ASAYİŞ - 29 Ağustos 2018 Çarşamba 11:07

‘Zorla’ babasından alınan minik Yağmur’un gözyaşları yürekleri dağladı

A
A
A
‘Zorla’ babasından alınan minik Yağmur’un gözyaşları yürekleri dağladı

İstanbul Bağcılar’da annesi ve babası boşanan 10 yaşındaki Yağmur, kısa süreliğine kaldığı babasından annesine teslim edilmek üzere icra memurları tarafından zorla alındı. Annesine gitmek istemediğini söyleyerek babasına sarılıp ağlayan minik Yağmur’un gözyaşları yürekleri dağladı.

İstanbul Bağcılar’da yaşayan Metin Çorlu, geçtiğimiz senelerde eşine boşanma davası açtı. 5 yıl süren mahkeme süresince kızının velayeti geçici olarak anneye verildi. Bu süre zarfında kızıyla zaman zaman görüşen baba Metin Çorlu, açtığı dava ile yaz tatilinde kızının bir ay kendisinde kalması hakkını kazandı. Bir aylık süre sonunda ayrılamayan baba kız, eski eşin açmış olduğu icra davasıyla ayrılmak zorunda kaldı. Minik Yağmur, ağlayarak gitmek istemediğini ifade etmesine rağmen, annesi, polis ekipleri, icra memurları ve pedagog eşliğinde babasından alındı. Baba ve kızın ayrılmamak için verdiği mücadele ve yakarışları ise görenlerin yüreğini dağladı. Kendisini almaya çalışan annesine de tepki gösteren minik Yağmur "ben mal mıyım" diyerek bağırarak babasına sarıldı. Annesinin tüm çabalarına rağmen babasının kucağından inmeyen Yağmur, "Baba beni bırakmayacaksın değil mi" diyerek uzun süre gözyaşı döktü. Memurların ısrarı üzerine kızı ile birlikte evinden aşağı inen baba Metin Çorlu, "Zorla götürüyorlar seni kızım. Bu ülkede böyle" diyerek duruma isyan etti. Metin Çorlu ve kızı Yağmur, sonunda polis aracına binerek karakola gitti. Karakolda Yağmur annesine teslim edildi.

“Hakim yaz tatili süresince çocuğun bir ay bende kalmasını uygun gördü” 

Baba Metin Doğan, kızının velayetini almak için gereken her türlü mücadeleyi vereceğini ifade etti. Kızını çok sevdiğini söyleyen Metin Çorlu, “Boşanma davasında mahkeme kızımın geçici velayetini eşime verdi. Eşim boşanmak istemiyor tabi, davaya itiraz etti. Yargıtaya gitti. Ondan sonra kızım okula başladı. Mahkeme velayeti anneye verdi ama her ayın başı ve ortasında kızımın bana verilmesine hükmetti. Tabi eşim buna uymadı. En son Yargıtay’dan karar geldi. Yargıtay boşanmayı onayladı. Bana açılan maddi 30 bin liralık tazminat davasını bozdu. Buna rağmen 7’inci Aile Mahkemesi hakimi tekrar 30 bin lirayı uygun gördü. Ben de bundan dolayı tekrar Yargıtaya itiraz ettim. Bu son kararda da mahkemede hakim yaz tatili süresince çocuğun bir ay bende kalmasını uygun gördü” diye konuştu.

“Kızım annesinden sürekli şiddet gördüğünü söyledi” 

Kızının yaz tatili için bir aylığına kendisinin yanına geldiğini ifade eden Çorlu, “Kızım bana geldiği zaman kızımda farklılıklar gördüm. Onunla konuşmaya başladım. Sonra kızım annesinin onu darp ettiğini, sürekli dövdüğünü, sinemada onu bıraktığını, parkta onu bıraktığını, sürekli şiddet gördüğünü söyledi. 'Ama boş ver baba bunlar geçti, artık sende kalacağım, anneme bir daha gitmeyeceğim', dedi. Ben de bunları duyunca, tabi kızımda farklı durumlar da gördüm. İdrarını tutamadığını fark ettim. Pedagoga götürdüm. Kesinlikle çocuğun bende kalmasını gerektiğini söyledi. Kızım doktora annesinin şiddet uygulayarak parmağını kırdığını, sürekli şiddete maruz kaldığını anlatmış. Her şeyi pedagogdan rapor aldım. Bu sefer ben de buna karşılık savcılığa suç duyurusunda bulundum” şeklinde konuştu.

“Kızım gitmek istemediğini söylemesine rağmen kızımı alıp götürdüler” 

Kızını özel koleje yazdırdığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Çorlu, “Daha güzel eğitim alsın diye kızımı özel koleje yazdırdım. Ablam telefon açarak 'hemen eve gel' dedi. 'Buraya icra memurları geldi' dedi. Ben kızımın gelmek istemediğini söyledim. Kızım da gelen polislere, 'anneme gitmek istemiyorum, o beni sürekli dövdü' dedi. Ona rağmen kızımı zorla alarak götürdüler” ifadelerini kullandı.

“Tek dileğim mahkemenin bir an önce sonuçlanıp kızımı bana vermesi” 

Şu an kızına yapılan şiddetlerin raporlarını topladığını ve velayet davası açmaya hazırlandığını belirten Çorlu, “Mahkemeye başvuruda bulunacağım. Darp edildiğine dair raporlar var. Ben bütün evrakları toplayıp mahkemeye başvuruda bulunacağım. Tek dileğim mahkemenin biran önce sonuçlanıp karar vermesi. Gerçekten kızımın hayatından endişeliyim. Kızım zorla götürüldü. Ne gerekiyorsa yapacağım” dedi.

“Yeğenimi zorla aldılar” 

Yağmur’un halası Halime Çorlu ise “Çocuğu bir eşya olarak aldılar, hiçbir duygusu yok, onun yaşadıkları önemli değil, hisleri önemli değil, herhangi bir cam parçası alırmış gibi, bir sandalye alırmış gibi hiç çocuğun duygularını önemsemeyerek, çocuğu aldılar. Zaten burada alamadılar. Kardeşimle yeğenimi karakola götürdüler. Orada çocuğu zorla almışlar. Kardeşimi de beş saat bir odaya kapatmışlar” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.