ÇEVRE - 21 Ocak 2020 Salı 16:52

Eczacılar kullanılmayan ilaçları toplayacak, Isparta Belediyesi imhasını sağlayacak

A
A
A
Eczacılar kullanılmayan ilaçları toplayacak, Isparta Belediyesi imhasını sağlayacak

Isparta Belediyesi ile Eczacılar Odası işbirliğinde evlerde kalan ve kullanılmayan, son kullanım tarihi geçmiş ilaçların toplanarak, imhasına yönelik ortak çalışma kararına varıldı.

Isparta Belediyesi ile Eczacılar Odası işbirliğinde evlerde kalan ve kullanılmayan, son kullanım tarihi geçmiş ilaçların toplanarak, imhasına yönelik ortak çalışma kararına varıldı. Buna göre gönüllü eczanelerde ilaç toplama kutuları oluşturulacak, burada biriken ilaçlar Isparta Belediyesi tarafından alınarak, bertaraf tesislerinde ilaçların imhası gerçekleştirilecek.


Isparta Eczacılar Odası Başkanı Esra Nemli Kurtbolat ve yönetim kurulu üyeleri, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’e nezaket ziyaretinde bulundu.


Bir önceki başkan Saygın Garğın’ın Türkiye Eczacılar Birliği merkez heyetinde saymanlık görevini üstlenmesinden sonra Isparta Eczacılar Odası Başkanlığına getirilen Esra Nemli Kurtbolat ve yönetimi, Başkan Başdeğirmen’e nezaket ziyaretinde bulunarak projelerinden bahsetti.


Isparta Eczacılar Odasının sadece meslektaşlarına karşı bir sorumluluğunun olmadığını ayrıca şehirde sosyal sorumluluk projelerine de imza attıklarını söyleyen Esra Nemli Kurtbolat, yeni hazırladıkları projeden bahsetti ve bu konuda Isparta Belediyesi ile ortak çalışmak istediklerini söylerken, “Bugüne kadar odamıza vermiş olduğunuz desteklerden dolayı teşekkür ederiz” dedi.



Kurtbolat: “Bunu çevreye karşı bir sorumluluğumuz olarak düşünüyoruz”


Hem çevreye hem de halkı bilinçlendirmeye yönelik bir proje hazırladıklarını dile getiren Eczacılar Odası Başkanı Kurtbolat, “Hepimiz sağlığımız için muayene oluyoruz, eczanelerden ilaçlarımızı temin ediyoruz, ancak ya çoğunu doğru kullanmıyoruz, ya da ilaçlarımızda, tedavimizde değişiklikler oluyor, ilaçlara ihtiyacımız kalmıyor. Bunların imhası noktasında bugüne kadar bir çalışma yapmamıştık. Eczanelerimizin elinde kalan ilaçların imhasını yapıyoruz ancak kontrole tabi, risk gurubu yüksek olan gurupta halkın elindeki ilaçların imhası yönünde ya bunlar kanalizasyona, ya da çöpe atılıyor. Çevreye ciddi zararları var. Sonuçta bunlar birer evsel atık statüsünde olsa da, kimyasal atık. Bu bağlamda diğer illerde yapılan çalışmalar var. Halkın elindeki miadı dolan ilaçlar, gönüllü eczanelerde toplanıyor, bir yıllık protokoller belirleniyor, bu süre içerisinde belediyemizin de desteğiyle depolanıyor, süre sonunda da tutanaklarla imhası yönüne gidiliyor. Bunu çevreye karşı bir sorumluluğumuz olarak düşünüyoruz. Hem de halkımızın akılcı ilaç kullanmasına yönelik bir çalışma olarak düşünüyoruz. Sadece eczaneden ilaç alındıktan sonra eczacının görevi bitmesin. Kullanılmayan ilaçları çevreye zarar vermeden bertaraf edelim düşüncesindeyiz” dedi.



Başdeğirmen: “Eczacılar bizim hayatımızın en önemli yerinde”


Ziyaretten duyduğu memnuniyetini ifade eden Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen de, ortak çalışmaya ve üzerlerine düşen her türlü görevi yapmaya hazır olduklarını dile getirdi. Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Eczacılar bizim hayatımızın en önemli yerinde. Önce doktorlarımız sonra eczacılarımız bizim ihtiyaçlarımızı gece gündüz, yaz kış demeden karşılıyor. Bizlere verdiğiniz hizmetler çok önemli. Sağlığımıza sizlerle birlikte ulaşmak için bizde gayret ediyoruz. Sağlıklı yaşamak çok önemli. Sizlere katkı sağlamak istiyoruz. Öncelikle bu ilaç toplama olayı çok güzel bir şey. Hepimizin evlerinde ihtiyaç olmayan ilaçlar var. Sizler bu kullanılmayan ilaçları topladığınız zaman bizlerde bu ilacın toplanmasıyla, bertaraf tesislerine gönderilmesi, bertaraf edilmesiyle ilgili bizler belediye olarak sizlerin yanındayız. Her türlü hizmeti veririz. Yeter ki bizim insanlarımız sağlıklı ve mutlu yaşasınlar, huzurlu olsunlar. Eczacılarımız bizim için çok önemli. Belediye olarak size verdiğimiz hizmetin tamamen vatandaşımıza gittiği inancındayız. Bizden talebiniz ne zaman ne şekilde olursa vatandaşımıza ulaşacak her talepte yanındayız. Her zaman birlik beraberlik içerisinde şehrimize hizmet etmeyi yüce Rabbim bizlere nasip etsin” görüşlerinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta 850 adet avcı böcek doğaya salındı Türkiye’nin önemli kestane üretim yerlerinden olan Sinop’ta gal arısıyla mücadele çalışmaları kapsamında biyolojik mücadele laboratuvarında üretilen 850 adet ‘Torymus Sinensis’ isimli avcı böcek, Erfelek ilçesine bağlı Kirazlık köyünde doğaya salındı. Programda konuşan Sinop Valisi Mustafa Özarslan, “Sinop’ta kurduğumuz laboratuvarda 2022 ve 2023 yılları içerisinde Ayancık, Erfelek ve Türkeli ilçelerine toplamda 5 bin 746 adet avcı böcek üretilmiş ve doğaya salınmıştır. 2022 ve 2023 yıllarında toplam 268,98 hektarlık alanda avcı böcek salımı yaptık. 2024 yılı içinde avcı böcek üretimimiz yaklaşık 5 bin adet olacak. Bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir. Gal arısı ile mücadele kapsamında büyük emek gösteren Orman Bölge Müdürlüğümüze, İl Tarım Müdürlüğümüze, Biyolojik Mücadele Laboratuvarlarımızda çalışan uzmanlarımıza teşekkür ediyorum” dedi. Vali Özarslan’ın konuşmasının ardından 850 adet avcı böcek kestane ormanlarına salındı. Programa Gerze Kaymakamı ve Erfelek Kaymakam Vekili Mehmet Deniz Arabacı, Erfelek Belediye Başkanı Mehmet Uzun, İl Genel Meclis Üyesi Ziya Dilsiz, Sinop Orman Bölge Müdürü Celal Kanbur, İl Tarım ve Orman Müdürü Fatih Önlem, Erfelek Ziraat Odası Başkanı Ali Koca, Kirazlık Köyü Muhtarı Bülent Koca, Orman Bölge Müdürlüğü görevlileri ve üreticiler katıldı.
İstanbul Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi. “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel. “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal sjs kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘Benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise, “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verilerini sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise, “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘Kendisi adliye çalışanıdır, ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘Düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma, 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.