GENEL - 20 Şubat 2023 Pazartesi 08:39

Hatay’da 700 yıllık Meryem Ana Ortodoks Kilisesi depremde yıkıldı

A
A
A
Hatay’da 700 yıllık Meryem Ana Ortodoks Kilisesi depremde yıkıldı

Hatay’da bulunan ve tarihi yaklaşık 700 yıllık olarak bilinen Meryem Ana Ortodoks Kilisesi, depremde ağır hasar alarak yıkıldı.

Hatay’da bulunan ve tarihi yaklaşık 700 yıllık olarak bilinen Meryem Ana Ortodoks Kilisesi, depremde ağır hasar alarak yıkıldı. Yıkılan kilisenin çan kulesi ise ayakta kaldı. Kilisenin 2020 yılında restore edildiği öğrenildi. Depremde yıkılan kilise havadan görüntülendi.


Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde meydana gelen depremin etkisiyle Hatay Antakya Tokaçlı köyünde bulunan ve tarihi yaklaşık 700 yıllık olduğu tahmin edilen Meryem Ana Ortodoks Kilisesi depremde yıkıldı. Depremde yıkılan kilisenin çan kulesinin ayakta kaldığı görüldü. Kilisenin 2020 yılında restore edildiği öğrenildi. Öte yandan, kilisenin enkazı havadan görüntülendi.



“Kilisemiz 3 sene önce restore oldu ama maalesef deprem çok şiddetliydi”


Meryem Ana Ortodoks Kilisesi Papazı Musa Papaz, “Kilisemizin 700 yıllık bir tarihi var, yaklaşık 100 aile bu köyde yaşıyor. Kilisemiz 3 sene önce restore oldu ama maalesef deprem çok şiddetliydi ve kilise yıkıldı. Bazı evlerimiz yıkıldı ama Allah’a şükür bir can kaybımız yok. Kilisemizin tarihi çok eski, yaklaşık 700 yıllık. Dedelerimiz, karşıki dağlardan katırlar üzerinde taşları taşıyarak bu kiliseyi yapmışlar. Bazı değerli eşyalarımız enkazın altında duruyor, yetkililerden bu konuda yardımcı olmalarını istiyoruz. Kilisemiz tarihi eser sayıldığı için biz müdahale edemiyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.