GENEL - 13 Eylül 2019 Cuma 13:11

Hakkari’de kantin denetimi

A
A
A
Hakkari’de kantin denetimi

Hakkari Belediye Başkanlığı Veteriner İşleri Müdürlüğü Gıda Kontrol Birimi ile zabıta ekipleri, merkezde bulunan okul kantinlerini denetledi.

Hakkari Belediye Başkanlığı Veteriner İşleri Müdürlüğü Gıda Kontrol Birimi ile zabıta ekipleri, merkezde bulunan okul kantinlerini denetledi.


Hakkari kent merkezinde 2019-2020 eğitim öğretim yılı açılışına müteakip öğrencilerin sağlıklı, güvenli ve hijyenik gıda tüketebilmeleri için okul kantinleri mercek altına alındı. Hakkari Belediye Başkanlığı ekipleri, denetimlerin yanı sıra öğrencilere yönelik güvenilir gıda ve hijyen konularında da detaylı bilgi verdiler.


Hakkari Belediye Başkanlığı Veteriner İşleri Müdürlüğü yetkilileri, uygulamanın periyodik olarak düzenli yapıldığını ifada ederek, “İlköğretim ve liselerin kantinlerinde denetimlere başladık. Denetlemelerde öncelikle öğrencilerin satın aldığı gıda ürünlerinin son kullanma tarihleri ve tezgah koşulları açısından kontroller yapılmaktadır. Okullarımızdaki kantinlerde tespit ettiğimiz eksiklikler olduğunda bunları tutanak altına alıyoruz ve yasal işlem uyguluyoruz” şeklinde konuştular.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Tarlada çalışan çocuklara ’Dondurma’ molası Adana’da 40 dereceyi aşan sıcakta patates hasadında çalışan çocuklara dondurma ikram edildi. Çocukların mutluluğu gözlerinden okunurken en büyük hayallerinin okumak olduğu öğrenildi. Türkiye’nin en sıcak illerinden Adana’da patates hasadı sürüyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren tarlalara giren işçiler binbir emekle patatesleri toplayıp kamyonlara yüklüyor ve Türkiye’nin birçok iline gönderiyor. Çocuklarda tarlada çalışıyor Tarım işçilerinin çocukları okumak yerine anne ve babaları gibi tarlada çalışmak zorunda kalıyor. Çocuklar, sıcak altında tarlada zorlu mesailerini sürdürüyor. Tarlalarda kurdukları çadırlarda barınan ve tarım sektörüne ciddi şekilde katkı sağlayan Şanlıurfalı tarım işçilerinin çocukları da okula gitmek yerine tarlada çalışıyor. Çocuklar çalıştıkları her gün için 600 lira para alıyor. Sıcaklara dondurma molası Adana’da faaliyet gösteren Ogün Sever Okur’un kurduğu Ogün Abi Derneği ise tarlada sıcakta çalışan onlarca çocuğa dondurma dağıttı. Çocukların mutlulukları ise adeta gözlerinden okundu. “Çocuklara bir nebze de olsa dokunduk” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Ogün Sever Okur, “Bugün, patates tarlasındaki çocuklara dondurma dağıttık. Aslında niyetimiz etkinlik yapmaktı. Ailelerinden izin almaya çalıştık fakat olmadı. O nedenle bizlerde geri dönüp çocuklara dondurma aldık. Maksat çocuklara bir nebze olsun dokunmak için dondurma dağıttık” dedi. “Okul konusunda çok titizim” Çocukların okula gitmesi için gerekli yerlere bilgiler vereceğini anlatan Okur, “En fazla üzüldüğümüz nokta bu, okul çağındaki çocukların hemen hemen hepsi burada. Belirli bir ücrete çalışıyorlar. Bu yüzden gerekli yerlere bilgi vereceğiz ve bu çocukların okula tekrar alınması için elimizden geleni yapacağız. Ben bu okul konusunda çok titizim her zaman her gittiğim yerde de elimden geldiğince bu duruma önem veriyorum” ifadelerini kullandı. “Tarlanın ortasında dondurma ütopik bir durum” Yaz sıcaklarında çalışan çocuklara yardımcı olmaya devam edeceklerini kaydeden Ogün Sever Okur, “Dondurma dağıttıktan sonra çocukların tepkisi çok güzel oldu. Beklemedikleri bir şeydi. Tarlanın ortasında dondurmanın onlar için ütopik bir durum olunca çok mutlu oldular. Onlar mutlu olunca tabi ki biz de mutlu oluyoruz. Bu tarz etkinlikler her zaman devam edecek” diye konuştu. Musa Kayabaşı (13) dondurma için çok sevindiğini söyleyerek, “2 sene sınıfta kalınca okulu bıraktım. Dondurma için çok sevindik. Allah razı olsun” dedi. 15 kardeşi olduğunu belirten Emir El Musa (13) ise günlük 600 lira kazandığını, babası ve 5 kardeşiyle birlikte tarlada çalıştığını söyledi.
