GÜNDEM - 24 Haziran 2021 Perşembe 11:41

Zeytin merdiveninin son temsilcisi

A
A
A
Zeytin merdiveninin son temsilcisi

Bursa Orhangazi’ye bağlı Karsak Mahallesi’nde yaşayan ve 12 yıl önce bir fabrikadan emekli olduktan sonra hobi olarak başladığı zeytin toplama merdiveni imalatçısı Ali Ilgın, 8 ile 12 basamaklı ağaç merdiven üretiyor.

Ali Ilgın’ın ürettiği zeytin toplama merdivenleri Orhangazi, Gemlik, İznik ve Mudanya’dan gelen zeytin üreticileri tarafından alıcı buluyor. Zeytin diyarı Orhangazi bölgesinde yıllardır zeytin toplama merdiveni üretimi yapan 70 yaşındaki Ali Ilgın bu yıl son kez zeytin merdiveni üretimi yapacağını söyledi.

Bölgede tek üreticisi kaldı

Kasım, Aralık ve Ocak aylarında zeytin hasat döneminin olmazsa olmazları arasında yer alan zeytin toplama merdivenlerinin bölgedeki son üreticisi olan Ali Ilgın, merdiven imalatına ise çalıştığı fabrikadan emekliye ayrıldıktan sonra hobi olarak başlamış. Orhangazi’ye bağlı Karsak Mahallesi’nde kendine ait evin bir bölümü atölyeye dönüştüren ve burada 8 basamaklıdan, 12 basamaklıya kadar zeytin toplama merdiveni imalatı yapan Ali Ilgın, bu yıl son kez bu üretimi yapacağını söyledi.

Zeytin merdiveninin son temsilcisi

Hobi olarak başladım

Eşi Zeynep Ilgın’ın da yardımını alarak merdiven üretimi yapan Ali Ilgın, 12 sene önce çalıştığı fabrikadan emekliye ayrıldıktan sonra merdiven imalatına hobi olarak başladığını belirterek, daha sonraları daha fazla merdiven üretmeye başladım. Merdiven deyip geçmeyin. İnsanlar bunun üzerine çıkıp ürününü topluyor, emeğinin karşılığını alıyor dedi. Merdiven direklerinin kavak ağacından yapıldığını belirten Ali Ilgın, kavak ağaçlarını mayıs ve haziran aylarında Konya’dan alıp buraya getiriyorum. Onları planzadan geçirdikten sonra boylarına göre ayırıp merdiven imalatında kullanıyorum dedi. Merdiven basamaklarını Karsak bölgesinden topladığı gürgen ağaçlarından yaptığını belirten Ali Ilgın, gürgen en sağlam ağaçlardandır. O yüzden gürgenden basamak yapıyorum. Basamakları kış boyunca Karsak bölgesinden temin ediyorum. Onları boylarına göre hazırlayıp bekletiyorum. 6 bin adet basamak hazırladım. Bunlardan 700 civarı merdiven imal etmiş olacağım dedi. Yaptığı işte çok titiz olduğunu belirttiğine dikkat çeken Ali Ilgın, merdivenler için çok emek harcıyorum. Özel hazırlıyorum. Uzun ömürlü olmaları için uğraş veriyorum diye konuştu.

Merdiven basamak fiyatı 20 TL

İmal ettiği merdivenleri basamaklarına göre fiyatlandırdığını da ifade eden Ilgın, basamak başına 20 TL alıyorum. 9 basamaksa 180 TL, 8 basamaklıysa 160 TL, 10 basamaklıysa 200 TL’ye satıyorum. Ama artık bu sene son kez üretim yapacağım, bu işi bırakacağım dedi. Ali Ilgın kendisinin Orhangazi bölgesinde son üretici olduğunu, İznik’te de bir üretici olduğunu belirtti.

Zeytin merdiveninin son temsilcisi



Musa Öztürk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Her 3 bin bebekten birinde görülen ’kistik fibrozis’te erken tanı hayat kurtarıyor Türkiye’de 3 bin bebekten birinde görülen kistik fibrozis hastalığı, topuk taramaları ve ter testiyle erken teşhis ediliyor. Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Arslan, kistik fibrozis hastalığının erken teşhis edilmesinin insanın yaşam kalitesini artırdığını ve yaşam sürecini uzattığını söyledi. Genetik bir hastalık olan kistik fibrozis, ülkemizde yeni doğan her 3 bebekten birinde görülüyor. Bebeklerin doğumuyla birlikte ön tanı için 2015 yılından itibaren yapılmaya başlanan topuk taraması ile erken teşhis sağlanıyor. Erken teşhisin ardından uygulanan ter testiyle de hastalığın tespiti yapılıyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uygulanmaya başlanan ter testi de deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlara kolaylık sağlamaya başladı. Hastanede görevli Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hüseyin Arslan, hastalığın tanı süreci hakkında ve sonrasındaki tedavi süreci hakkında bilgi verdi. "Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir" Kistik fibrozun genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bulaşıcı bir hastalık olmadığını ifade eden Arslan, "Burada çocuk göğüs hastalıkların dan biri olan kistik fibroz için ter çalışması yapıyoruz. Kistik fibrozis genetik geçişli bir hastalık, bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu geni taşıyan anne ve babanın çocuklarında meydana geliyor. Türk toplumunun da 3 bin kişiden birinde görülebiliyor. Ülkemizdeki mutosyonlar Avrupa’daki görülen mutasyonlardan farklı görülüyor. Kistik fibrozis de ter ve senkrasoyonlarla ilgili bir sorun oluşuyor ve buna bağlı olarak akciğerde ki balgamların yumuşatılıp atılması, pankreasta senkrosyonlar etkileniyor. Buna bağlı olarak sık tekrarlanan akciğer enfeksiyonları, beslenme bozukluğu, yağlı dışkılama, pis koku ishal, gelişme geriliği, sık sinüzitler nedeniyle hastalar çeşitli sıkıntı yaşamakta ve ilerleyen zamanda hayatını kaybediyordu dedi. "Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz" Ülkemizde 2015 yılından itibaren uygulanmaya başlanan topuk testiyle hastalığın erken teşhis edilmeye başlandığına dikkat çeken Dr. Arslan, “2015 yılından itibaren ülkemizde bu hastalık taranıyor. Bebekler doğduğunda topuk taramasında riskli görülen hastalar tarafımıza yönlendiriliyor. Burada ter testi yaparak bu hastalığın tanısını koyuyoruz. Erken tedavi ile daha iyi yaşam kalitesi sağlamaya yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ter testi için hastaları 1 gün öncesinden hazırlıyoruz çünkü hastalardan ter toplamamız gerekiyor. 1 gün öncesinden banyo yapıp, iyi besleniyorlar. Yaklaşık yarım saatlik bir süreç içerisinde de ter toplanıyor sonrasında da ölçüm cihazında teri ölçüyoruz. Toplamda 1 saat içerisinde ter testinin sonucunu elde etmiş oluyoruz. Erken yaşta gözlemlenmeye başlıyor. Hastalığı ne kadar erken yakalarsak, hastaya bazı tedavileri verirsek daha faydalı oluyoruz. Hastalar erken tanıyla daha uzun yaşam ömre sahip oluyor. Normal bir birey gibi yaşayabiliyorlar. Bu tedavi süreci hastalar için ömür boyu devam ediyor. Bazı ilaçları ve fizik tedavi uygulamalarını sürekli yapmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.