SAĞLIK - 07 Haziran 2016 Salı 10:44

Gebelik Döneminde Oruç Tutanlar Dikkat

A
A
A
Gebelik Döneminde Oruç Tutanlar Dikkat

Uzmanlar, hamilelerin Ramazan ayında oruç tutması durumunda anne ve bebek sağlığının ciddi derecede etkileneceği uyarısında bulundu. Kadın doğum uzmanları ayrıca, kronik hastaların da doktor kontrolünde oruç tutması gerektiğini söyledi.
Konu hakkında bir açıklama yapan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, Ramazan sebebiyle oruç tutmak isteyen hamilelere de bazı tavsiyelerde bulundu.
Hamilelikte oruç etkisi hakkında bilgi veren Op.Dr. Aslı Alay, “Vücudumuzda her organımızın çalışabilmesi için ihtiyacı olan besinlerin düzenli şekilde belirli aralıklarda alınması gerekir. Özellikle gebelikte bu düzen daha da önemlidir. Çünkü gebelikte insan vücudunun açlığa dayana bilirliği azalmıştır. Bu nedenle anne adayları gerekli kaloriyi gün içinde 3 ana 3 ara öğün olmak üzere 6 öğünde tüketmelidir. Günlük ortalama 2,5-3 litre sıvı ihtiyacı olan gebe kadınların bu ihtiyaçlarını da aralıklarla almalı, tek seferde 1 litre su içmemelidir. Gebelikte oruç tutan bir kadının bu beslenme düzenini sağlaması mümkün değildir. Uzun açlık süresi düşen kan şekerine bağlı olarak yağ hücrelerinin yıkımına neden olur. Yağların yakılması ile hamilelikte tam olarak etkilerini bilemediğimiz keton cisimlerinin artmasına yol açar. Hamilelikte oruç tutmanın bebek üzerine etkileri ile ilgili geniş katılımlı çalışmalar olmadığı için, keton cisimlerinin bebeğin gelişimi üzerindeki etkisi de net değildir. Bazı çalışmalarda oruç tutan annelerin bebeklerinin doğum kilosunun daha düşük olduğu, yeni doğan yoğun bakım ünitesi ihtiyacının ve gebelik şekerinin arttığını göstermiştir” diye konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, gebelikte oruç tutulması kesinlikle sakıncalı olan durumlar hakkında şöyle konuştu:
“1- Hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet, böbrek hastalığı, karaciğer sorunları, gastrit ve ülser gibi mide sorunları olan. 2- Aşırı bulantı kusması olan. 3- Bebeklerinde gelişme geriliği olan. 4- Erken doğum tehdidi olan. 5- Çoğul gebeliği olan(ikiz, üçüz hamilelik) kadınların da oruç tutmaması önerilir. Oruç tutma konusunda istekli olan anne adayları ise mutlaka hekimleriyle görüşmeli, günlük sıvı ve kalori ihtiyacı düzenlenmelidir. Sıvı kaybını engellemek için bu dönemde yorucu işler yapılmamalı, iftar ve sahurda bol sıvı alınmalı, karbonhidrat içeren gıdalardan uzak ama protein ağırlıklı beslenilmeli, bol sebze tüketilmelidir. Sebzeler su oranı oldukça yüksek besin öğeleridir. Halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi gibi belirtiler olduğunda mutlaka kan şekeri kontrolü yapılmalıdır. Kan şekerindeki ani düşmeleri önlemek için anne adayı mutlaka sahur yemeğini yemelidir.”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, gebelikte oruç tutmanın hem anne hem de bebek sağlığı açısından önerilmediğini belirterek, oruç tutmak isteyen anne adaylarına uygun beslenme planı hakkında şu bilgileri verdi:
