YEREL HABERLER - 22 Mayıs 2017 Pazartesi 14:08

Hakkarili basketbolculardan bir başarı daha

A
A
A
Hakkarili basketbolculardan bir başarı daha

Hakkari 12 Dev Adam Basketbol Okulu (DABO) sporcuları, Türkiye finaline seçildi.

Hakkari 12 Dev Adam Basketbol Okulu (DABO) sporcuları, Türkiye finaline seçildi.


Hakkari Basketbol İl Temsilcisi ve 12 DABO Antrenörü Yakup Aktaş, Elazığ’da yapılan 12 DABO Bölge Şampiyonasına katılan Hakkari 12 DABO ekibinin göstermiş olduğu başarılı performans sonucunda 2 bayan ve 4 erkek olmak üzere toplam 6 sporcunun Bodrum’da yapılacak olan Türkiye finallerine seçildiğini söyledi. Aktaş, Türkiye finallerinde oynayacak 12 oyuncudan oluşan takımın 6 oyuncusunun Hakkari’den seçilmesinin mutluluk ve onur verici olduğunu belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale ’Seddülbahir Kalesi Müze Yapısı’ dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden Architizer A+ Awards’da finalde Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda bir asır sonra restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılan, Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen itilaf devletlerinin 3 Kasım 1914’te ilk bombaladığı yer olan ve ilk şehitlerin verildiği Seddülbahir Kalesi, dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden Architizer A+ Awards’da finale kaldı. Seddülbahir Kalesi Müze Yapısı için oylama 10 Mayıs’a kadar sürecek. Seddülbahir Kalesi, Uluslararası Domus Restorasyon ve Koruma Ödülleri’nde farklı ülkelerden 176 başvuru arasından Kısa Liste Ödülü’ne layık görülmüştü. IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından yaptırılan Seddülbahir Kalesi, 17. yüzyıl kalesidir. Tarihin en kanlı savaşları arasında yer alan ve Mehmetçiğin kahramanlığı sayesinde ’Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nda, Gelibolu Yarımadası’ndaki Seddülbahir Kalesi, boğazın güvenliğinde çok önemli rol oynadı. 108 yıl önce yedi düvele karşı Mehmetçik ile beraber karşı koyan kale, isabet eden top atışlarıyla gazi oldu. Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen itilaf devletlerinin gemilerinden atılan top mermileri ile büyük hasar alan Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Seddülbahir Kalesi, aradan geçen bir asırlık zaman diliminde doğa şartları nedeniyle zarar gördü. Harap haldeki kaleyi ayağa kaldırıp, açık hava müzesi haline getirmek için Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nca 2015 yılında başlatılan restorasyon ve çevre düzenlemesi çalışmaları tamamlandı. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108’inci yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ziyarete açıldı. Seddülbahir Kalesi Müzesinde, ziyaretçiler kalenin 17. yüzyıldan bugüne kadarki tarihi hakkında bilgilendiriliyor. Ziyaretçiler, Çanakkale Savaşları’nın ilk şehitlerinin yer aldığı kabristanı ziyaret edip, 1915 Çanakkale Savaşları’nın bu kalede yaşanan kısımlarını, o dönemin savaş malzemelerini, belgelerini inceleyebiliyor. Seddülbahir Kalesi’nin restorasyon ve kazı çalışmaları sırasında çıkan Osmanlı asker künyeleri, Fransız cep saati, Osmanlı el bombası, Krupp topu namlu temizleme harbisi, Fransız ve Senegal asker palaları, Osmanlı mavzer süngüleri, Osmanlı süngü kını, Osmanlı palaska barutluğu, Osmanlı, Fransız ve Avustralya Asker