı yapan Başkan Gençay “Özellikle onlara bir çağrım olacak. Geldikleri yerde ne kadar hassaslarsa bu konuda Didim’e geldiklerinde de aynı hassasiyeti göstermelerini istiyoruz. Temizlik konusunda bize destek olmalarını istiyoruz.” dedi.
Balıkesir Bandırma Ticaret Odası’nda E-Ticaret ve E-İhracat eğitimi Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Ticaret Odası ve online e-satış firma yöneticileriyle "E-Ticaret ve E-İhracat” eğitiminde mikro ihracat modelini anlattı. Özel bir firmaya ait olan e-satış şirketinin Bölge Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Cem Titiz, Bandırma Ticaret Odası (BTO) üyelerine "E-Ticaret ve E-İhracat Eğitimi" etkinliği düzenlendi. Bandırma Ticaret Odası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşmacı olarak Bölge Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Cem Titiz yer aldı. Yönetici Titiz, sunumuna e-ihracat sistemi ile ilgili video izleterek başladı. E-ihracatın 2023 yılında sitesinde başladığını söyleyen Titiz, “Bandırmalı esnaftan Anadolu’daki tüketici firmasına kadar E-ihracat yapabiliyor. Mikro ihracat, 2021 yılında pandemi dönemiyle birlikte başladı. O dönemde çok aktif bir Televizyon reklamı vardı. Azeriler, çok fazla Türk dizileri izliyorlar. Alışveriş yapmak için bizlerin internet uygulamasını indiriyorlar ama sistem yurt dışı satışlarına izin vermiyordu. Bu sefer aracı firmalar oluşmaya başladı. Azerbaycan’daki vatandaş kendi adresini girdiğinde sipariş veremediği için Türkiye’den adres girmek zorunda kaldı. Daha sonra İzmir, Bursa, İstanbul gibi yerlerde aralojistik, depolar oluşturuldu. 2022 yılı Aralık ayında bu raporu çektiğimizde yaklaşık 1 milyar lira, Azeri sevk adresi olan bir potansiyel cura yakaladık. Azeri hükümeti ve Türkiye’de bunun ihracat kaydı yazılamıyordu. bir süre sonra mikro ihracatı Azerbaycan’da 2023 yılı Nisan ayında başlattık. Ticaret Bakanlığı, sitemiz için 2028 yılında 375 milyar dolar olmasını hedefledi. Yüzde 10’unun E-ihracattan geleceğine inanıyor. sitemiz ise 2028 yılı için 19 buçuk milyar dolar hedefledi. 2023 yılında 5-6 ayda 650 milyar dolar yaptık. Bu yıl ilk 3 ayda geçen yıl yaptığımızın totaline ulaştık. 2028 yılında mikro ihracat modeli ile beraber Türkiye’nin yaptığı toplam ihracatın yüzde 5’inin, E-ihracat hedefinin de yüzde 50’sini hedefliyoruz" ifadelerinde bulundu.
Balıkesir Balıkesir’de hızlı gelişen tür ağaçlandırmaları gözlem altında Orman Genel Müdürlüğü İzmit Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ortak düzenlenen teknik personele ve İşletme Şeflerine yönelik, hızlı gelişen orman ağaç türleri, özellikle sahil çamı hakkında eğitim ve saha çalışması gerçekleştirildi. Eğitim, Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran başkanlığında, Bölge Müdür Yardımcısı Halil Karademir, Ağaçlandırma, Silvikültür, Orman İdaresi ve Planlama Şube Müdürleri, Etüt Proje Başmühendisi, Şube Müdürlüğü Mühendisleri ile Balıkesir, Bandırma, İvrindi ve Gönen Orman İşletme Müdürleri ve İlgili Orman İşletme Şeflerinin katılımıyla, büroda ve sahada gerçekleştirildi. Enstitü Müdürü Mustafa İşçioğlu ile Araştırma Başmühendisi Dr. Cemal Fidan ve Başmühendis Teoman Kahraman, tarafından eğitimin büro kısmında Araştırma Müdürlüğü çalışmaları, laboratuvar çalışmaları, toprak analizleri, iklime ve toprak yapısına göre dikim yapılacak türler ve dikim yapılan sahaların sürdürülebilirliği için yürütülmesi gereken teknik çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Saha çalışmalarında ise İvrindi Orman İşletme Müdürlüğündeki sahil çamı endüstriyel ağaçlandırma sahası, Bandırma Orman İşletme Müdürlüğündeki kızılçam endüstriyel ağaçlandırma sahasındaki mevcut sahil çamları, Gönen Orman İşletme Müdürlüğünde 2000 Yılı yangınından sonraki sahil çamı doğal gençlikleri, döl deneme sahasındaki ve tohum meşceresindeki ağaçların sürgün, boy ve çap gelişimleri, kök gelişimleri incelenerek ve toprak analizleri de açılan profillerle değerlendirildi. Eğitim neticesinde konuşma yapan Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran, araştırmacılarla müşterek yapılan bu gibi çalışmaların bir bilimsel ziyafet sofrası olduğunu, hep beraber istifade edildiğini belirtti. Araştırma Müdürü Mustafa İşçioğlu da enstitü olarak endüstriyel ağaçlandırmalarla ilgili her türlü desteğe hazır olduklarını ifade etti.
İstanbul Sarıyer’de 34 yıldır bitmeyen 27 katlı bina için yıkım kararı Sarıyer’de 34 yıldır kaba inşaat halinde bekleyen ve rezidansa dönüştürülmek istenen bina hakkında, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıkarılırken şantiyedeki tüm faaliyetler durduruldu. İddiaya göre, Hacıosman’da 34 yıldır kaba inşaat halinde duran binada kısa süre önce rezidansa dönüştürülmek üzere tamamlama inşaatına başlamıştı. Boğaz manzaralı 27 katlı kaba inşaat halinde duran bina için yapılan şikayetler üzerine belediye ekipleri inceleme başlattı. Korozyona uğrayan bina ile ilgili ekipler tarafından yapılan incelemeler sonucunda ’depreme dayanıksız’ denildi. Yıkım kararı verildiği öğrenilen bina için dün aralarında zabıtanın da olduğu belediye ekiplerinin incelemeye gittiği öğrenildi. Şimdilik tüm faaliyetleri belediye tarafından durdurulan binanın ne zaman yıkılacağı ise merak uyandırdı. Sarıyer’de 20 yıldır işletmecilik yapan Salim Akın, “Burası 1993 yılında inşaata başladığı söyleniyor ben de öyle biliyorum. 34 yıllık bir bina. İnşaatı zaman zaman durdu ve devam etti. En sonunda müteahhit duyduğumuza göre mal sahipleriyle anlaştılar. Binayı bitirip ortaklaşa satacaklardı. Zaman zaman belediyeden gelip gidenler oldu. İnşaatı durduruldu sonra tekrar geri başladı. Şükrü Genç’in son döneminde tekrar bir söylenti çıktı çürük diye. Bu binaya girip çıkarım bekçiler arkadaşım. Sürekli buraya gidip geliyorlardı. Binanın kolonlarının sağlamlığı bence yeni yapılan binadan daha sağlamdır. Binada yıkım olacağını zannetmiyorum. Dün çok kalabalık şekilde çevik kuvvet otobüsleri ve zabıtalar binayı yıkmaya geldiklerini duydum. Geldiğimde de kalabalığı gördüm. Ben burada yaklaşık 20 yıldır işletmeciyim gördüğüm kadarıyla bina sağlam” diye konuştu.