GÜNDEM - 06 Eylül 2024 Cuma 08:59

Kuş dili konuşarak adeta bülbül gibi şakıyan iki esnaf ilgi odağı oldu

A
A
A
Kuş dili konuşarak adeta bülbül gibi şakıyan iki esnaf ilgi odağı oldu

Hatay’ın Antakya ilçesinde kuş dili ismini verdikleri dille konuşan Metin Mercan ile Turgut Bülbül, aralarında ettikleri sohbetlerle ve söyledikleri türkülerle dikkat çekiyor. Duyanları gülümseten kuş dili sosyal medyada da ilgi odağı oldu.


Antakya ilçesinde bulunan Uzunçarşı’da esnaflık yapan Metin Mercan ve Turgut Bülbül, kendi aralarında kuş dili ismini verdikleri konuşma biçimiyle dikkat çekiyorlar. Çarşıda zaman zaman kuş diliyle sohbet eden, zaman zaman türkü söyleyen Mercan ve Bülbül, çarşının da neşe kaynağı oldu. İlk kez duyanların ilgiyle kulak kabarttığı kuş dili, Hatay Alem isimli sosyal medya platformu muhabiri Bedia Türetken’in yaptığı sokak röportajlarında da sosyal medyada ilgi odağı oldu. Milyonlarca kez izlenen Mercan ve Bülbül arasındaki kuş dili sohbeti, duyanları tebessüm ettirdi.



"Kuş dilini ilk kez duyanlara garip gelebilir çünkü farklı bir dildir"


Öğrendiği kuş diliyle şarkılar söyleyen Turgut Bülbül, ilk kez duyanların garipsediğini belirterek, "Kuş dili, Hatay’ın geleneksel bir dilidir. Bu kuş dilini bilenler, Türkiye’de değil, Avrupa’da değil, dünyada geçerli bir dildir. Uzunçarşı’da kuş dili bilen kişi sayısı çok azdır. Çarşıda Metin Mercan abimiz biliyor. Abimizin kuş dili konuştuğu zaman ne dediğini anlayabiliyorum. Kendi de benim dediklerimi anlıyor. Kuş dilini ilk kez duyanlara garip gelebilir çünkü farklı bir dildir. Normalde kuş dili öğrenilemeyecek bir dil değildir. Ben kuş dilinde şarkı da söylerim ve her şeyini söylerim. Bizim mahallede kuş dilini bilen çok insanlarımız var" dedi.



"Her kelimenin sonuna ’fe, fa’ getirdiklerini fark ettim ve anlamaya başladım"


Kuş diliyle yaptığı sokak röportajları sosyal medyada milyonlarca kez izlenen muhabir Bedia Türetken, kendisinin de zamanla kuş dili öğrendiğini söyleyerek, "Sokakta röportaj yapıyordum. Beyefendiler aralarında bu dili konuşuyorlardı. Ben de merak ettim ve onlarla röportaj yaptım. İlk başlarda hiçbir şey anlamadım. Çünkü aşırı garipsedim. Sonra her kelimenin sonuna ’fe, fa’ getirdiklerini fark ettim. Anlamaya başladım. Konuşmayı denedim ve konuştum" şeklinde konuştu.



"Her insan bu dili bilmez, ilk kez duyanlara tuhaf geliyor "


Kuş dilinin Antakya ilçesine özgü bir dil olduğunu ifade eden Metin Mercan ise ilk duyanlara tuhaf geldiğini belirterek, "Bu konuştuğum dil, kuş dilidir. Antakya’da 50 yıl önce ailelerimiz bu dili konuşuyorlardı. O zamanlarda biz aile olarak serçe dilini öğrendik. Antakya’da belki 100 kişi kuş dili konuşmayı bilir. Bu arkadaşımız büyüklerinden görüp ve öğrenmiş. Her insan bu dili bilmez, insanlara tuhaf geliyor. Bu dilin ne olduğunu sorunca kuş dili diyoruz. Yabancı bir kelime kullanmıyoruz. Bu dili konuşunca hem komik oluyor hem de sevgi oluyor yoksa Türkçemiz gayet çok güzel" ifadelerini kullandı.