“İftar yemeği: öncelikle 1 bardak suyunuzu yavaşça için. Ardından 1 kase çorba sofrada olmalıdır. Çorba ile 1 dilim ekmek ve mevsim salatanızın ardından yaklaşık 1 saatlik bir ara verin. Çorba sonrası hazırladığınız ana yemeğiniz tüketin. Ana yemeğinizin protein oranı yüksek et, tavuk veya balık olmasını öneriyoruz. Bu ana yemeği bol yeşil salata ile az yağlı pilav veya kepekli makarna eşliğinde tüketin. yemeğin yanında 1 bardak tuzsuz ayran veya yarım kase yoğurt, sofranızda da ekmek olarak tam buğday ve kepek ekmeği olmalı. Yemeğinizi yavaşça ve uzun çiğneyerek tüketin. 2 dilimden fazla ekmek tüketmeyin. Yemek sonrasında hemen tatlı, meyve yemeyin. Sofradan kalktıktan 1-1,5 saat sonra 1 kase yoğurt veya 1 bardak günlük süt kalsiyum ihtiyacınızı karşılaması açısından önemlidir. Meyve tüketimini süt ve süt ürünleri tüketiminden 1 saat sonraya bırakın. Kendinizi küçük bir meyve tabağı hazırlayın. Özellikle yaz meyveleri hem çok lezzetli hem de tatlı olduğu için tüketim miktarınıza dikkat edin. Kabızlığı engelleyen posalı meyvelerden yana tercihinizi kullanın. Taze ve kuru kayısı, kuru erik, armut bu konuda oldukça etkili olup, kabızlığı arttıran şeftali ve muzdan uzak durun. Ceviz, badem, fındık almayı da unutmayın. Özellikle ceviz bitkisel kaynaklı önemli bir omega3 deposudur. Gün içerisinde hem iş, hem halsizlik hem de sıcak nedeniyle yapamadığınız yürüyüşünüzü iftar sonrasına bırakın. İftar yemeğinden 1-1,5 saat sonra su şişenizi yanınıza alarak yaklaşık 20 dakika hafif ritimde yürüyün. Ağır egzersizler, uzun yürüyüşler kesinlikle yapmayın. İftar sofrasında sahura kadar sık aralıklarla da su için. En önemli ve sağlıklı içecek su olup bebeğiniz açısından çok değerli olduğunu unutmayın. Uyku aralarında da mutlaka su için. Gebelikte kullandığınız vitamin ve demir ilaçlarınızı da iftar sonrası alabilirsiniz. Ek olarak oruç tutan anne adaylarının ilaç almasına gerek yoktur. Sahur yemeği: mutlaka sahura kalkın. Mevsime uygun yeşillikleri içeren salata, domates, salatalık bolca tüketin. Mutlaka sahurda 1 adet yumurta yemelisiniz. Yumurta protein içeriği yüksek ve tok tutan önemli bir besin kaynağıdır. Ekmek tüketiminde de yine tam buğday veya kepek ekmeği olmalıdır. Kalsiyum eksikliği yaşamamanız içinde iki kibrit kutusu peynir, ayrıca yemekten 20-30 dakika sonra mevsim meyvesi tüketmeniz oldukça faydalıdır. Bilinmesi gereken önemli bir konu ise gebelikte anne ve bebeğin ihtiyaçları, vücudun metabolik düzeni oruç tutmaya uygun değildi. Dini olarak da kadınlara kolaylık tanınan, esneklik getirilen bu dönemde, özellikle yaz mevsiminin getirdiği sıcak hava, uzun açlık saatleri nedeniyle gebelerimizin oruç tutmalarını önermiyoruz. Çünkü yeterli ve düzenli beslenmeyen gebelerde kansızlık, şeker hastalığı, sağlıksız kilo artışı, bebekte gelişme geriliği sorunlarını görebiliyoruz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Seçil Erzan’la aynı davada sanık olan Eligül’den Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası Yüksek kar getirili "Fatih Terim" fonu vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan ile aynı davada sanık olan Hüseyin Eligül, Erzan’a 3 bin dolarlık tazminat davası açtı. Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davası sürüyor. ‘’Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan Denizbank, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır’’ Dava sürerken yeni bir gelişme meydana geldi. Davanın 7 sanığından biri olan ve tutuksuz yargılanan Hüseyin Eligül, Erzan ile bankanın kendisini zarara uğrattığını öne sürerek İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde, Erzan’ın suç teşkil eden işlem ve eylemleri nedeniyle Eligül’ün mağdur olduğu ve zarara uğratıldığı belirtilerek, ‘’Davalı banka ise ticari mümessilinin tüm işlem ve eylemlerine seyirci kalarak tüm kaynaklarını kullanmasına rağmen kontrol ve denetim mekanizmalarını işletmekten imtina etmiştir. Sorumluluktan kurtulmak adına