Üniforması kol düğmeleri, mermiler ve Fransız mühimmat sandığı ile savaşın izleri yaşatılıyor. Seddülbahir Kalesi Müze Yapısı dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden Architizer A+ Awards’da finale kaldı Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda bir asır sonra restorasyon çalışmalarıyla ayağa kaldırılan, Çanakkale Boğazı’nı geçmek isteyen itilaf devletlerinin 3 Kasım 1914’te ilk bombaladığı yer olan ve ilk şehitlerin verildiği Seddülbahir Kalesi, dünyanın en prestijli mimarlık ödüllerinden Architizer A+ Awards’da finale kaldı. New York merkezli Architizer A+ ödüllerinin Tipoloji kategorileri içerisinde “Kültürel Yapılar” başlığı altında yer alan müze ödüllerinde genel tasarım açısından en iyi bağımsız müze yapılarına verilen ödülde 5 aday arasına kalarak finalist olan “Seddülbahir Kalesi Müze Yapısı” için oylama 10 Mayıs’a kadar sürecek. Seddülbahir Kalesi Kısa Liste Ödülü’nü aldı 25 yıl süren araştırma, belgeleme, projelendirme ve uygulama çalışmalarının son sekiz yılında proje yürütücülüğünü üstlenen Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının ilk master projesi olarak Cumhuriyetin 100. yılında tamamlanarak ziyarete açılan Seddülbahir Kalesi’ne İtalya’dan önemli bir ödül geldi. Ferraro Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından 2010 yılından itibaren mimarlık alanında bilim camiası tarafından belirlenen koruma ilkelerini bilinçli olarak yorumlayan ve uygulayan, çağdaş ifade biçimlerinden yararlanan önemli projelerin değerlendirildiği Uluslararası Domus Restorasyon ve Koruma Ödülleri’nde farklı ülkelerden 176 başvuru arasından Kısa Liste Ödülü’ne layık görülen Seddülbahir Kalesi Projesi adına törene Proje Bilimsel Danışma Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Lucienne Şenocak ve Dr. Öğretim Üyesi Gülsün Tanyeli ile birlikte ÇATAB Restorasyon ve Yapım Uygulamaları Koordinatörü Mustafa Kafkas Dereli katıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi ve Koç Üniversitesi’nden öğretim görevlilerinin yanı sıra farklı disiplinlerden yüzlerce bilim insanı ve uzmanın katkıları ile sonlandırılan proje ile Seddülbahir Kalesi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından ülkenin taşınmaz kültür varlığı envanterine yeniden dahil edildi. Seddülbahir Kalesi Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Seddülbahir köyünde yer alan, 1. derece arkeolojik-askeri-harp tarihi-kentsel sit alanında bulunan Seddülbahir Kalesi, Gelibolu Yarımadası’nın en güney ucunda bulunmaktadır. Kale, Tarihi Alan içinde yer almakta olup Boğaz’a girişte Ertuğrul (Cape Helles) ve Morto Koyları arasında kalan burun üzerindedir. Seddül-bahr yani ’denizin seddi’ anlamına gelen yaklaşık 22 bin metrekarelik alanda konumlanmış kalenin Venedik saldırılarına karşı 17’nci yüzyılda, Osmanlı tarihinde banisi (yaptıranı) kadın olan ilk askeri yapı olma özelliği taşıması bakımından önemli olup, Hatice Turhan Sultan (IV. Mehmet’in annesi) tarafından 17’nci yüzyılda inşasına başlanmıştır. Kale, topoğrafik durumu nedeniyle asimetrik düzensiz bir plan özelliğine sahiptir. Kalenin dört köşesinde birer, kuzey batı köşesinde de bir olmak üzere 5 burcu vardır. Bu burçlar birbirlerine sur duvarlarıyla bağlanmıştır. Kalede güney doğudan kuzey batıya 3 kademeli sur ile hisar peçe oluşur.