Kuş dili konuşarak adeta bülbül gibi şakıyan iki esnaf ilgi odağı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da kurtlar ahıra girdi: 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı Erzincan’ın Otlukbeli ilçesinde kurtların ahıra girmesi sonucu 10 koyun telef oldu, 10 koyun yaralandı. Hayvan sahibi, kurtların yerleşim yerleri için tehdit oluşturduğunu söyledi. Otlukbeli ilçesinde yaşanan kurt saldırısı, hayvan yetiştiricilerini tedirgin etti. İlçede Yasin Yıldırım’a ait ahıra giren kurtlar, 10 koyunu telef ederken 10 koyunu da yaraladı. Edinilen bilgilere göre, kurtlar ahıra girerek kısa sürede büyük zarara yol açtı. Sabah saatlerinde hayvanlarının telef olduğunu gören Yıldırım, yaşanan durum karşısında büyük üzüntü yaşadı. Hayvan sahibi Yasin Yıldırım, kurtların artık insanlardan kaçmadığını belirterek, "Kurtlar köpeklerimizi bile kaçırıp öldürüyor. İnsanlara ve yerleşim yerlerine çok yakınlar. Doğaya salınan ve insanlara alışmış bu hayvanlar yıl boyunca bizim için ciddi bir tehdit oluşturuyor" dedi. Sürü sahibi Yasin Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; "Erzincan Otlukbeli Küçük Otlukbeli’nde küçükbaş hayvancılık yapıyorum. 6 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. İki senedir, bu son iki senedir bu yırtıcı hayvanlar yani kurtlara karşı mücadele veriyoruz ama mücadelemiz hep yarım kalıyor. Geçen sene iki defa çadırlarıma girdi. Biz bir şekilde uyandık çıkardık, yani üç beş tane telefat verdik. Köpeklerimizi alıp götürüyorlar, geçen sene iki tane köpeğimi götürdü. Şu an gördüğünüz gibi gece girip içeriye girmiş. 10’a yakın hayvanım telef oldu. 10’a yakın hayvanım da içeride, onlar da yaralı yani onların kurtulma şansları da yok. Biz bir türlü bunlara önlem alamıyoruz. Önlem alamamamızın sebebi sopayla kovalıyoruz çünkü bunların avlanması, vurulması yasak. Ama yani biz baş edemiyoruz çünkü meraya gittiği zaman hayvanımız, haftada 3-4 tane hayvanımızı çalıp götürüyorlar. Köpekler baş edemiyor, çok akıllı hayvanlar oldukları için bir tanesi köpekleri alıp götürüyor, bir tanesi çobanı oyalıyor, diğeri de hayvanı alıp götürüyorlar. Yani yaklaşık ben diyeyim, iki yılda benim 200-300 hayvan varlığım yani üç beş üç beş şeklinde katledildi ve öldürüldü. Şu anda gördüğünüz gibi içeride de 15-20 tane hayvanım telef oldu. Yani 10 tane telef oldu, 10 tane de yaralı, onlar da telef olacaklar. Biz buna karşı bir önlem alamıyoruz. Aldığımız önlem şurada, bu sene 3 tane çadır Ankara’dan sipariş ettik. İşte bunlarda sıkıntı yok ama o diğerlerinde maliyetin altında olduğumuz için yani maliyeti çok yüksek olduğu için biz bir türlü yani bunu da seneye artık evvelki seneye bir şekilde toparlamaya çalışacağız ama yetkililerden bir önlem istiyoruz. Yoksa durumumuz kötü çünkü bugün bunu yaptı, yarın bir daha gelecek, öbür gün bir daha gelecek. Şimdi biz de sabahtan akşama kadar hayvanla uğraşıyoruz, akşam da işte yorgun düşüp yatıyoruz. Gece de nöbet tutuyoruz ama bu her gün böyle gidemez." Bölgede benzer olayların sıkça yaşandığını ifade eden Yıldırım, yetkililerden önlem alınmasını talep ederek, hem hayvanların hem de vatandaşların can güvenliğinden endişe duyduklarını sözlerine ekledi.
Trabzon Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit Trabzon’da Türk sinemasının usta ismi Hülya Koçyiğit, "Trabzon Film Festivali" dolayısıyla geldiği Trabzon’da Kadın Yaşam ve İstihdam Merkezi’ni ziyaret etti. Burada atölyeleri gezen Koçyiğit’e Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in eşi Arzu Genç eşlik ederken, Koçyiğit, kadınların sergilediği ürünleri hayranlıkla inceledi. Koçyiğit, Karadeniz yöresinin geleneksel ve yöresel dokumaları arasında yerini alan yaklaşık bir asırdan beri kullanılan coğrafi işaretli keşanı dokumaya çalışması dikkat çekti. Koçyiğit, Trabzon’a ilk kez 5 yaşında geldiğini belirterek, "Trabzon’a ilk kez 5 yaşındayken gelmiştim ve ömür boyu birçok kez geldim. O nedenle bu gelişim ilk değil ama Trabzon’da ilk kez bir Film Festivali düzenleniyor. ’İlk’ demek biraz cesaret demek. Dilerim başladığı gibi bol bereketiyle inşallah hem şehrimize hem de sinemamıza çok büyük katkılarda bulunur bu festival. O nedenle bugün buradayım, çok da mutluyum. İyi ki bu seferki gelişimde böylesine faydalı bir mekânı ziyaret etmişim. Her biri birbirinden değerli geleneksel el sanatlarımız burada tekrardan hayat buluyor. Genç kadınlar burada bu mesleği, bu sanatı öğreniyor ve yaşatmaya devam ediyorlar. Bu beni çok gururlandırdı. Hepsinin ellerine, emeklerine sağlık. Burası bir yaşam merkezi. Buradan istifade eden bütün kadınları sevgiyle selamlıyorum. Daha nice nice kadınımızın bu imkânlardan yararlanmasını diliyorum" dedi.