GENEL - 17 Ağustos 2017 Perşembe 13:36

Bakan Eroğlu 18 müjdeyle Hakkari’ye geldi

A
A
A
Bakan Eroğlu 18 müjdeyle Hakkari’ye geldi

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 96 milyon TL’lik 18 müjdeyle geldiği Hakkari’de, son terörist kalana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 96 milyon TL’lik 18 müjdeyle geldiği Hakkari’de, son terörist kalana kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.


Öğle saatlerinde helikopterle Fatih Kışlasına gelen Bakan Eroğlu ve beraberindeki genel müdür ve bölge müdürleri, ilk olarak Hakkari Valiliğini ziyaret etti. Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz ve kurum amirleri tarafından karşılanan Bakan Eroğlu, polis merasim mangasını selamlayarak kurum amirleri ile tek tek toklaştı. Valilik şeref defterini imzalayan Bakan Eroğlu, Vali Toprak ile bir süre görüşerek, Bakanlığın kapısını kapatarak Hakkari’ye geldiklerini söyledi. Bakan Eroğlu, “2017 yılını Hakkari’de yatırımlarda hamle yılı ilan ettik. Yatırım hamlesinin öncü şehri Hakkari’ye elimiz boş gelmedik. Hakkarili hemşehrilerime 18 yatırımın müjdesini vermeye geldik. Yüksekova İçme Suyu Arıtma Tesisi, içme suyu isale hattı, ulaşım yolu, taşkın koruma tesisleri, gelir getirici tür ağaçlandırma, maden ocağı rehabilitasyonu, orman köylülerine kredi verilmesinin yer aldığı bu müjdelerin toplam yatırım bedeli 96 milyon lirayı buluyor” dedi.


Hakkari’de DSİ tesisleri toplu temel atma merasimi ile orman köylülerine kullandırılan gelir getirici tür ve Orköy kredi sertifikaları dağıtımı törenine de katılacağını belirten Bakan Eroğlu, “Hakkari programı kapsamında Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilecek 4 adet ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) tarafından yapılacak bir adet tesisin temelini atacağız. Toplu temel atma merasimi ile temeli atılacak 5 adet tesisin yatırım bedeli ise 38 milyon TL’yi buluyor. Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi’nde halkımıza toplu temel atma merasiminde DSİ tarafından inşa edilecek 2 adet taşkın koruma tesisi, 2 adet ulaşım yolu ile OGM tarafından ağaçlandırma ve ormancılık projesi adı altında yapılacak 1 adet tesisin temelini birlikte atacağız. Program kapsamında Hakkari’de 7 aileye gelir getirici tür ve 4 aileye Orköy sertifikası vereceğiz. Ayrıca badem, ceviz, dut ve alıç fidanı türlerinden oluşan toplam 2 bin 500 adet fidanı vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtacağız. Temelini atacağımız tesisler ile 6 mahalle ve 1 köy taşkın zararlarından korunacak. 13,6 kilometre yol, 1 adet köprü ve 34 menfez inşa edilerek vatandaşların ulaşım yolu sağlanacak. Ormancılık projeleri ile de Hakkari’de ormanlık alanlar artırılarak, toprak muhafazası sağlanacak” diye konuştu.



“Terörü bitireceğiz”


“Artık burası terör iklimi değil, huzur iklimi ile anılacak” diyen Bakan Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Kesin kararlıyız. Hükümet olarak kararlıyız, bütün teröristleri, en son terörist kalana kadar mücadele devam edecek. Huzur istiyoruz. Huzur şehri Hakkari, Yüksekova, Şemdinli ve Çukurca olacak ve bu şekilde anılacak.”


Bakan Eroğlu ve beraberindekiler, daha sonra yoğun güvenlik önlemleri altında 5 ayrı tesisin temelini atmak üzere Atatürk Kültür Merkezine geçtiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.