Aydın Aydın’da ilk kez denendi, kestane üreticisine umut oldu Geçtiğimiz yıl 24 bin tona yaklaşan kestane üretimi ile Türkiye’de birinci sırada yer alan Aydın’da, kestane gal arısı ile mücadele çerçevesinde ilk kez dağıtılan ve salınımı yapılan avcı böcekler, üreticilere umut olacak. Kestane üretiminin önemli kısmının karşılandığı Aydın’da kestane ağaçlarındaki dal kanseri ve gal arısı hastalıkları üreticilerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Hastalıkların önüne geçmek için ilgili kurumların işbirliği ile ciddi çalışmalar yapılırken, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü koordinesinde de Aydın’da ilk kez olan uygulamayı gerçekleştirdi. Pilot bölge olarak belirlenen Efeler ilçesi Eğrikavak Mahallesi’nde kestane gal arısı ile biyolojik mücadele çerçevesinde 528 adet predatör böceklerin salınımı gerçekleştirildi. Avcı böcekler olarak da bilinen predatörlerin salınımıyla birlikte biyolojik mücadelenin üreticilere umut olması bekleniyor. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “Aydın ilimiz 2022 TÜİK rakamlarına göre 7 bin 824 hektar ekili alanı ve 23 bin 439 ton kestane üretim miktarı ile ülke sıralamasında 1. sırada yer almaktadır. Üretim miktarımızın ülke üretim miktarının yüzde 29’una tekabül etmekte olup, 2022 yılında 4 bin 57 ton 2023 yılında ise 2 bin 240 ton kestane yurtdışına ihraç edilmiş ve 7,8 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Aynı zamanda Aydın Kestanesi Avrupa Birliği tescilli Coğrafi İşaret almış ürünümüzdür. Kestane ilimizin belli bölgelerinde özellikle Efeler, Köşk, Sultanhisar ve Nazilli ilçelerimizde üreticilerimiz için önemli bir geçim kaynağını oluşturmaktadır. Kestanenin en önemli zararlısı olan Kestane Gal Arısı Çin orjinli olup, günümüzde Japonya, ABD, Kore ve Avrupa’ da üretim alanlarını tehdit etmektedir. Halihazırda Kestane Gal Arısının kimyasal mücadelesi mümkün bulunmamaktadır. 2005 yılında ülkemize girdiği tahmin edilen bu zararlıya karşı yapılabilecek en önemli mücadele biyolojik mücadele olarak öne çıkmaktadır. Bugün bu amaçla Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz ile ortaklaşa olarak İlimizde ilk defa Efeler İlçemiz Eğrikavak Mahallesinde Kestane Gal Arısı biyolojik mücadelesinde paratizoit organizma olan 528 adet Torymus Sinensis salınımı gerçekleştirilmiştir. Predatör böcek salınımı sonrasında yapılan bu biyolojik mücadelenin nasıl gerçekleşeceği, üreticilerimizin nelere dikkat etmeleri ve biyolojik mücadele yanında kültürel mücadele olarak üreticilerimizin nasıl davranmaları konularında İl Müdürümüz İbrahim Altıntaş, Aydın Orman İşletme Müdürümüz Engin Evcin, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürümüz Mehmet Hayri İlhan ile Köşk ilçesi Orman İşletme Şefi Ali Üreden tarafından gerekli bilgilendirmeler üreticilerimize yapılmıştır. Aydın ilimizde ilk defa yapılan bu biyolojik mücadelenin Kestane Gal Arısı ile mücadele konusunda İlimize önemli bir katkı sağlayacaktır” ifadeleri yer aldı.