Seçil Erzan’a baskı yapan banka, bu zararın doğumuna bizzat yol açmıştır. Bankanın ticari mümessillerinin ve çalışanların işlem ve eylemleri karşısında hareketsizliği ve basiretsizliği, oluşan hukuka aykırı işlem ve eylemlerdeki sorumluluğu bertaraf etmesine neden olmuştur. Bu nedenle, zararımızın karşılanması için şimdilik 3 bin dolarının Seçil Erzan ile bankadan tahsilini talep ediyoruz” ifadelerine yer verildi. ‘’Bana babasının emaneti o, şimdi bizi zor duruma düşürdü’’ Geçtiğimiz Mart ayında İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında savunma yapan sanık Eligül, ‘’Ben yıllarca paramın özel bankacılıkta çalışmasını bekledim, mağdurum. Seçil Erzan bir verdi, beş aldı. Ben Seçil’in ona verdiğim paraları biriktirdiğini sanıyordum. Biz Seçil ile abi kardeş gibiyiz. Bana babasının emaneti o. şimdi bizi zor duruma düşürdü. Yaptığı yanlışlar çok. Milyon dolarları almış, bu duruma sokmuş bizi’’ şeklinde konuşmuştu.
Yalova Yalova’da Kocadere şehitleri anıldı Yalova’nın Çınarcık ilçesinin Kocadere köyünde 29 Nisan 1921 tarihinde Yunan işgal kuvvetleri, Rum ve Ermeni çeteleri tarafından katledilen 830 şehit anıldı. Kocadere şehitlerini anma programı, Kocadere İlkokulu önündeki yürüyüşle başladı. Yürüyüşün ardından Kocadere Şehitlik Anıtı’nda tören düzenlendi. Anıta çelenk bırakılmasının ardından Yalova Milli Eğitim Şube Müdürü Dr. Uğur İlhan konuşma yaparak yaşanan tarihi acıyı anlattı. Törende Yalova Valisi Hülya Kaya da konuşma yaptı. Kaya, Kocadere şehitlerini yad ettiklerini belirterek, “Bu yurdu bize vatan kılanlar unutulmayacaktır” dedi. Kocadere Köyü Muhtarı Volkan Varol ise bundan 103 yıl önce Yunan işgal kuvvetlerinin, Rum ve Ermeni çetelerinin zulüm ve vahşetiyle köylerinde soykırım yaşandığını belirtti. Kocadere ve Şenköy halkından 830 masum insanın Bekir Onbaşının evinde yakılarak ve bir kısmı da denizde boğularak katledildiğini dile getiren Varol, şunları kaydetti: “Burada yaşanan bir cephe savaşı değildir. Kadın, ihtiyar, çocuk, savunmasız masum insanlara yapılan bir soykırımdır. İnsanlık dışı vahşettir. Vatan, namus ve bayrak uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan toprağının her karışında şehitlerimizin kanları vardır. Bedelini şehitlerimizin kanlarıyla ödediğimiz vatanımız bizlere emanettir. Şanlı tarihimizde olduğu gibi bugün de vatanımızı bölmek isteyen hainlerin karşısında dimdik duracağız. Kutsal emanetimize canımız pahasına sahip çıkacağız. Kahraman şahit ve gazilerimiz, emanetiniz, emanetimizdir. Huzur içinde uyuyun. Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun.” Konuşmaların ardından Kocadere Ortaokulu 6/A sınıf öğrencileri Simay Engin ve Halil İbrahim Özbek şiir okudu. Şenköy Köyü Camii İmamı Haşim Öztürk de Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Törende İl Müftüsü İlyas Yılmaztürk de dua okudu. Öte yandan, şehitler için Kocadere Merkez Camii’nde mevlit-i şerif okutuldu. Protokol ve vatandaşlar da şehitliğe çiçek bıraktı. Törene; AK Parti Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş, CHP Milletvekili Tahsin Becan, Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, Çınarcık Kaymakamı Cemil Aksak, Çınarcık Belediye Başkanı Avni Kurt, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Naci Bilci, İl Emniyet Müdürü Salih Gözüm, Teşvikiye Belediye Başkanı Mustafa Nurten, Koruköy Belediye Başkan Kamil Yaman, Esenköy Belediye Başkan Vekili Erdem Küçük’ün yanı sıra siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Kastamonu Özel bireyler için önemli çalıştay Kastamonu’da düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler” çalıştayı başladı. Çalıştayda konuşan Milletvekili Ekmekci, "Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim" dedi. Kastamonu Valiliği tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nda düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Kastamonu Özel Bireyler Çalıştayı” başladı. 