YEREL HABERLER - 08 Temmuz 2017 Cumartesi 16:04

SDÜ Ziraat Fakültesi bir ilke imza atıyor

A
A
A
SDÜ Ziraat Fakültesi bir ilke imza atıyor

Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) Ziraat Fakültesi, Türkiye’de bir ilke imza atıyor.

Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) Ziraat Fakültesi, Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Ziraat Fakültesi ile YÖK arasında gerçekleşen görüşmeler sonucunda bu yıl ilk kez bir uygulama başlatılacak ve Fakülte bünyesinde eğitim veren tüm bölümler, “Ziraat Mühendisliği Programı” altında toplanacak.


Türkiye’de bu yıl ilk kez SDÜ Ziraat Fakültesinde uygulanacak olan “Ziraat Mühendisliği Programı” ile ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mevlüt Türk, “Bu yıl uygulanacak olan yeni programda SDÜ Ziraat Fakültesine Ziraat Mühendisliği olarak öğrenci alımı yapılacak ve 9 bölüm ilk yıl ortak eğitim verecek. Öğrenciler üçüncü yarıyıldan itibaren tercih ve başarı durumları dikkate alınarak bölümlere yerleştirilecek. Diplomaları geçtikleri bölüm adına düzenlenecek aynı zamanda öğrenciler Ziraat Mühendisi unvanını da alacak” dedi.


“YÖK destek bursu verilecek”


1994 yılında kurulmuş olan fakültenin, “Bahçe Bitkileri”, “Bitki Koruma”, “Tarım Ekonomisi”, “Tarım Makineleri” ve “Teknolojileri Mühendisliği”, “Tarımsal Yapılar ve Sulama”, “Tarımsal Biyoteknoloji”, “Tarla Bitkileri”, “Toprak Bilimi ve Bitki Besleme”, “Zootekni” olmak üzere 9 bölüm ile eğitim öğretime devam ettiğini dile getiren Türk, mevcut sistemde öğrenci alımlarının bu bölümlere göre yapıldığını ifade etti. Türk, “Puan türü MF olarak belirlenmiş olup öğrenciler, MF puan türlerinden en yüksek puana göre yerleştirilecek. Ayrıca YÖK’ün 2016 yılından itibaren başlattığı Ziraat Fakültesi öğrencilerine burs uygulaması yeni uygulanacak olan bu sistemde de devam edecek. Ziraat Mühendisliği Programlarına 2017 yılında ilk 27 sırada yerleşen öğrencilere ilk yıl ‘YÖK Destek Bursu’ verilecektir. Birinci yılın sonunda lisans diploması alacağı her bir programa, ilk üç sırada, yerleşen öğrenci “YÖK Destek Bursu”nu almaya hak kazanacaktır. Takip eden yıllarda öğrencilerin YÖK Destek Bursu’nu almaya devam edebilmesi için yıllık ağırlıklı genel not ortalamasının 4 üzerinden 2,5 veya 100 üzerinden 65’in altına düşmemesi gerekir. Öğrenciler, YÖK ve üniversite kriterlerini sağlamak koşulu ile istedikleri herhangi bir bölümde yandal ve çift anadal da yapabilecekler” diye konuştu.


“Proje odaklı fakülteyiz”


YÖK’ün Türkiye’de ilk kez uygulanacak olan bu model için Ziraat Fakültesini tercih etmesindeki en önemli nedenlerden birisinin akademik kadro ile birlikte eğitim ve araştırma altyapısının uygun olmasından kaynaklandığını söyleyen Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mevlüt Türk, konuşmasını tamamladı:


