İFSAK Onursal Başkanı Ersin Alok: “Fotoğraf kişisel bir Öyküdür”

Beyoğlu Antika Festivali kapsamında gerçekleştirilen söyleşide fotoğrafçılığın püf noktalarını anlatan İFSAK Onursal Başkanı Ersin Alok, “Fotoğraf sonunda kişisel bir öyküdür” dedi.
Beyoğlu Belediyesi tarafından hayata geçirilen ‘Beyoğlu Hareketleniyor’ festivallerinin ilki olan Antika festivali, düzenlenen bir birinden güzel etkinliklerle devam ediyor. Beyoğlu’nda kültür-sanat ve ekonomi hayatını canlandırmak amacıyla Taksim Meydanı’nda gerçekleştirilen festivalin bu seferki konuğu İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK) Onursal Başkanı Ersin Alok oldu. Fotoğrafçılığın püs noktalarını anlatan Alok, ünlü fotoğrafçı Ara Güler’ le aralarında geçen bir diyalogu da katılımcılarla paylaştı.
Konuşmasına fotoğrafı tanımlamakla başlayan İFSAK Onursal Başkanı Ersin Alok, fotoğrafın iki şekilde değer kazandığını belirterek, “Gördüklerinizi, anılarınızı perspektifle kağıda aktarmatır. Fotoğrafın gelişmesini izlerken iki handikap vardır. Birincisi ışıkla aranızdaki ilişkiyi bilmeniz gerekir. Herkes farklı algılar. Kendinize ait ışığı bilmeniz gerekir. Denenerek başlanacak yol. İkincisi neyi anlatmak istediğinizi bilmeniz gerekir. Kompozisyonu kurgulamanız gerek. Fotoğrafı çektiniz kenara koydunuz bu keyiftir. Ancak fotoğrafı yaşatan onu toplumla paylaşmaktır” dedi.
Fotoğrafçılığa başlayacaklara tavsiyeler
Alok, fotoğrafçılığa başlayacaklara tavsiyelerde de bulunarak, “Bir defa evde bir odaya gidip kendilerine ’Ben fotoğrafta nereye varmak istiyorum?’ diye sormalı. Oradan alınacak cevapla nasıl bir makine seçeceğine karar verilmeli. İlk adım bu olmalı. Makineyi otomatik kullanırsanız fotoğrafın yüzde yirmisini çekmiş olursunuz. Kompozisyonu makine ayarlamış olur. Aradan bunların çıkmasıyla kendiniz çekerseniz işte o zaman fotoğraf işine girmiş oluyorsunuz. Fotoğraf sonunda kişisel bir öyküdür” ifadelerini kullandı.
"Ara Güler, ’Yavuz Ağlıyor Görüyor musun’ dedi bana"
Beyoğlu’ndaki anılarına da değinen Alok, “Beyoğlu’nun her dakikası anıdır. Eski Markiz, eski Pelit ve Lebon vardır. Buraların kendine has havası vardır. Mesela Markiz’de Fransızca konuşulurdu. Pastanızı bile Fransızca isterdiniz” dedi.
Ünlü fotoğrafçı Ara Güler’ le aralarında geçen bir diyalogu da, “Ara’nın Yavuz Zırhlısı için çektiği bir belgesel vardı. Haliç tersanesinde çekildi. Türkiye tarihini bilmek için önemli bir belgesel izlenmeli. Ara Güler, ’Yavuz ağlıyor görüyor musun’ dedi bana. Onun sesini çekerek belgesele koydu. Müthişti” ifadeleriyle anlattı.
Katılımcıların büyük beğenisini toplayan söyleşi soru cevap bölümüyle son buldu.