GENEL - 22 Mart 2020 Pazar 12:47

Korona virüs tehdidine rağmen Avrupa için karanfil üretiyorlar

A
A
A
Korona virüs tehdidine rağmen Avrupa için karanfil üretiyorlar

Isparta’nın merkeze bağlı Deregümü köyündeki seralarda karanfil dikimi başladı.

Isparta’nın merkeze bağlı Deregümü köyündeki seralarda karanfil dikimi başladı. Tamamına yakını Avrupa’ya ihraç edilen karanfil için pazar konusunda korona virüs tehdidi olmasına rağmen çiftçiler üretimden vazgeçmedi. 2019 yılında 600 dekarda üretilen karanfil bu yıl bin dekarı aşkın alanda üretilecek.


Gül, elma, lavanta, kiraz ve domatesiyle önemli bir tarım alt yapısına sahip olan Isparta, karanfil üretiminde de öne çıkmaya başladı. Isparta’nın merkeze bağlı Deregümü köyündeki seralarda üretilen karanfil, Avrupa’ya pazarlanıyor. Bu yıl korona virüs tehdidi olmasına rağmen üretici üretimden vazgeçmedi ve köyde karanfil dikimi başladı. Deregümü Köyü Muhtarı Ali Toprakçı, 1999 yılında Antalyalı bir firmanın gelmesinden sonra köyde karanfil üretimine başladıklarını belirterek, geçen yıl 600 dekarda yapılan üretimin bu yıl bin dekarın üzerine çıktığını söyledi. Karanfil dikimlerinin başladığını ve mayıs ayına kadar süreceğini belirten Toprakçı, “Korona virüs tehdidimiz var. Diktiğimiz ürünün yüzde 100’e yakını ihraç ediliyor. Bu konuda biraz çekincelerimiz olmasına rağmen üretmeye devam ediyoruz. Devletimize güveniyoruz. Üretmeyen toplum yok olmaya mahkumdur. O yüzden biz üretmeye devam edeceğiz. Karanfil ihraç edildiği için ülkemize ciddi ekonomik getirisi oluyor. Bu yüzden Deregümü halkı olarak memnunuz” dedi.



“6 ay boyunca 2 bin kişiye istihdam sağlanıyor”


Karanfil üretiminin köyde işsizliğe de çare olduğuna değinen Ali Toprakçı, “Köyümüzde yaklaşık 400-500 işçi domateste, yaklaşık bin kişi de karanfilde çalışıyor. Kamyoncuları da sayarsak yaklaşık 2 bin kişiye 6 ay boyunca istihdam sağlamış oluyoruz. Birçok yerde vatandaşlar köyleri terk ederken biz köyümüze göç alıyoruz. Köyümüzde yetişen gençlerimiz kendi işlerinin patronu oluyorlar ya da köyümüzde çalışıyorlar” diye konuştu.



“Herhalde Avrupa’da eve bir çiçek almadan gidiş olmuyor”


Karanfili daha çok Avrupa ülkelerinin tercih ettiğini kaydeden Deregümü Muhtarı Toprakçı, “Biz nasıl her gün evimize ekmek götürüyorsak Avrupa’da herhalde evine birer çiçek almadan gidiş olmuyor. Ülkeleri korona virüs tehdidini atlatabilirse, satışta da problem olmazsa iyi bir yılın bizi beklediğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.



Kahveci: “Korona virüsten dolayı biraz tereddütlerimiz var”


Karanfil üreticisi Mesut Kahveci de Avrupa’ya ihraç için kış dönümlük karanfil dikimlerine başladıklarını söyledi. Mayıs ayına kadar yaz dönemliklerinin dikimlerinin de tamamlanacağını belirten Kahveci, “Korona virüsten dolayı biraz tereddüdümüz var. Karanfil yurt dışına ihraç olan bir ürün. Ülkemiz olarak korona virüsün hakkından gelip ihracımızı gerçekleştirmek istiyoruz” dedi.



“Avrupa’nın talebine göre karanfil çeşidi dikiyoruz”


