ASAYİŞ - 07 Aralık 2015 Pazartesi 15:35

Katil Satanistler Dışarıda Şehriban'ın Ailesi Yasta

A
A
A
Katil Satanistler Dışarıda  Şehriban'ın Ailesi Yasta

Türkiye’nin ilk satanist cinayeti olarak bilinen Şehriban Coşkunfırat’ı öldüren 3 sanık tahliye edilince, ailesi verilen cezanın yetersiz olduğunu söyleyerek şüpheliler hakkında tazminat davası açtı.
16 yıl önce İstanbul Ortaköy’de 13 Eylül günü satanistler tarafından vahşice öldürülen Şehriban Çoşkunfırat’ın ailesi, cezaevinden tahliye edilen sanıklar Engin Arslan, Ömer Çelik ve Zinnur Gülşah Dinçer’e 211 bin TL’lik tazminat davası açtı. İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada, Şehriban’ın babası ve 6 ablası için 30’ar bin TL manevi, ayrıca baba Mehmet Coşkunfırat için bin TL maddi tazminat talep edildi. Dilekçede emsal olarak ise Münevver Karabulut’un davası örnek gösterildi.
Aile kızları Şehriban Coşkunfırat’ı Avcılarda bulunan mezarına gidip dua etti. Mezarı başında göz yaşlarını tutamayan aile fertleri katillerin cezalarının az olduğunu belitti. Ayrıca aile kızlarını vahşice katledenlerin serbest kaldıkları için maddi tazminat davası açtığını söyledi.
“16 SENEDİR KAFAMI YASTIĞA KOYAMIYORUM”
“16 senen yeter mi?”  diyerek acısını kelimelere dökmeye çalışan Anne  Hatice Çoşkunfırat, “ Canice öldürülen bir evladın cezası bu mu? Bize Özgecan’ın  annesine verilen cezalar yeter mi? Tabi ki yetmez.  16 senedir kafamı yastığa koyamıyorum. Yazdan bu yana şekerim aşırı derecede yükseldi. Baba de bende hastayım bunun sorumlusu kim? Yetmez bu cezalar, Müebbet verdiler 30- 40 sene yatacaklarını düşündüm.  Müebbet 16 senemiydi. Ben yazdan bu yana uyumuyorum” dedi.
“VERİLEN CEZANIN YETERSİZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Evlatlarının kaybetmenin acısının ilk gün ki gibi olduğunu ifade eden baba Mehmet Coşlunfırat, “ İlk gün ki gibi taptaze yaramız kanıyor. Yasaların yetersiz olduğunu düşünüyorum. Maalesef bu memlekette yasaların hep haksızdan yana olduğunu görüyoruz. Ben bu verilen cezanın yetersiz olduğunu düşünmekteyim. Müebbet verilen kişi 16 yıl sonra dışarı çıkmaması lazım. Kızımız geri gelmeyeceğine göre herkes cezasını çekmeli” şeklinde ifadeler kullandı.
“MADDİ ANLAMDA HİÇ BİR BEKLENTİMİZ YOK”
Cezanın yetersiz olduğunu düşündükleri için tazminat davası açtıklarını vurgulayan Abla Dera Çoşkunfırat, “ Bu gün o katiller tekrar sokaklara döndüyse benim kardeşimi de geri versinler. Ben yapabiliyorlarsa bunu istiyorum. Ancak bu şekilde acımız dinebilir. Başka türlü acımızın dinmesi mümkün değil. Tazminat davası sadece bizim için davamıza sahip çıktığımızı göstermek için. Maddi anlamda hiçbir beklentimiz yok. Aldığımız parayı son kuruşuna kadar hayır kurumuna bağışlayacağız. Yapabiliyorlar i ise kardeşimi geri versinler dava kapansın” dedi.
“ÖZGECAN’IN KATİLLERİNE MÜEBBET DE NEDEN BİZİMKİNE 16 YIL?”
Özgecan’ın katillerinin müebbet aldığını hatırlatan Abla Ceyhan Coşkunfırat, “Bizim davamız dünyayı sarsmıştı. Kardeşim de Özgecan gibi birkaç kişi tarafından katledildi. Özgecan’ın katilleri müebbet alıyor da kardeşimin katilleri neden 16 yıl da çıkıyor bende bunu merak ediyorum. Bu nasıl bir yargı sistemidir böyle. Bizim hazmedemediğimiz bunlardır. Bizim ilk günkü gibi acımız dağlandı ve uyuyamıyoruz” dedi.
8 çocuklu ailenin 6. kızı Şehriban Coşkunfırat,  13 Eylül 1999 gecesinde yaşanan 5.8’lik artçı deprem üzerine Engin Arslan’ın, “Bugün ayın 13’ü. Şeytanla konuştum, kurban istiyor. Deprem de işaretiydi. Şehriban’ı seçtim” sözleri üzerine vahşice bıçaklanarak öldürülmüştü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Bir yıldır aranan hükümlü, araç içinde güneşlikle yüzünü kameralardan gizlemeye çalışırken yakalandı Kırıkkale’de çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 firari hükümlü, polis ekiplerince yürütülen operasyonlarla yakalandı. 2024 yılından bu yana aranan bir hükümlünün ise, Plaka Tanıma Sistemi kayıtlarında yüzünü gizlemek amacıyla araç içi güneşliği indirdiğinin tespit edilmesi üzerine çalışma başlatıldı. Kayseri’de olduğu belirlenen hükümlü, yapılan teknik takip sonucu yakalandı. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince, çeşitli suçlardan aranan firari hükümlülerin yakalanmasına yönelik operasyonlar aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda yapılan teknik ve fiziki çalışmalarda, "hırsızlık" suçundan 13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan E.G., "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan O.G., "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.E. ile "dolandırıcılık" suçundan 5 yıl 1 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.K. yakalandı. Kameralardan yüzünü gizlemek için araç güneşliğini kullandı Ayrıca, "kasten öldürme" ve "karşılıksız yararlanma" suçlarından toplam 11 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla yaklaşık bir yıldır aranan N.Z.’nin yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, şahsın kardeşi adına kayıtlı araçla Kayseri’de hareket halinde olduğu belirlendi. Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarında, şahsın yüzünü gizlemek amacıyla aracın güneşliğini indirdiğinin tespit edilmesi üzerine elde edilen bilgiler Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıldı. Düzenlenen ortak operasyonla N.Z., belirlenen güzergah üzerinde yakayı ele verdi. Operasyonların devamında, "dolandırıcılık" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ö.Ç., Karşıyaka Mahallesi’ndeki ikametinde yakalanırken, "bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan 14 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan D.K. ile "alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma" suçundan 7 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.S. de yürütülen çalışmalar kapsamında gözaltına alındı. Hükümlüler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından ceza infaz kurumlarına teslim edildi. Kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü bildirildi.