“Fakülte olarak hedefimiz analitik düşünebilen, uygulamayı teorik bilgiyle pekiştirmiş, kamu ve özel sektör gereksinimlerine yanıt verebilecek donanımda, çözüm odaklı ziraat mühendisleri yetiştirmektir. Bu yüzden, fakülte olarak ders uygulamalarına çok önem veriyoruz. Ziraat Fakültesi olarak en önemli özelliğimiz proje odaklı fakülte olmamızdır. Hocalarımız ve öğrencilerimiz her yıl çok sayıda TÜBİTAK projesi ile önemli başarılara imza atmaktadırlar. Son dört yıldır, ziraat fakülteleri arasında TÜBİTAK Öğrenci projelerinde fakültemiz birinci olmaktadır. Özel sektörle ikili ilişkilerde de oldukça başarılı bir fakülteyiz. Kendini iyi yetiştiren, yabancı dil bilen başarılı mezunlarımız üniversitelerde veya özel sektörde rahatlıkla iş bulabilmektedir. Mezunlarımızın iş imkanları oldukça geniştir. İlgili bakanlıklar ve üniversiteler başta olmak üzere bütün ticari ve yatırım bankaları, şeker fabrikaları, tarım kredi kooperatifleri gibi kurumların yanında fidancılık, tohumculuk, seracılık, tarım ilaçları ile ilgili firmalar, yem fabrikaları, hayvancılık işletmeleri, tarım alet ve makineleri ile ilgili sektörlerde çalışabilmektedirler. Doğayı, toprağı, bitkiyi, hayvanı seven, sürdürülebilir bir tarım ve çevre konusunda hassasiyeti olan tüm gençlerimizi fakültemize bekliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale 3 yıl sonra böbrek nakliyle sağlığına kavuştu Çanakkale’de, 3 yıl önce böbrek yetmezliğine yakalanan 41 yaşındaki Turan Cinislioğlu, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Organ Nakli Merkezinde gerçekleştirilen böbrek nakliyle tekrar sağlığına kavuştu. Çanakkale’de yaşayan Turan Cinislioğlu (41) 3 yıl önce hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliği nedeniyle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine başvurdu. Diyalize girmeye başlayan Cinislioğlu, nakil için sıra bekledi. Cinislioğlu’na, Bursa’da trafik kazası sonucu hayatını kaybeden bir kadının ailesi tarafından bağışlanan böbreği başarılı bir şekilde nakledildi. Organ naklinin ardından sağlığına kavuşan Cinislioğlu’nun diyalize girme ihtiyacı kalmadı. ÇOMÜ Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, Turan Cinislioğlu’nun 3 yıl önce hipertansiyona bağlı böbrek yetmezliği tablosuyla hastanelerine başvurduğunu ve diyalize alındığını belirterek, "Ülkemiz şartlarında böbrek yetmezliğinin en önemli nedeni hipertansiyon ve diyabettir. Turan Beyde böbrek yetmezliği gelişince hem diyalize başladı hem organ nakli için sıraya girdi. 3 yıl önce merkezimize kayıt oldu. Bu süre zarfında biz kendisini 3 kere çağırdık ama uygun böbrek bulunmadı. 10 gün önce Bursa’da motosiklet kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın yakınları organlarını bağışlama kararı aldı. Organlardan bir tanesi de merkezimize uygun görüldü. Sağlık Bakanlığından gelen listede de Turan Bey ikinci sıradaydı. İlk hasta uygun olmadığı için. Turan Bey’in uygunluk testi de pozitif gelince kendisine böbreği naklettik. Ameliyatın onuncu günü idrar çıkışı 2 litrenin üzerinde. Böbrek fonksiyon değerleri de normale yaklaştı. Şu an itibarıyla Turan Bey’in artık diyalize girme ihtiyacı kalmadı. Günlük hayatını, iş hayatını eskisi gibi normal yoldan devam edebilecek" dedi. Organ naklinin ardından sağlığına kavuşan Turan Cinislioğlu, "Rahatsızlanarak ambulansla hastaneye geldiğim bir gün böbreğim alınmıştı. Cabir Hoca’yı tavsiye etmeleri üzerine Organ Nakli Merkezine başvurumu yaptım, bekliyordum. Ameliyattan korkuyordum ama ağrı sızı hissetmiyorum. Sağlığıma kavuştum Cabir Hoca’ya her gün dua ediyorum. Herkesi organ bağışçısı olmaya davet ediyorum. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesine, ÇOMÜ Hastanesine, Prof. Dr. Cabir Alan’a, hemşirelere tüm çalışanlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.