GÜNDEM - 01 Ağustos 2025 Cuma 09:46

‘Abi’ diye seslenenler olsa da oto yıkamacı Gülcan, depremin yıkamadığı hayalleriyle ekmek parasını kazanıyor

A
A
A
‘Abi’ diye seslenenler olsa da oto yıkamacı Gülcan, depremin yıkamadığı hayalleriyle ekmek parasını kazanıyor

Hatay’da depremde iş yeri yıkılan ve ardından yeni açtığı iş yerinde hayata tutunan oto yıkamacı Gülcan Kırk, erkek mesleği olarak bilinen oto yıkamacılığını 6 yıldır sürdürüyor.


Antakya ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki Gülcan Kırk, kendi işini kurma hayaliyle 2019 yılında oto yıkamacı açtı. Depreme kadar Kuzeytepe Mahallesi’nde ilk açtığı iş yerinde yıkamacılık yapan Kırk’ın iş yeri asrın felaketinde yıkıldı. Depremin ardından 8 ay ara veren ve ardından Ekinci Mahallesi’nde yeni iş yerini açan Kırk, mesleğini kaldığı yerden devam ettirmeye başladı. Oto yıkamasını il açtığında ‘yapamazsın’ diyenlerin söylemlerine ve kendisine zaman zaman ‘abi’ diyerek hitap eden müşterilerinin bakış açısına rağmen mesleğini sürdürmekten vazgeçmeyen Kırk, 6 yıldır araç yıkayarak ekmek parasını kazanmaya devam ediyor.



"Hayalimde olan ya kuruyemişçi olacaktım ya da oto yıkamacı olacaktım. Ben de oto yıkamacı olmaya karar verdim"


2019 yılında başladığı oto yıkamacı mesleğinde 6’ncı yılını geride bırakan Gülcan Kırk, "Oto yıkama işletmecisi olarak burada araba yıkıyorum. Pasta cila, seramik kaplama, ppf kaplama, cam filmi ve jant boyama işleri yapıyorum. Ben 2019 yılında bu işe başladım. Deprem senesine kadar işimi çok güzel bir şekilde devam ettirdim. Depremden önceki iş yerim Antakya ilçesi Kuzeytepe Mahallesi’ndeydi. Depremde maalesef direkt iş yerim yerle bir oldu. Depremden 8 ay aradan sonra yer değişikliği olarak burada tekrar işimi devam ettiriyorum. Bu işe başlamadan önce ben arabaları yıkamaya veriyordum ama istediğim temizliği alamıyordum. Ben de oto yıkamacı olmaya karar verdim. İşe başlarken çok güzel tepkiler aldım. İlk başlarda çok fazla şaşırıyorlardı. Hatta çoğu insan benim bu işi yapamayacağımı, 3 ay sonra devredeceğimi düşünürken 6’ncı yılımdayım şu an. Örneğin; abi diye sesleniyorlar ama arabanın içerisinden ben çıkınca çok şaşırıyorlardı. Güzel tepkiler alıyorum. Bu yıl 6’ncı yılım olduğu için artık alıştılar. Temizlik yapmayı seviyorum. Kirli bir şeyi insanlara temiz vermeyi, o yüzlerindeki ifadeyi görmeyi çok seviyorum. İşimi de çok seviyorum" dedi.


Kadın oto yıkamacıya ilk başlarda ön yargılı olduğunu sonra alıştığını söyleyen müşteri Ali Baz ise, "Kadın birinin araba yıkayacağını düşünmedim. Çünkü biraz güç gerektiren bir iş olduğunu düşündüm. Arabayı yıkadıktan sonra diğer araç yıkama yerlerine göre şöyle bir farklılık var. Özellikle en ufak noktasının bile temizlendiğini gördüm ve gerçekten benim eşim de öyledir. En ufak noktayı bile temizler ve bence bu biraz kadınlara has bir özelliktir. Ayrıca aracın bagajının torpidosunun her noktasının da düzenli bir şekilde tarafıma teslim edildiğini görünce gerçekten hep aynı yere getirmek durumunda kaldık" ifadelerini kullandı.



‘Abi’ diye seslenenler olsa da oto yıkamacı Gülcan, depremin yıkamadığı hayalleriyle ekmek parasını kazanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.