GENEL - 13 Kasım 2017 Pazartesi 10:49

Asimder Başkanı Gülbey: “Bekçiyan muhaliflerini şantajla durdurmaya çalışıyor”

A
A
A
Asimder Başkanı Gülbey: “Bekçiyan muhaliflerini şantajla durdurmaya çalışıyor”

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, Türkiye Ermeni Cemaati Patrikliğine aday olan Başpiskopos Karekin Bekçiyan’ın rakibi olan Türkiye Ermeni Cemaati Patrik Vekili Aram Ateşyan’ı siyasi ve basın baskısıyla görevinden el çektirdikten sonra, şimdide Patrik adayı olmak isteyen İstanbul Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme hakkında iftira ve AGOS gazetesi aracılığı ile kara propaganda yaparak adaylık düşüncesinden vazgeçmesi için baskı kurulduğunu iddia etti.

Uluslararası Asılsız Ermeni İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMDER) Genel Başkanı Göksel Gülbey, Türkiye Ermeni Cemaati Patrikliğine aday olan Başpiskopos Karekin Bekçiyan’ın rakibi olan Türkiye Ermeni Cemaati Patrik Vekili Aram Ateşyan’ı siyasi ve basın baskısıyla görevinden el çektirdikten sonra, şimdide Patrik adayı olmak isteyen İstanbul Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme hakkında iftira ve AGOS gazetesi aracılığı ile kara propaganda yaparak adaylık düşüncesinden vazgeçmesi için baskı kurulduğunu iddia etti.


Türkiye Ermeni Cemaati Patriklik seçiminde şantaj ve kara propaganda yapılarak bir iç hesaplaşmaya gidildiğini belirten Asimder Genel Başkanı Gülbey, “Almanya ermeni Cemaati Ruhani Lideri Başpiskopos Karekin Bekçiyan Türkiye’deki resmi kurumları hiçe sayarcasına Ermenistan’da yapılan sözde uyduruk bir atamayla kendini Türkiye Ermeni Cemaatinin Patriğiymiş gibi bir davranış içerisindedir. İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliğinin bu usulsüz atamaya ve davranışlara karşı neden gereken yasaları uygulamıyor anlamış değiliz. Türkiye Ermeni Cemaati içerisinde gizli hesap ve hesaplaşmalar yapılmaktadır. Türkiye’de bulunan 57 Ermeni vakıfın gelirleri ile üzerlerine kayıtlı değer biçilmez mülkiyetlere göz dikilmiştir. Almanya devletinin politikalarının güdümünde bulunan ve vatandaşı olan Başpiskopos Karekin Bekçiyan ile Türkiye’deki yandaşları patrik adaylığına niyetlenen tüm adayları şantaj ve karalama politikasının içerisine girmişlerdir. Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme hakkında elektrik kaçakçılığı yaptığı yönde iddialar ve son zamanda özellikle Türkiye Ermeniler gazetesi olduğunu iddia eden AGOS gazetesi üzerinden de vakıfa ait Ermeni Mezarlığı hakkında kara propaganda yapılarak adaylık niyetinden vazgeçmesi istenilmektedir. Almanya Ermeni Cemaati Ruhani Lideri Karekin Bekçiyan,ın Türkiye Ermeni Cemaati Patrik adayı oluşu usulsüz. Türk milletinin katil olduğunu ima eden, Türkiye’yi sözde soykırımla suçlayan bir zihniyetin gelip Türkiye’de liderlik yapmasına her zaman karşıyız” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.