YEREL HABERLER - 29 Mart 2017 Çarşamba 11:02

Asimder Başkanı Gülbey: “1915 Ermeni tehciri Alman komutanların kararıydı"

A
A
A
Asimder Başkanı Gülbey:  “1915 Ermeni tehciri Alman komutanların kararıydı"

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, 1915’teki Ermeni tehciri kararı Almanlar tarafından verilmiş bir karar olduğu, Osmanlı’yı o sırada yöneten Enver Paşa, Talat Paşa ve ITC (İttihat ve terakki Cemiyeti) sadece bu kararın takipçisi olduğunu iddia etti.

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, 1915’teki Ermeni tehciri kararı Almanlar tarafından verilmiş bir karar olduğu, Osmanlı’yı o sırada yöneten Enver Paşa, Talat Paşa ve ITC (İttihat ve terakki Cemiyeti) sadece bu kararın takipçisi olduğunu iddia etti.


Almanların Ermenileri Anadolu’dan Suriye’ye sürme kararı, Bağdat demiryolunu Ruslardan korumak için alınmış bir askeri karar olduğunu belirten ASİMDER Genel Başkanı Gülbey, “1915’te Osmanlı topraklarındaki Ermeni halkının Anadolu’dan Suriye bölgesine sürgün edilmesi, Alman askeri yetkililerinin isteği doğrultusunda verilmiş bir karardır. Karar 1. Dünya savaşı sırasında Alman-Osmanlı askeri ittifakına karşı savaşan Rus ordusunun Doğu Anadolu’da Rus destekli Ermeni çetelerin ve Rus ordusu içinde yer alan Ermeni taburların öncülüğü ile savaşı Doğu’dan İç Anadolu’ya doğru genişletmeleri nedeniyle verilmiştir. O dönem Osmanlı yöneten Almanlardı. Harbiye Nazırı Enver Paşa, Osmanlı Genelkurmay Başkanı ise General Bronsart von Schellendrof Paşa’dır. Schellendrof’un (Bronsart Paşa) tüm özel ve resmi yazışmaları halen Almanya’da Freiburg’daki Alman askeri arşivindedir. Bu arşiv çeşitli taleplere rağmen Alman makamlarınca Türk araştırmacılara açılmamaktadır. General Bronsart von Schellendrof o dönemde İstanbul’da Osmanlı ordusunun başında bulunan ve emirleri doğrudan Berlin’deki askeri karargahtan alan kilit önemdeki Alman komutanıdır. 1915 baharında Anadolu’ya doğru ilerleyen Rus ordusu Nisan ayında Van’da Ermeni çetelerin ayaklanması ve Ermeni milislerin girişimi ile Van’ı ele geçirmiş ve Anadolu’ya ilerlemeye başlamıştır. Rus ordusunun ve Ermenilerin hedefi, Erzurum, Erzincan ve Ermenilerin güçlü olduğu Sivas’tır. Rus ordusunun asıl stratejik hedefi ise Almanların inşa ettiği Bağdat demiryoludur. İşte bu şartlar altında Almanların isteği ile bölgedeki Ermenilerin sürülmesi (Tehcir) kararı alınmıştır. Bronsart Paşa, Enver, Talat ve Sait Halim Paşa’ya verdiği gizli bir brifingde Ermeni çetelerin terör faaliyetlerini listeleyerek ‘önlem’ (tehcir) alınmasını istemiştir” dedi.



“Talat Paşa’yı Alman istihbaratı Tehlaryan’a öldürttü”


Gülbey, “Ermeni lobisinin sürgünden (tehcir) sorumlu tuttuğu Talat Paşa’yı Almanya Berlin’de 1921 yılında yolda yürürken sinsice arkasından yaklaşıp suikast yaparak şehit eden Ermeni asıllı Sogomon Tehlaryan Alman istihbaratı tarafından kullanılmıştır. Ermeni sürgününde Almanlar hakkında bildiklerini anlatmaması için susturmuşlardır. 1915’de Osmanlı ordularını yöneten Alman komutan Bronsart Paşa, 1921 Talat Paşa’nın katledildiği olayın davasında, Talat Paşa lehine tanıklık yaparken, Ermeni tehcirinin gerekçesini de açıklamıştır. Bronsart Paşa, o sırada DAZ (sonrada FAZ adını aldı) gazetesinde yayınlanan savunma metninde şunu vurgulamıştır: “Ermeni çeteler öncülüğünde Rus birliklerinin Anadolu içlerine ilerlemesi sonucu Türk ve Müslüman halk bölgeyi terk ederek kaçıyordu. Onları durduramıyorduk. Bölge boşalıyordu ve askeri açıdan savunulmaz hale geliyordu. Ermenilerin sürgün kararı bu nedenle alındı” bu ifadeyle Ermeni sürgünün nedeni ve kimin karar verdiği ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.