GÜNDEM - 27 Ocak 2015 Salı 13:14

‘Zavallı kadın yoktur’ dedi, patron oldu

A
A
A
‘Zavallı kadın yoktur’ dedi, patron oldu

Konya’da eşinin kendisini terk etmesi üzerine 5 çocuğuyla ortada kalan Fadime Düzgüner, "Zavallı kadın yoktur, güçlü kadın vardır" sözünü kendisine düstur edinerek tezgahtarlıktan kendi işinin patronluğuna kadar yükseldi.

15 yıl önce Karapınar ilçesinin Yeşilyurt kasabasından çıkarak ailesi ile birlikte Konya'ya yerleşen 39 yaşındaki Fadime Düzgüner, şiddetli geçimsizlik yaşadığı eşinin 5 yıl önce kendisini terk etmesi üzerine 5 çocuğuyla ortada kaldı. Çocuklarıyla hayatta yalnız kalmanın olumsuz etkilerini üzerinden atan Düzgüner, yılmayarak hayata sıkı sıkıya tutundu. Sancılı dönemlerde yaşadığı çaresizliği başarı hikayesine dönüştürmeyi başaran azimli anne, çocuklarına hem annelik, hem de babalık yaparak hayatını sürdürebilmek için çeşitli işlerle çalışmaya başladı. Tezgahtarlıktan, kapıcılığa kadar uzanan zorlu iş yaşantısı, bankadan çektiği krediyi yatırıma dönüştürmesiyle son buldu. 20 bin TL tutarındaki parayla açtığı lokantayı ekmek teknesi haline getiren Fadime Düzgüner, işletmesinde hem patron, hem işçi, hem de anne oldu.

“ÇOCUKLARIMA BAKMAK İÇİN NAMUSUMLA ÇALIŞTIM”
Eşinin evi terk etmesinin ardından 5 çocuğuna bakmak için gece gündüz çalışmaya başlayan Düzgüner, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı: “Eşimden ayrılalı 5 sene oldu. Ondan sonra 'ne yaparım' diye düşündüm. Tabi ki, bir anne olarak ben çocuklarımın sorumluluğunu üstlenmek zorundayım. Allah razı olsun çocuklarım da bana çok destek oldular. 4 kız 1 oğlum var. İlk başta 'ne yaparım' derken bir süre mandırada tezgahtar olarak çalıştım. Sonra elin işi biraz ağır gelmeye başladı. Sonra bir sene kantin işlettim. Daha sonra da lokantacılığa başlamak istedim. Namusumla çocuklarıma bakmak için elimden gelen ne varsa onu yaptım. Çok zor günler geçirdim. Yakacağım olmadı, gidip devlete sığınmak istemedim. 'Kendi ayaklarımın üstünde dururum, gerek yok' diye düşündüm. Gerçekten anlatılmaz, çok zor günlerim geçti. Çok sınavlardan geçtim. Allah'ıma şükürler olsun şu anda çok iyiyim.”

Çocuklarıyla yaşadığı zorlu süreçte sosyal yardımlaşma kurumlarından beklediği desteği göremediğini kaydeden Düzgüner, çevresinin de desteğiyle ayakta durmaya çalıştığını ifade ederek, “Daha sonra sigortalı olarak çalışırken 20 bin lira kredi çekerek bu lokantayı açtım. Tabi ki çok zorluklarla karşılaştım. Çocuklarımın bazı ihtiyaçlarını karşılayamadım ama yılmadım hayattan. Allah razı olsun çevremdeki esnafların da büyük destekleri oldu. Usta tutmadan kendim başardım. Fırıncı tutmuştum. Fırıncıya baktım, ‘kendim yapabilir miyim acaba’ dedim. Onu da başardım Allah’ın izniyle. Kendim etli ekmeğimi yapıyorum, Allah razı olsun müşterilerimiz memnun” diye konuştu.

“DEVLETE DE MUHTAÇ OLMADAN YAŞANABİLİR”
Yaşadığı zorluklardan şimdi geldiği konumu anlatan Fadime Düzgüner, “Çocuklarım da benimle beraber hayat mücadelesi verdi. 2 tane kızım var şu anda bana yardım eden, garson olarak çalışıyorlar. Yemekleri ben çıkarıyorum, kızlarım da bana destek oluyor. Devletten destek almadan ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştım. 'Zavallı kadın yoktur, güçlü kadın vardır', mesela zavallı olacak olsam ben olurdum. Ne devletten destek aldım, ne başka birinden. Maddi yönden, manevi yönden hiç kimseden destek almadan aklımla, gücümle bugünlere kadar geldim" ifadelerini kullandı.
 