Gaziantep Dermatoloji uzmanından güneş ışınları uyarısı Medical Point Gaziantep Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uzun, “Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor” dedi. Medical Point Gaziantep Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Mehmet Uzun, yazın oluşan güneş lekeleri ve hastalıkları hakkında bilgi verdi. “11.00 - 16.00 arasında dışarı çıkılmamalı” Yaz aylarında belli saatlerde dışarı çıkmanın çok tehlikeli olduğunu söyleyen Dermatoloji Uzmanı Mehmet Uzun, “Yaz aylarının geldiğini güneşin etkili olduğu bölgelerde çok hissediyoruz. Bu dönemde güneş için bizim en önemli kriterimiz belli saatlerde mümkün olduğunca dışarı çok çıkmamak. Özellikle 11.00 - 16.00 arasında ultraviyole ışınları en yoğun geldiği zamanlardır. Mümkünse bu dönemde çok dışarı çıkmamak gerekiyor. Bunun dışında hem güneş koruyucular hem de fiziksel güneş koruma önlemleri çok kıymetli. Güneş koruyucu hem ultraviyole A - B içermelidir. Ultraviyole A koruma olup olmamasına çok dikkat etmemiz gerekiyor. En iyi güneş koruyucuda olsa sabah sürüp bir daha tekrar edilmeyen güneş koruyucunun bize faydası yoktur. 3 - 4 saatte bir yenilemek gerekiyor. Fiziksel korumada gözlük, uzun kollu kıyafetler giyinilmesi ve de mümkünse açık ton giyesileri tercih etmek gerek” ifadelerini kullandı. “Güneş ışınları bazı hastalıkları alevlendiriyor” Güneş ışınlarının bazı hastalıkları daha da arttırdığını belirten Uzman Mehmet Uzun, “Güneşin bazı hastalıkları alevlendirdiğini bilmemiz gerekiyor. Örneğin lupus hastaları, gül hastalığı, güneş alerjisi olanlar ve güneşle tetiklenen bizim bazı dermatolojik hastalıklarımız. Vitiligo hastalığı olanların çok daha dikkat etmesi gerekiyor. Biz onları uyarıyoruz zaten. Bunlar için daha farklı önlemlerde alabiliyoruz. Bu hastaları, hastalıklarında artma hissettiklerinde hemen dermatolojiye başvurmaları gerekiyor” şeklinde konuştu. “Güneş koruma sadece yüze değil tüm vücuda sürülmeli” Güneş koruyucunun sadece yüze değil tüm vücuda sürülmesi gerektiğini aktaran Uzman Mehmet Uzun, “Kuru ciltlerde güneşin bazı zararlı etkileri daha rahat ortaya çıkabilir. O yüzden de bol su tüketimi cildin nemlenmesi için çok önemlidir. Güneş korumanın sadece yüze değil tüm vücuda sürülmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Amasya Evinde beslediği yavru kargaya özel saz konseri veriyor Amasya’da çalıştığı ilkokulda öğrencilerin bulduğu karga yavrusunu evinde beslemeye başlayan Kerem Gürün, sevimli misafirine saz dinletip özel konser veriyor. Sıra dışı konser Serdar Zeren İlkokulu’nda ağaçtan düşüp yerlerde çırpınan kargayı fark eden öğrenciler durumu öğretmenlerine bildirdi. Yuvası bulunamayan karga, kuşlara olan merakıyla bilinen memur Kerem Gürün’e teslim edildi. Evine götürdüğü sevimli misafirini mamayla besleyip su veren evli ve bir çocuk babası Gürün, saz çaldığı sırada verdiği tepkileri fark etti. Sazın üstüne konan karga, şarkı ve türküleri dinlemeye başladı. Bu sıra dışı konser bir haftadır her gün devam ediyor. “Karnını doyurduğum gibi ruhunu da doyurmak lazım” Okuduğu bir kitaptaki hayali kahraman olan ‘Olric’in adını verdiği yavru kargaya alıştığını belirten Kerem Gürün, “Sazı uzattığım zaman üstüne çıktı. Bağlama sesini sevdiğini düşünüyorum. Sazın üstünde sakince duruyor. Yuvasından ayrı kaldığı için üzülüyordu. Ancak şimdi mutlu. Karnını doyurduğum gibi ruhunu da doyurmak lazım” dedi. Zekasıyla bilinen canlılardan olan kargasını büyüyüp uçmaya başlayana kadar bakmayı sürdüreceğini anlatan 46 yaşındaki Gürün, “Uçtuğu zaman eğer bizi hatırlayıp tekrar gelirse ona yine camın önünden saz çalar konser veririm” diye konuştu. Karganın müzik resitali dinlediği görüntüleri izleyen Sınıf Öğretmeni Fatma Erol da yuvasını kargaya açmasıyla örnek olan mesai arkadaşlarını öğrencileriyle birlikte alkışladı. Gürün, Olric’i mama ile besliyor.
