Hatay Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Derneği İskenderun’da açıldı. Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Afrin beldeleri ve Afrin merkezi’nin teröristlerden temizlendiğini ancak orada kalıcı bir çözüm için mutlaka Türkiye’de olduğu gibi koruculuk sistemine geçilmesi gerektiğini belirtti.
Programa İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk, Arsuz Kaymakamı Musa Sarı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Hacı İlbaş, Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, Dörtyol Belediye Başkanı Yaşar Toksoy, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Gazileri ve Terör Mağdurları Derneği Genel Başkanı Abbas Gündüz, Hatay Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Musa Salık ve güvenlik korucuları katıldı.
Saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunmasının akabinde İmam Hatip Recep Ateş tarafından Kur’an tilaveti başlayan açılış töreni, Hatay Büyükşehir Belediyesi Mehteran takımının gösterisiyle devam etti. Hatay iline 500 kişilik korucu kadrosu verildiğini belirten Hatay Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Musa Salık, 11 ilçede görev yapan tüm korucuları bir çatı altında topladıklarını söyledi.
Dün Çanakkale’de, Doğu ve Güneydoğu’da kimle savaşıldıysa bugünde aynı zihniyetin torunlarıyla savaşıldığını ifade eden Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen, “Biz dün Sarıkamış’ta kimle savaştıysak, bugün Afrin kırsalında da aynı kişilerle savaşıyoruz. Oyunun adı değişse de oyuncular hep aynıdır. Biz güvenlik korucuları olarak Güney ve Doğu Anadolu’da olduğumuz gibi bugün Afrin’de de güvenlik güçlerimizin yanında omuz omuza mücadelemizi sürdürüyoruz. Allah izin verirse son korucumuz şehit oluncaya kadar, bu mücadelemiz sürecek ve bu kutsal topraklara hainler asla ayak basamayacak” dedi.
İskenderun Kaymakamı Recep Soytürk de, devletin verdiği yetki ile Hatay’da 500 güvenlik korucusunun olduğunu ifade ederek, “Gücümüze güç kattılar. Daha etkin mücadele konusunda, birlikte özveri ile çalışıyorlar” dedi.
Güvenlik korucuları ile sık sık operasyonlara çıktıklarını belirten Adana Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Hacı İlbaş, “Açık ve net söylüyorum bölgede geçen sene etkisiz hale getirdiğimiz terörist miktarı 12, koruculuk faaliyeti başladıktan sonra ise etkisiz hale getirdiğimiz terörist miktarı 35 oldu. 12 nerede 35 nerede. Burada güvenlik korucularımızın büyük katkısı var” dedi.
Konuşmaların ardından Hatay Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Derneği açılışı gerçekleştirdi. Dernek Başkanı Musa Salık, protokol üyelerine derneği gezdirerek bilgiler verdi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin terör örgütlerine karşı sürdürdüğü ve başarılı geçen Zeytin Dalı Harekatı zaferi sonrasında bölgede çeşitli arama tarama faaliyetlerinin yapıldığını ifade eden Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel başkanı Ziya Sözen, Afrin’de temizliğin yapılmasından sonra oraya bir daha teröristlerin tekrar gelmemesi anlamına gelmediğini söyledi.
Açılışın ardından İHA muhabirine özel açıklamalarda bulunan Sözen, Türkiye’deki gibi yıllardır Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde terör ve teröristle mücadelede eden oranın yerel halkı olan güvenlik koruculuğu benzeri bir sistemin getirilmesi gerektiğini ifade etti.
TSK ile birlikte ÖSO mensuplarının ciddi bir eğitimden geçirilmesi lazım diyen Sözen, “ÖSO mensuplarının başta Afrin şehir merkezinde ve diğer belde merkezlerde görev yapma olanağı sağlanacak. Fakat kırsaldaki köyler yine korunaksız kalacaktır. Yarın bir gün TSK’mız oradan çekildikten sonra bu ABD’nin destek verdiği terör örgütleri yine oralara gelip vatandaşımızın başına musallat olacaklardır. Böyle bir durumla karşılaşmamak için TSK’mız ile beraber devletimizle beraber oradaki vatandaşları belli bir süreliğine eğitimden geçirmesi lazım. İster kadın olur, ister erkek olur eli silah tutan herkesin orada silahlanması lazım. Ve kendi köylerini koruması lazım. Oradaki vatandaşlarımız bizlere ihtiyaç duyarsa elbette ki tekrar gideceğiz ancak oradaki vatandaşların kendi can ve mal güvenliklerini korumaları lazım. Doğu ve Güneydoğu’daki koruculuk sisteminin çıkış sebebi budur. 35 yıl önce teröristler oralara gelir köylümüzün ekmeğini alır, çoluk çocuğunu ister bunu vermeyenlerde çok büyük katliamlar sonucu öldürülmüşlerdir. Devletimiz o zamanki şartlarda vatandaşların kendi köylerini koruması için koruculuk sistemi getirmiştir. Can verme pahasına, şehit ve gazi verme pahasına oradaki köylerimizi, mezralarımızı teröristlere bırakmadılar. Bu sistim bana göre Suriye’de terör örgütünün işgali atında olan bütün beldelerde, köylerde uygulanması gereken bir sistem. Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak bu sisteme destek vermemiz lazım. Oradaki insanların silahlanmasında, eğitilmesinde çok büyük destekler vermemiz lazım. Oraları gerçek sahiplerine bırakarak ülkemize belli bir süre sonra dönmemiz en doğrusu olacaktır. Türkiye’deki koruculuk sisteminin benzerinin oralarda faydalı olacağını düşündük” diye konuştu.
