EĞİTİM - 20 Haziran 2020 Cumartesi 10:52

Isparta’da 7 bin 541 öğrenci LGS heyecanı yaşıyor

A
A
A
Isparta’da 7 bin 541 öğrenci LGS heyecanı yaşıyor

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Liselere Giriş Sınavı(LGS) saat 09.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Liselere Giriş Sınavı(LGS) saat 09.30’da başlarken Isparta il genelinde toplam 134 okulda 7 bin 541 öğrenci sınav heyecanı yaşıyor.


Isparta’da Liselere Giriş Sınavı(LGS) için öğrenci ve veliler, erken saatlerde sınavın yapılacağı okullara geldiler. Okul girişinde bekleyen öğrenciler sosyal mesafe kuralına göre tek tek okullara alındı. Okul girişinde öğrenciler maskelerini çıkarırken, kendilerine Isparta Belediyesi’nin hazırladığı maskeler verildi. El dezenfektanını kullanan öğrenciler, yine sosyal mesafe kuralına uygun olarak okullara alındı. Saat 09.30’da başlayan sınav 2 oturum olarak gerçekleştirilecek ve saat 12.50’de sona erecek. Yılmaz Şener Ortaokulu’nda sınava girecek olan öğrencilerin oldukça heyecanlı olduğu görüldü.



Pandemi süreci sınava çalışmamı engellemedi


Sınava girmek için bekleyen Enes Sait Tokgöz, LGS’ye çok çalıştığını belirterek, “Bu süreçte bolca kitap okudum, hiç moralimi bozmadım. Uzaktan eğitimi de sürekli takip ettim. Pandemi süreci sınava çalışmamı engellemedi, aksine evde daha çok çalıştım. Ancak hayatımızda ilk kez böyle bir sınava giriyoruz. O da pandemi sürecine denk geldi. Bu sınav normal olsaydı nasıl olurdu, bunu gerçekten çok merak ediyorum” dedi. Tokgöz, hedefinin Fen Lisesi olduğunu söyledi.


“Sınava hazırlanmam çok kolay olmadı”


Halil İbrahim Kaygısız da heyecanlı olmadığını ifade etti. Sınava hazırlanma sürecinin kolay olmadığını dile getiren Kaygısız, “Çünkü karşılıklı ders yapamadık. Televizyon üzerinden ders işledik bu da çoğu kişi için zor olmuştur. Yüksek bir Anadolu lisesi kazanmak istiyorum. Fen Lisesiyle çok alakam yok, sayısala çok yönelmedim” diye konuştu.


Isparta il genelinde toplam 134 okul, 549 salonda 7 bin 541 öğrenci sınava girdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.