EKONOMİ - 11 Ekim 2016 Salı 13:24

Yağız: “Tüpgazlara kare kod uygulanmasında devlet desteği olmalıdır”

A
A
A
Yağız: “Tüpgazlara kare kod uygulanmasında devlet desteği olmalıdır”

Terör örgütlerince EYP yapımında yoğun olarak kullanılan 12 kilogramlık tüplerin satış ve dağıtım sürecinin izlenmesi ve denetlenmesi amacıyla, tüplerde seri numarası ve kare kod bulundurulması zorunlu olacak, dolumdan nihai tüketime kadar tüm sürecin online takibi, tüpü satın alan nihai tüketicinin kimlik bilgileri alınacak.
Alınan bu tedbirlerin belki terör eylemlerinin azalmasında etkisi olacaktır fakat, sektör açısından da ciddi maliyet ve sıkıntılar meydana getirdiği gerçeğini de unutmamak gerekir.
Bu uygulamanın terör eylemlerini önleme açısından mutlaka etkisi olacağını fakat üzerinde biraz daha çalışılması gerektiğini dile getiren Ergaz A.Ş. Genel Müdürü Abubekir Yağız, “Tüpgazlara kare kod uygulanmasında devlet desteği de gereklidir” dedi.
Yağız “Hükümet terörle mücadelede etkinliğin artırılması amacıyla terör örgütlerinin kanlı eylemlerinde kullandıkları el yapımı patlayıcıların (EYP) yapımında kullanılan malzemelere yönelik olarak sıkı bir gözetim ve denetim getirilmesi için çalışma başlattı.
1960 yıllarında tüpgaz adıyla tanımlanan LPG hayatımıza girmiş bulunuyor. Türkiye’nin üçte biri tüpgaz kullanmaktadır. Sektör temsilcisi olarak düşüncelerimizi devlet yetkililerine iletmek ve bu uygulamanın hayat geçmesi sırasında sektörümüzün yükünü hafifletmek için devlet desteği bekliyoruz.
Bu kare kod uygulaması sektörümüze ek maliyetler yansıtmaktadır, sıkınıtlıyız!
Enerji stratejik bir konudur, ülkemizde de enerji sektörü açısından ciddi yatırımlar yapılmaktadır.
Sektörde rahatsızlık oluşturan 1449 sayılı TSE ve 6354 EPDK sayılı Kurul Kararı karekod uygulaması firmalara tebliğ edildi. Biz şirket olarak tüplerin terör amacına yönelik kullanılması asla kabul edilemez olarak görüyoruz.
Bu tüplerin üst ve alt kalkanını keserek vanayı açarak içine patlayıcı yerleştirerek terör amaçlı kullanıldığı bilinmektedir.
Bu sektörde doksan milyon adet civarında tüp vardır. Bunların takibi için çok büyük bütçe gerekir, tüplere kimlik verilecek ve karekod uygulanan tüplerin kimlere verildiği, nerede olduğu, sisteme kayıtlı olarak takip edilecek. Peki depolarda bulunan veya hurda olarak piyasada kayıt altına alınamayan tüplerin kontrolü nasıl yapılacak? Bu yeri belli olmayan tüplere nasıl ulaşılacak? Vatandaşın deposunda, balkonunda, bodrumundaki tüpleri kimler nasıl toplayacak, öyle bir çalışma zaten yıllarca sürer.
Biz firma olarak terör saldırılarına karşı, tedbir amaçlı alınan bu kararı destekliyoruz. Fakat sonuç odaklı bir değerlendirme yapıldı mı yapılmadı mı tartışılmalıdır? Bu karekod uygulamasının sonuca etkisi ne derece sağlıklı olacak, işte işin bu kısmı düşündürücüdür.
Asayiş konusunda devletimizin yanındayız. Bu konu bir zaruret ise mutlaka uygulanmalıdır, fakat bu iş tekrar gözden geçirilsin. Bu işin mali boyutu şirket olarak bizleri zarara uğratmaktadır. Zaten doğalgaz karşısında pazar payı küçülen tüpgaz sektörüne ek maliyet getirmektedir. Mevcut faaliyetlerimizin yanında bu uygulamanın bize artı yük getirmeden hayata geçirilmesi için çözüm önerileri ortaya konmalıdır. Yoksa sektör olarak bu uygulama bizi sıkıntıya sokmaktadır.
Zira bu uygulamanın ciddi bir maliyeti söz konusudur. Ergaz A.Ş. olarak sektörde söz sahibi bir firmayız. Karekod uygulamasını hayata geçirdiğimizde şirketimize üç milyon lira civarında bir ek bütçe yüklemektedir. Tam bu aşama da devlet desteği gerekiyor.
Devlet bize diyebilmeli ki, “Bu uygulama gerçekleştirirken, size faizsiz on yıl içinde ödeyebileceğiniz kredi desteği sunuyoruz. Bu sorun sektör olarak bizden kaynaklanan bir sorun değil, asayişi ilgilendiren terör sorunudur.
Tüplü gaz ile doğalgaz ÖTV farkı da can yakıcı boyuttadır
Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal ile bu konuyu görüştük, kendisine teşekkür ediyorum. Enerji sektöründe yaşanan sıkıntılarımızı ilettik, Önerilerimiz özellikle tüpgaz dediğimiz LPG ile doğalgaz ÖTV farkının eşitlenmesidir. Birde etkin bir denetim yapılmasıdır. Her ay satışlarımızı EPDK’ya bildiriyoruz. Devletimizin teknik elemanları her türlü denetimi yapacak kadar güçlüdür.
Sayın Bakana tavsiyemiz KDV’yi artırın, tüplünün ÖTV otogaz arasında çok fark var. Bu farkı KDV ye ekleyin ÖTV ler eşit olsun, denetimi de daha iyi yapılır.
Sektörün büyük aktörleri bu konudan dolayı sıkıntılıdır. Bu sorun Türkiye’nin sorunudur. Sanayicimizle basınımız ile devletimiz ile beraber çözmeliyiz. Sayın Bakanımızın konuya yaklaşımı çok hoşuma gitti, kendisine de teşekkür ettim. Ülkemizde böyle Bakanlar böyle çözüm odaklı devlet adamları görmek istiyoruz.
Bugün tüpgazın ÖTV’si ile muadili diğer enerji kaynaklarının ÖTV si bir değil. Güvenilir enerji kaynaklarına ihtiyaç vardır. Mesela Rusya ile yakın geçmişte yaşadığımız macera enerji alanında bizleri nasıl tedirgin etti, hepimiz şahit olduk. Kışın ortasında doğalgazı kesildiğini düşünürsek ne yapacaktık. Anında tüpgaz devreye girecektir. Onun için Türkiye tüpgazı gündeminden çıkarmaması gerekir.
Eğer haksız rekabet olmazsa, Türkiye’nin istikrarına güveniyoruz, şirket olarak hedeflerimizin ötesinde başarı elde ediyoruz. Devletimizin görevi bu haksız rekabeti ortadan kaldırmaktır, hukuksal altyapıyı mükemmel bir hale getirmektir” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.