Yozgat Hafızlık öğrencileri sanatla motive oluyor Yozgat’ın Sorgun ilçesinde Hz. Aişe Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık ve Kur’an-ı Kerim eğitimlerini sürdüren öğrencilerin sanatsal faaliyetlerle de zihinlerini dinlendirerek motive olmaları sağlanıyor. Sorgun Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce Hz. Aişe Kız Kur’an Kursu’na açılan resim kursunda yaşları 12 ila 15 arasında değişen hafızlık öğrencileri, boş zamanlarını sanatla uğraşarak geçiriyorlar. Günün büyük kısmını Kur’an-ı Kerim ve hafızlık eğitimi alarak geçiren öğrenciler, Sorgun Halk Eğitim Merkezi’nde görevli resim öğretmeni Selver Şimşek öncülüğünde resim, ahşap yakma ve taş boyama kurslarına da katılıyorlar. Öğrencilerin kursta hem motivasyon düzeyleri yüksek tutuluyor hem de yeteneklerini keşfederek geliştirmeleri sağlanıyor. Hafızlık öğrencileri yeteneklerini tablo ve taşlara yansıtırken, kurs binasının boş duvarlarına da resimler çizerek duvarları güzelleştiriyorlar. "Motive olup stres atıyorlar" Sorgun Halk Eğitim Merkezi’nde görevli Resim Öğretmeni Selver Şimşek, resim kursunun 2 yıldır devam ettiğini söyleyerek, “Biz burada öncelikle çocuklarımızın yeteneklerini geliştirmek için uğraşıyoruz. Öğrencilerimiz burada aynı zamanda hem hafızlık eğitimlerini sürdürüyorlar hem de motive olup stres atıyorlar. Onlar için güzel etkinlikler yapıyoruz. Karakalem, tuval çalışmaları, taş boyama gibi etkinlikler yaparak faydalı olmaya çalışıyoruz. Etkinliğimiz 2 yıldır devam ediyor” dedi. "Biz gitarla ilahi besteleyip ilahi de çalıyoruz" Öğrencilerin sanatla motive olduklarını belirten Şimşek, “Dersimizi eğlenceli hale getirmek ve onların streslerini azaltmanın yolu sanatla oluyor. Biz de bunu gerek resim, gerekse de müzikle birleştirerek daha eğlenceli hale getirmeye çalışıyoruz. Müzik ruhun gıdasıdır, insana rahatlık veriyor. Biz gitarla ilahi besteleyip, ilahi de çalıyoruz. Bu da öğrencilerimize farklı bir motivasyon kaynağı oluyor. Öğrencilerimizin daha önce belli bir yetenekleri vardı ancak kursumuzla beraber potansiyellerini daha da üst seviyeye taşıdılar. Gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya çıkardılar” şeklinde konuştu. Hafızlık öğrencileri ise Halk Eğitim Merkezi’nce açılan kursların kendilerini motive ederek, zihinlerini dinlendirdiğini söylediler.
Manisa Turgutlu’nun Dumanlı Papaz Eriğinde hasat başladı Türkiye’nin en önemli erik üretim merkezlerinden biri olan Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişen, bol sulu olması, iriliği, sertliği ve üzerindeki buğusuyla diğer erik türlerinden ayrılan Dumanlı Papaz Eriğinde hasat başladı. Geçen yıla göre rekoltenin daha yüksek olduğu Dumanlı Papaz Eriği Turgutlu’dan Türkiye’nin her yerine, Avrupa’ya, Dubai’ye ve Katar’a gönderiliyor. Sadece Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişen, tadı ve üzerindeki buğusuyla hem Türkiye’de hem de dünyada adından söz ettiren Dumanlı Papaz Eriğinde bu sene hasat erken başladı. Gediz Nehri’nin bereketlendirdiği Turgutlu Ovası’nda, yaklaşık 10 bin dekar arazide yıllık ortalama 40 bin ton civarında üretilen Dumanlı Papaz Eriğinde 2 gün önce başlayan hasat çalışmalarının mayıs ayı boyunca devam edeceği öğrenildi. Rekoltenin fazla olduğu bazı erik bahçelerinde dallar ahşap desteklerle kırılmasın diye desteklenirken erik bahçelerinde sabah 06.00’da başlayan işçilerin mesaisi saat 14.00’a kadar devam