SELMAN AYAS - MEHMET TUGAY ALDEMİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor Türkiye’de Anadolu masalları anlatıcısı öğretmenlerden birisi olan Fatma Karaca Akkol, çocuklara masal anlatmayı çok sevdiğini söyledi. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan Fatma Karaca Akkol, 4 yıldır çocuklara masal anlatıyor. Masalla büyüyen çocuğun hayal gücünün daha geniş olduğunu belirten Fatma Karaca Akkol, “2020 yılından bu yana Anadolu masalları anlatıcısıyım. Bakanlığa bağlı olarak Anadolu masalları Karaman Instagram sayfasında çocuklara masal anlatımları yapıyorum. Bunun yanında fırsat buldukça okullara da giderek öğrencilere masal anlatımlarında bulunuyorum” dedi. “Türkiye’de sadece Keloğlan biliniyor” "Çocuklara Türkiye’de Anadolu masal kahramanlarından kimi biliyorsunuz diye sorsak, saydıkları sadece Keloğlan" diyen Fatma Karaca Akkol, “Ama bizim memleketimizde birbirinden güzel masallar var. Çünkü masal sözlü edebiyatın kadim bir türüdür. Bakanlığımız 2020 yılında böyle bir projeyle Anadolu masallarını çocuklarımıza ulaştırmaya, onları kendi kültürel kodlarımızla yetiştirmeye karar verdi. Ben bu eğitimi alan 3. veya 4. grup eğitici öğretmenim. Uzaktan eğitimle de binlerce öğretmene de bu eğitimler verildi” diye konuştu. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığını da anlatan Fatma Karaca Akkol, “En çok sevdiğim birbirinden güzel masalları minik yüreklere, çocuklara ve geleceğimize aktarmaktır. Şunu iyi biliyoruz ki masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor. Bu yüzden çocuklarınızı küçük yaştan itibaren masalla tanıştırın. Onlara bol bol masal anlatın ki hayal dünyaları genişlesin ya da büyüdüklerinde her masala inanmasınlar" dedi. Fatma Karaca Akkol, 4 yıl içerisinde 5 bine yakın çocuğa masal anlattığını da sözlerine ekledi. Öğrenciler ise öğretmenleri Fatma Karaca Akkol’un anlattığı masalları severek dinlediklerini söylediler.
Gaziantep Gaziantep Şehir Hastanesi’nden anne ölümlerini önleme konulu dev sempozyum Gaziantep Şehir Hastanesi tarafından Anne Ölümlerini Önleme konulu sempozyum düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu sempozyum, Gaziantep Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Selcan Sınacı önderliğinde, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi Perinatoloji Kliniği Eğitim ve İdari sorumlusu Prof. Dr. Dilek Şahin ve Perinatoloji ve Riskli Gebelikler Derneğinin desteğiyle Gaziantep Şehir Hastanesi konferans salonunda gerçekleştirildi. Bir dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşı okunmasının ardından toplantının açılış konuşmasını yapan Gaziantep Şehir Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Çetinkünar, “Gaziantep Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Perinatoloji Klinikleri olarak riskli gebeliklerin yoğun bir şekilde yönetildiği bir merkez olmanın yanında asistan eğitimleri de vermekteyiz. Bölgemiz için önemli olan bilimsel bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan ötürü çok mutluyuz. Tüm katılımcılara teşekkür ederim” dedi. Açılış konuşmalarının ardından toplantı da anne ölümlerinin azaltılmasına yönelik sunumlara geçildi. Dünyada ve Türkiye’ de anne ölümlerinin en sık sebeplerinden birinin de hipertansiyon olduğunun altını çizen Gaziantep Şehir Hastanesi Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Selcan Sınacı ‘Gebeliğin hipertansif hastalıkları hem anne hem bebek için ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hipertansiyonu olan bir gebe mutlaka yakın takip edilmeli ve riskli gebelik uzmanları tarafından değerlendirmelidir’ dedi. Sempozyumda, anne ölümlerinin en çok sebebi olan kanama durumunda yapılması gereken medikal ve cerrahi yöntemler detaylı bir şekilde ele alındı. Asistan hekimlere pratik uygulama ile gösterildi. Yurdun dört bir yanından gelen kıymetli hocalar tarafından verilen eğitimler kadın doğum uzmanları ve asistanlar tarafından ilgi ile karşılandı ve çevre illerden de yoğun katılım gerçekleşti.