Bayburt Bayburt’ta protein deposu mantarın ve bin bir derde deva çaşır otunun zorlu mesaisi Bayburt’ta havaların ısınmasıyla birlikte köyde yaşayan vatandaşların zorlu mantar, çaşır, evelik, yemlik mesaisi başladı. Kış uykusundan uyanan ayıların gezdiği dağlarda mantar, evelik, çaşır, yemlik otu gibi bin bir derde deva doğanın sunduğu eşsiz lezzetleri toplayan vatandaşların mantar, çaşır, yemlik sevgisinin önüne ne ayı, ne de kurt geçebildi. Bayburt’a 42 kilometre uzaklıkta bulunan Başçımağıl köyü sakinlerinden Tunay Mutlu isimli vatandaş, sabahın erken saatinde güne başlayarak, mantar toplamak için yola koyuluyor. 10-15 kilometre yol kat ederek, protein deposu mantarı Dereçımağıl mevkiinde toplayan Mutlu, mantar topladığı yerlerden aracıyla geçerken birkaç defa ayıya rastladığını belirtti. Buna rağmen dağlarda bitki toplamaktan vazgeçmediğini vurgulayan Mutlu, bitkilerin doğal ağrı kesiciler, antibiyotikler olduğunu kaydetti. Yıllarca mantar, evelik, çaşır otu topladığını bildiren Mutlu, hangi mantarın toplanacağını, hangisinin tüketilmeyeceğini de iyi bildiğini söyledi. Vatandaşların bilmedikleri mantarları tüketmemesi çağrısında bulunan Mutlu, mantar zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Yöre halkının her zaman kalabalıkla, şenlikle mantar, evelik, çaşır, yemlik topladığını ifade eden Mutlu, köy sakinlerinin dağda hayvan otlattıklarını belirterek, bugün mantar toplamaya tek başına geldiğini söyledi. "Büyüklerimiz evelik evelik, 7 derde evelik derlerdi" Protein deposu mantarın kalp damar hastalıklarına, çaşır otunun da kas ağrılarına, sindirim sistemine iyi geldiğini savunan Mutlu, "Bugün Bayburt’un Başçımağıl köyünde, Dereçımağıl mevkiinde mantar, çaşır, evelik, yemlik gibi doğanın insan oğluna sunduğu nimetleri toplayarak, günü tamamlamaya çalışacağız. Bu işler kalabalıkla, toplu bir şekilde daha güzel oluyor ancak hayvanların doğum zamanı olduğundan köy sakinlerimiz dağda koyun, kuzu başındalar. O yüzden ben bugün tek başıma topluyorum. Doğanın bize sunduğu nimetlerden biri olan mantarın kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği herkesçe biliniyor. Çaşır otu tetik çaşır ve akıllı çaşır olarak ikiye ayrılır. Bunların da kas ağrılarına, sindirim sistemine iyi geldiğini biliyoruz. Evelik için büyüklerimiz hep "Evelik evelik, 7 derde derman evelik" derlerdi. Bu bitkilere doğanın insanoğluna sunduğu doğal ağrı kesicilerdir, antibiyotiklerdir diyebiliriz. Çaşır otunun bu yapraklarını lora kattığınızda otlu peynir olur. Çaşır otunun birçok vitamini içerisinde barındırdığını biliyoruz. Bu bitkiler kısacası doğanın bize sunduğu eşsiz nimetlerdir. Evelik ise, meşhur lor dolmamızın hammaddesidir. Mide rahatsızlıklarına iyi geldiğini bizler büyüklerimizden dinleyerek, duyarak öğrendik şimdilerde ise uygulamaya çalışıyoruz" dedi. "1-2 ay sonra binbir derde deva kuşburnu mesaimiz başlayacak" Yöre halkının severek tükettiği, kuşburnu marmelatı, tatlı çorba yapımında kullandığı kuşburnuyu yaklaşık 2 ay sonra toplamaya başlayacaklarını ifade eden Mutlu, "Yaklaşık 1-2 ay sonra kuşburnu, dağ elması ve yaban armudu gibi meyveleri kalabalıkla birlikte daha şenlikli bir ortamda inşallah toplayacağız. Dereçımağıl mevkiinden tüm herkese seslenmek istiyorum; bilmeyen, bilip de gelemeyen, gelip de toplamakta sıkıntı çeken ülkemizin vatandaşlarına her zaman yardımcı oluruz. Gelenlere çayımız, çorbamız her zaman vardır. Misafirlerimize kapımız her zaman açıktır" diyerek konuştu.