Avrupa ülkelerinin taleplerine göre karanfil çeşidi dikimleri yaptıklarına değinen Kahveci, ilk olarak 9 renk çeşidinin dikimini gerçekleştirdiklerini söyledi. Mesut Kahveci, 70-75 gün arasında karanfil hasadına başlamayı beklediklerini de sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ‘kös oyunu’ Türk Ocağı’nda öğretildi Eskişehir’deki Türk Ocağı’nda, Kayı Boyu’ndan bugüne gelen ve geleneksel bir tahta oyunu olan ‘kös’ katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Yaklaşık 8 asırdır Anadolu’da varlığını sürdüren ve Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden kaldığı öğrenilen kös oyununun oynanışı Türk Ocakları’nda katılımcılara öğretildi ve tarihçesi anlatıldı. Çocukluğundan beri kös oynadığını belirten Bekir Ok, bu oyunu öğreten az sayıda kişilerden biri olduğunu dile getirdi. Kütahya’dan Eskişehir’e sırf kös oyununu anlatmak için geldiğini belirten Ok, bu oyuna geçmiş nesillerin sahip çıktığı gibi günümüzdeki vatandaşların da sahip çıkması gerektiğini söyledi. “Bu oyun genellikle Ramazan aylarında oynanıyor” Kös oyununu öğretmek ve tarihçesini anlatmak için Eskişehir’deki Türk Ocağı’na gelen Bekir Ok, bu oyunun Kayı Boyu’nun Kara Keçeli Yörükleri’nden günümüze geldiğini belirterek, “Oyunun kökü, Türklere dayanıyor. Tabii bu oyun zamanla köyde, halk arasında hayvan otlatmak için mi gittiklerinde meralarda oralarda zaman geçirmek için oynanan bir oyun. Bu oyun stratejiye dayalı zihin geliştirmeye yönelik bir oyun. Çünkü oyunun içerisinde plan yapılması gerekiyor. Burada maksat karşılıklı erlerimizi yok etmek. Bir nevi küçük savaş diyebiliriz bu oyuna. Şu anda ben 51 yaşındayım. Bundan 30 sene önce daha çok oynanıyordu bu oyun. Köy odalarında Ramazan aylarında bayan, erkek, gençler arasında oynanıyordu. Ama son 10 yıldır 15 yıldır bu oyun ekseriyetle Ramazan aylarında oynandı. Ramazan gecelerinde ve gündüz oruçluyken zaman geçirmek için oynanan bir oyun haline geldi. Ramazan gecelerinde ise sahura kadar gruplar halinde oyun oynanmaya devam ediyor. Bu oyunu oynayan ortalama yaş şu anda 35 ila 80 yaş arasında” ifadelerine yer verdi. "Amacımız bu köslerle çomaklık atış şekillerine göre bu erleri yok etmek" Kös oyununun tarihçesinin yanı sıra nasıl oynandığını da katılımcılara anlatan Bekir Ok, “Kös oyununun oyun aletleri 4 tane çomaktan oluşur. Bunların en uzunu 23 santimden fazla olmayacak şekildedir ve bombelidir. Ağaçların bir tarafı düz, uç kısımları da biraz çeltiktir. Bu 4 çolakla oynanır. Bu 4 çomağı havaya atarak onların geniş şekillerine göre onların isimleri var. Kös, iki linç, üçü lünç, ak dört ve altı. Bunun geliş şekline göre bir de bizim savaş alanımız var. Orada alanın sol tarafında 20 delik, sağ tarafında yine bir 20 delik. Burada 10 tane çomak vardır. Biz bunlara er yani asker deriz. Oyunda amacımız bu köslerle, çomakların atış şekillerine göre bu erleri yok etmek” dedi.
Niğde ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganı ile pedal çevirdiler Niğde’de ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla 11. Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu gerçekleştirildi. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliği ile düzenlenen bisiklet turunda Niğde Valisi Cahit Çelik ve bisikletçiler, Ömer Halisdemir Meydanı’nda toplandı. Vali Çelik, Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Yeşilay Niğde Şube Başkanı Hayri Yıldız, Gençlik ve Spor İl Müdürü İlker Ötgünlü ve bisiklet tutkunları Şehit Ömer Halisdemir Meydanı’ndan Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’ne kadar yaklaşık 10 kilometrelik mesafede bisiklet sürdü. Niğde Valisi Çelik burada yaptığı açıklamada, amaçlarının sağlıklı yaşam bilinci oluşturmak olduğunu ifade ederek, "Türkiye’nin dört bir yanındaki bisiklet severleri bir araya getirerek sağlıklı yaşam bilincini artırmayı hedefleyen Geleneksel Yeşilay Bisiklet Turu’nun 11’incisine kıymetli vatandaşlarımızla birlikte katılmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu yıl ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ sloganıyla düzenlenen bisiklet turu bugün Türkiye genelindeki 81 ilde eş zamanlı olarak şehrimizde de gerçekleştirilmektedir. Yeşilay’ın öncülüğünde Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, bağımlılıkların zararlarına dikkat çekmek ve sağlıklı yaşam bilincini artırmak amacıyla icra edilmektedir. Yeşilay’ın yıl boyunca düzenlediği bisiklet turlarıyla spor yaparak bağımlılıklarla mücadeleyi ve sağlıklı yaşamı teşvik etme çabalarına katkı sağlayacak vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dileğimiz ve isteğimiz tüm vatandaşlarımızın her türlü bağımlılıktan uzak keyifli bir şekilde spor yaptıkları, doğayla çevreyle uyumlu bir şekilde bir hayat sürmeleridir. Bisiklet turuna katılan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Kazasız belasız bir bisiklet turu diliyorum" dedi. Bisiklet tutkunları ’Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim’ ve ’Arabadan in, bisiklete bin’ sloganları ile pedal bastı.