SAĞLIK - 10 Mayıs 2019 Cuma 16:08

Doç. Dr. Hakan Korkmaz: "İftarda kan şekerini dengeli olarak yükseltecek besinler tercih edilmelidir"

A
A
A
Doç. Dr. Hakan Korkmaz: "İftarda kan şekerini dengeli olarak yükseltecek besinler tercih edilmelidir"

Doç.

Doç. Dr. Hakan Korkmaz, açlık süresinin 17 saati bulduğu Ramazan boyunca sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenmek için bir dizi kurala uyulması gerektiğini söyledi. Korkmaz, "İftarda kan şekerini dengeli olarak yükseltecek besinler tercih edilmelidir. Örneğin pirinç pilavı, beyaz ekmek, pide yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek veya kepekli pide gibi sağlıklı seçimler yapılmalıdır" dedi.


Ramazan ayında değişen beslenme düzeni nedeniyle oluşabilecek sindirim problemlerine, yorgunluk ve halsizlik hissine karşı doğru besin tercihlerinin önemli olduğunu vurgulayan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “Uzun süre aç kalmaya bağlı olarak düşen kan şekerinin etkisiyle iftarda yağlı ve kalorili besin tüketimi eğilimi var. Bunun engellenmesi gerekiyor. Tek seferde büyük porsiyonlar yerine azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmesini öneriyoruz. İftara hurma, peynir, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması gerek. 15-20 dakika sonra az yağlı kırmızı ya da beyaz et, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. İftarda kan şekerini dengeli olarak yükseltecek besinler tercih edilmelidir. Örneğin pirinç pilavı, beyaz ekmek, pide yerine bulgur pilavı, tam tahıllı ekmek veya kepekli pide gibi sağlıklı seçimler yapılmalıdır” dedi.



“Çay ve kahve tüketimi azaltılmalı, sahur kahvaltı gibi düşünülmeli”


İftar ve sahur arasındaki zaman diliminde su tüketimine önem verilmesi gerektiğini anlatan Korkmaz, gazlı içecekler yerine ayran, az şekerli komposto, hoşaf, maden suları tercih edilebileceğini söyledi. Çay ve kahve tüketiminin sınırlandırılmasını öneren Korkmaz, “Oruç tutarken sahura kalkmak vücudu güne hazırlayacak ve günün daha verimli geçirilmesine yardımcı olacaktır. Bu sebeple sahur, kahvaltı öğünü gibi düşünülmeli, ağır ve yağlı yemekler yerine kahvaltılıklar ile yapılmalıdır. Tokluk süresini uzatan proteinli besinler tercih edilmeli, çabuk acıkma sağlayan saf karbonhidrat kaynaklarından uzak durulmalıdır” diye konuştu.



Hangi tip durumlarda oruç tutulamaz?


Her dönem Ramazan’dan 2 ay önce diyabetik kişileri analize davet ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Hakan Korkmaz, “Hipoglisemi dediğimiz kan şekeri düşüklüğü ve hiperglisemi dediğimiz kan şekeri yüksekliği riskine göre bu gruplandırmayı yapıyoruz. Yüksek riskli ve çok yüksek riskli hastaların oruç tutması oldukça tehlikeli olabilmektedir. Bu gruba tip 1 diyabetliler, insülin kullananlar, gebeler, emzirme döneminde olan anneler, kan şekeri düzeyleri 300mg/dl üzerinde seyredenler, 3 aylık kan şekeri olarak bilinen HbA1c düzeyi yüzde 8.5 üzerinde olanlar, böbrek yetmezliği olanlar, son 1 ay içerisinde çok sıklıkla kan şekeri düşüklüğü yaşayanlar veya kan şekeri düşük olduğu halde sinir hasarına bağlı bu düşüklüğü algılayamayanlar oruç tutamaz” ifadelerini kullandı.



