EĞİTİM - 15 Şubat 2021 Pazartesi 14:29

Eğitim kurumunun 70 yıllık mezun arşivi oluşturuldu

A
A
A
Eğitim kurumunun 70 yıllık mezun arşivi oluşturuldu

Isparta’da köklü eğitim kurumlarından Şehit Ali İhsan Kalmaz Anadolu Lisesi’nde (ŞAİK) 70 yıllık mezun arşivi oluşturuldu.

Isparta’da köklü eğitim kurumlarından Şehit Ali İhsan Kalmaz Anadolu Lisesi’nde (ŞAİK) 70 yıllık mezun arşivi oluşturuldu. İlk öğrencilerini 1951-1952 eğitim öğretim yılında kabul eden lisenin, tüm mezunlarının isimleri dijital ortama aktarıldı ve arşiv odasında dosyaları oluşturuldu. Mezunlar, okula gelerek, kendi bilgilerini inceleyebilecek.


Isparta’da 1951-1952 eğitim öğretim yılında kentte bulunan 6 ortaokuldan mezun olan öğrencilerin çevre illerdeki liselere gitmemeleri için Isparta’da Özel Lise Açma ve Yaşatma Derneği tarafından eski halk evi binasında özel lise açıldı. Bu özel lise, Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararı ile 18 Temmuz 1952’de Isparta Lisesi’ne çevrildi. İlk mezunlarını 45 öğrenci ile 1954-1955 eğitim öğretim yılında veren lisenin ismi 1992’de Isparta Şehit Ali İhsan Kalmaz Lisesi olarak değiştirildi. 2005-2006 öğretim yılından itibaren "Şehit Ali İhsan Kalmaz Anadolu Lisesi" ismiyle devam eden lisede 70 yıllık mezun arşivi oluşturuldu.



İsimler dijital ortama aktarıldı


İlk öğrencilerinden günümüze kadar mezun olanların dosyalarının arşivlendiği okulda, bilgiler de dijital ortama aktarıldı. Mezun bir kişi liseye geldiği zaman adını ve soyadını söyleyerek, arşivdeki dosyasına ulaşabiliyor. Arşivlenen dosyalarda öğrencilerin bilgileri yer alırken, talep edilmesi halinde bu bilgiler kişiyle paylaşılabiliyor.



“Isparta’da birçok kişinin hayatına dokunan bir lise”


Şehit Ali İhsan Kalmaz Anadolu Lisesi Müdürü Halil Göçer, lisenin Isparta’da hayatına dokunmadığı kimse bulunmadığını söyledi. Bu kapsamda mezunların arşivini oluşturmak istediklerine değinen Göçer, “İl Milli Eğitim Müdürümüz sayın Ömer Yılmaz’ın katkılarıyla arşivimizin daha düzenli hale gelmesi için dosyalama sistemlerimizi yeniledik. Bir öğrencinin okula geldiği an, buradan mezun olan öğrencimizin dosyasını hazırladık. İsmini söylediği an, numarasını bilmese bile dosyalarda adını, soyadını, numarasını ve geçmişine ait tüm bilgilerini bulmasını sağlamak için bir çalışma yaptık. Okulumuzdan mezun olan öğrencilerimizi okulumuza bekliyoruz. Onların burada hazır bir geçmişi olduğunu belirtmek istiyoruz ve kendilerini okulumuza davet etmek istiyoruz” diye konuştu.



“Çalışma 3 yıl sürdü”


Bilgilerin dijital ortama da aktarıldığını kaydeden Göçer, “Bir öğrencimiz okulumuza gelip ismini soyadını söylediği an dosyası arşivimizde hazırdır. Dosyaların hazırlanması yaklaşık 3 yılımızı aldı” dedi.


Göçer, daha önce mezunların okula geldiğinde numarasını bilememesi nedeniyle dosyalarına ulaşılamadığını belirterek, dijital ortama aktarılan bilgiler sayesinde bunun daha kolay hale getirildiğini söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.