ediyor. Büyük bir titizlikle dallarından toplanan Dumanlı Papaz Erikleri aynı özenle iriliğine göre ayrılarak halin yolunu tutuyor. Turgutlu halinden Türkiye’nin dört bir yanına ve dünyanın önemli merkezlerine gönderilen Dumanlı Papaz Eriği bahçede 30-40 lira arasında fiyatı değişirken kalitesine göre hal çıkışı 60 ila 100 TL arasında değişiyor. “Sadece Turgutlu’da yetişiyor” Turgutlu’nun İzmir girişindeki yaklaşık 15 dönümlük Dumanlı Papaz Eriği bahçesinde 2 gün önce hasada başladıklarını kaydeden tüccar Orhan Özdemir, “Bu sene rekolte çok güzel. Bu fazlalık fiyatlara da yansırsa daha da güzel olur. Şu an fiyatlar güzel ama ilerleyen zamanlarda ne olur belli değil. Dumanlı Papaz Türkiye’de sadece burada Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yetişiyor. Türkiye’nin her yerine gönderiyoruz ve Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Yakın zamanlarda uçak kargolarla Dubai’ye, Katar’a ve İngiltere’ye gönderiyoruz. Dumanlı Papaz sadece Turgutlu’ya has bir erik başka yerlerde de papaz erikleri var ama Dumanlı Papaz Eriğinin yerini tutmaz. Öbürlerinin üzerinde duman yok. Mersin’de, Aydın’da İznik’te yetişiyor ama onların üzerinde dumanı yok. Dumanlı Papaz’ın kilogramı 100 lira. Bu ürün pazara gittiği zaman fiyat daha da yükseliyor. Halci var, halcinin aldığı komisyon var oradan pazarcı var pazarcının eklediği fiyat var. Bu halkımıza yüksek gelir ama maliyetler çok yüksek. Bir işçinin günlük maliyeti bin lira. Bu bahçeye günlük 30 işçi geliyor. Maliyetleri yükseltiyor, ilaç gübre, mazot ve işçi servisi giderleri çok yüksek. Tarlaya her gün 3 araba gelip gidiyor” dedi. “En kalitelisi Dumanlı Turgutlu Papaz Eriği” Erik tüccarı Kamuran Toprak ise, “Mersin Mut eriği var. Mut eriği başladığı zaman fiyatlar çok aşırı yüksek, ihracata gidiyor. 600 lira, 700 lira bin liradan başlayan bir fiyat. Mersin Mut eriği önceden başladığı için bu fiyatları alabiliyor. Oysa ki bizim Turgutlu Dumanlı Papaz Eriği hem badem aşılı hem sulu hem ince kabuklu. Mut eriğinden bin kat daha kaliteli bir erik. Parayı alan Mersin, zorluğu çeken biziz. Şu anda Dumanlı Papaz Eriğin zaten çok tercih ediliyor. Üzerindeki ambalajlarda yazar Turgutlu Dumanlı Papaz Eriği diye. En çok Turgutlu’da yetişir. Turgutlu Sebze ve Meyve Haline aittir. İzmir Menemen’de vardır. Bir de Aydın’da vardır ama onlar da bizim buradaki eriğin yerini tutmaz. Bizim toprağımız, aşılarımız, badem aşısı yaptığımızdan ince kabuk ve sulu olur. Faydalı bir erik. Evine alan insanlar sağlıklı bir şekilde güvenle yiyebilir. Zehir atmayız, hiçbir şekilde hormon kullanmayız. Dumanlı Papaz Eriğinin bir günü vardır. Turgutlu’da 10- 15 Mayıs arasında toplamaya başlanır. Bu sene 10 gün önceden başladık. 5 gün sonra eriğimiz daha da güzelleşecek. İnşallah fiyatları da istediğimiz gibi alırız. Bugün 100-80 liranın altına düşerse para kazanamayız. Amele fiyatları da yüksek. Allah’ın izniyle her şey güzel olur. Biz bu malı buradan alırken, tüketiciyi de düşünmek lazım herkes alıp yiyebilirsin ama her şey pahalı.” diye konuştu. Emekli olduktan sonra aldığı bahçede Dumanlı Papaz Eriği üretmeye başladığını anlatan üretici 72 yaşındaki İsa Zengin, “Bu sene rekolte çok güzel ama rekolte çok olunca da erik tanelerini fazla büyütmüyor. Eriklerimiz 10 gün sonra daha da irileşir.” diyerek ilerlemiş yaşına rağmen üretime devam ettiğini ve herkesin de üretime yönelmesi gerektiğini söyledi.