Korkmaz’dan örnek iftar ve sahur menüsü


Korkmaz, iftar ve sahur önerilerini ise şöyle sıraladı:


“İftar için; hurma, çorba (kuru baklagil ve sebze), az tuzlu peynir, kepekli ya da tam buğday unundan yapılmış ekmek/pide, etli sebze yemeği, yoğurt, ayran ya da cacık, salata bulgur pilavı ile, sahur için; yumurta, peynir, proteinli salatalar, posa zengini çorba, badem, fındık ya da fıstık, ayran, bol mercimekli salata, kıymalı mercimek, nohut, fasulye karışımları sahur için iyi seçimlerdir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kuraklığa karşı yeni tedbir, barajlarda tasarruf dönemi: 35 milyon metreküp su tutuldu Türkiye’de son aylardaki yağışların azlığı sebebiyle kuraklık riskine karşı alınan yeni tedbirler arasında barajlarda su tasarrufu dönemine girildiği belirtildi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda Vali Mehmet Makas’a bilgiler aktaran DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu, barajdaki suyu tribün yerine dipsavaktan bıraktıklarını belirterek, bu sayede 35 milyon metreküp su tasarrufu ettiklerini söyledi. Kırıkkale İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Vali Mehmet Makas başkanlığında gerçekleştirildi. 2024 yılı için planlanan projelerle ilgili kurum müdürlerinden bilgi alan Vali Makas, Kırıkkale’ye hizmet için var olduklarını söyledi. Vali Makas, "Oturduğumuz koltuklar aziz milletimize ait koltuklar. Dolayısıyla işimizi takip edeceğiz. Bunun siyasi kimliği olsun, atanmış bürokrat arkadaşımız olsun, lütfen sadece norm hukuk kapsamında kalmayın, takibini yapın. Kurumlarınızın işini ’ben yazıştım’ şeklinde bakmayın, takip edin" dedi. Koordinasyon toplantısına katılan DSİ 5. Bölge Müdürü İbrahim Yaroğlu da içme ve tarım arazilerinde kullanılan su hakkında Vali Makas’a bilgiler aktardı. Yaroğlu, yaptığı açıklamada, barajlardan 35 milyon metreküp su tasarrufu yaptıklarını belirtti. İçme suyu noktasında sıkıntının olmadığını ifade eden Yaroğlu, tarım arazilerinde yapılan sulamada ise disiplinli gittiklerini kaydetti. "Disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacaklarını anlatan Yaroğlu, "Sulamada şöyle sıkıntımız olmayacak; Biz biraz disiplinli gidiyoruz. Her gelen talebe hemen olumlu cevap vermiyoruz. Burada bazı yerlerde kısıtlı sulama yapacağız. 15 Mayıs’tan önce Hirfanlı Barajı’ndan suyu bırakmayacağız. Bu tarihi, yağış durumuna göre ne kadar öteleyebilirsek de öteleyeceğiz. Dolayısıyla burada disiplini elden bırakırsak suyumuz yetmeyecek" diye konuştu. "35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" Bölge Müdürü Yaroğlu, "Buradaki barajlarımız sadece Kırıkkale topraklarını sulamıyor. Çorum ve Sinop’a kadar bu vadiyi, Kızılırmak havzasını suluyor. Daha önceden tribünlerden enerji üretip bırakılan su saniyede 50 metreküptü bu sene ilk defa dipsavaktan 15 metreküp su bıraktık ve 35 milyon metreküp suyu tasarruf ettik" şeklinde konuştu. "Disiplini de bozmazsak sulamada sıkıntı yaşamayacağız" Su tasarrufu konusunda disiplinli olunması gerektiğini savunan Yaroğlu, "Dolayısıyla burada da disiplinli gitmemiz lazım sulama noktasında. Bu sene yağış durumuna göre bu disiplini de bozmazsak sulamada da sıkıntı yaşamayacağız. Türkiye olarak su zengini de değiliz, su fakiri de değiliz. Türkiye’nin kategorisi su stresi çeken ülkeyiz. Bakanlığımızın da öncülüğünde ’suda tasarruf’ diye. Böyle gidersek nüfus ve sanayimizde artıyor. 2030’dan sonra gerekli önlemler alınmazsa su fakiri olabiliriz" değerlendirmesini yaptı.