2 gün sürecek çalıştayın açılış programı AK Parti Kastamonu Milletvekili Serap Ekmekci, Kastamonu Belediye Başkan Vekili Hasan Fehmi Taş, KUZKA Genel Sekreteri Dr. Serkan Genç, İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Daire Başkanı Fatih Paça ve Kastamonu Özel Bireyler ve Aileleri Dayanışma Derneği Başkanı Huriye Boyraz, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan Milletvekili Serap Ekmekci, “Milletvekili olarak mecliste yürüttüğümüz rutin görevlerimiz ve yer aldığımız komisyonlarımız var. Mazbatamı almamla birlikte öncelikli çalışma alanı olarak sosyal gelişme konularına yöneldim. Darda kalanı feraha erdirmek, eksik kalanı tamamlamak, çaresiz olana çare bulmak için yola çıktım. Geride kalan bir yıllık sürede bu güzergahta çalıştım ve çalışmayı hız kesmeden sürdüreceğim. Kadın ve anne olmam, avukatlık mesleğimde yaşadıklarım, belediye meclis üyelikleri ve kadın kolları başkanlığındaki edindiğim bilgiler beni bu seçeneğe sürükledi diyebilirim. Milletvekili olmamla birlikte okullarımızı ziyarete başladım. Eğitim en önemli konularımızdan biri. Çocuklar geleceğimizin emekçileri. Her okul ziyaretimde çantamı eksikler, düzeltilmesi gerekenler, tamamlanacaklarla doldurdum. İdarecilerimizle, öğretmenlerimizle, öğrencilerimizle sohbetlerimiz neticesinde “ortak akıl” diyoruz ya, işte bu çalıştay fikri ortaya çıktı” dedi. Özel eğitimin önemine değinen Ekmekci, "Özel eğitim alanı, üzerinde hassasiyetle durmamız ve dünyada ki mevcut sistemleri dikkatle izlememiz gereken bir çalışma alanı. Bilimin çeşitli dalları ile ilişkili olup, eğitim biçim ve içeriğinin değişme kapasitesi olan özel eğitim için çeşitli paydaşların işbirliği olmazsa olmaz. Akademi ile veli görüşü, sağlıkçı ile sosyal hizmetçi görüşü, eğitimci ile sporcu görüşleri aynı potada harman edilmeli ki ortaya en doğru ve güncel yöntem çıksın” diye konuştu. “Bu ekip birlikte başaracak” Desteklerini daima sürdüreceğini belirten Ekmekci, “Siz değerli çalıştay katılımcıları, her biriniz çalıştığınız alanların uzmanlarısınız. Hazırlık toplantılarımızda her birinizin bu kutsal emeklerini gördük. O kadar dolu bir çalıştay programı hazırladınız ki maça bir sıfır galip başladık diyebiliriz. 2 gün sürecek çalıştayımızın son derece verimli geçeceğinden de şüphemiz yok. Bu ekiple birlikte başaracak. Farklı başlıklar altında toplanan masalarımızın her birinden çıkacak raporların özel eğitim alanında ilgili kurumlarımıza ciddi bir güzergah açacağından ve rehber olacağından eminim. Çalıştay bildirimizi bakanlıklarımıza ulaştıracağım ve takipçisi olacağım. Verdiğiniz emeğin karşılık bulması için elimden geleni sizlerin desteği ile ortaya koyacağım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Türkiye Yüzyıl’ında ülkemizin her alanda lider ülkelerden biri yapmanın gayretindeyiz. Çağ ne gerektiriyorsa, ortak akıl ve bilim neyi işaret ediyorsa, imece ile ne kadar yol yürüyebiliyorsak, yürüyeceğiz” şeklinde konuştu. Açılışın ardından konusunda uzman ekiplerle birlikte çalıştay için oluşturulan komisyonlarda istişareler yapmaya başladı.