SAĞLIK - 08 Mart 2017 Çarşamba 16:12

Prof. Dr. Öner: "Duygusal yemek yiyen insanlar, sık sık yeme üzerindeki kontrollerini kaybederler"

A
A
A
Prof. Dr. Öner: "Duygusal yemek yiyen insanlar, sık sık yeme üzerindeki kontrollerini kaybederler"

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof.

Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Özgür Öner, "Duygusal yemek yeme, kişinin aç olmadığı halde, duygusal durumuna bağlı olarak yemek yemesidir. Yemekle ilgili sorun yaşayan bireyler, yemeye aşırı odaklanırlar. Diyet, bu aşırı odaklanmayı arttırır. Tekrarlayan başarısız diyet girişimleri, kişinin kendisi ve yemek ile ilgili düşüncelerini de değiştirir. Bireyde kilo veremeyeceği düşüncesi, iradesiz olduğu inancı yerleşebilir. Bu durum, diyet sırasında en ufak bir sorun yaşadığı zaman aşırı yemeye yol açar" dedi.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Özgür Öner, çocukluk yaşlarda başlayan yemek yeme alışkanlıklarında yapılan yanlışları ve başarısız diyetlerin nedenlerini anlattı.
Çocukluk yaşlarda başlayan duygusal yeme alışkanlığının, aç kalma ve ardından kontrolsüz yeyip pişmanlık yaşama döngüsünü oluşturduğu söyleyen Prof. Dr. Öner, bu durumun verilemeyen kiloları ve sağlıksız beslenme alışkanlığını beraberinde getirdiğini belirtti.
"İnsanlar sadece doymak için yemek yemezler" diyen, Prof. Dr. Öner, "Gönüllülerde yapılan çalışmalar, yeterli kaloriyi içeren sıvılar verilen veya sonda ile mideden direkt besleme yapılan insanların yemek yeme isteklerinin kaybolmadığını göstermektedir. İnsanlar için yemenin bir doyum ve haz veren ’hedonik’ etkisi bulunmaktadır. Sık sık diyet yapan insanların kilo vermekte zorlanmaları hatta diyetlerinin sonucunda kilo almalarının nedenlerinden birisi de bu hedonik yemedir. Aşırı kısıtlayıcı ve kalori olarak yeterli olsa bile zevk olarak yeterli olmayan yiyecekleri yiyenler, özellikle de diyet kurallarını bozdukları zaman, kontrollerini kaybetme eğilimindedirler" diye konuştu.

"Duygusal yemek yiyen insanlar, sık sık yeme üzerindeki kontrollerini kaybederler"
Duygusal yemek yemenin, kişinin aç olmadığı halde, duygusal durumuna bağlı olarak yemek yemesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öner, "Bu durum, özellikle öfke, üzüntü, hayal kırıklığı gibi olumsuz duyguları azaltmak için ortaya çıkmakla beraber sevinç gibi olumlu duyguların varlığında da olabilir. Duygusal yemek yiyen insanlar, sık sık yeme üzerindeki kontrollerini kaybederler. Kontrol kaybı sonucunda kişi çok fazla yemek yiyebilir. Bu durum bazen planlı, bazen de plansız olarak ortaya çıkar. Yemeğin ödüllendirici doğası, kısa bir süre için kendilerini iyi hissetmelerine yol açar, ama aşırı yemek yeme dönemlerini yoğun suçluluk, yetersizlik ve kendisini aşağılama hisleri takip eder. Bu hislerle kişi diyet yapmaya, düzgün yemeye adeta ant içer, ancak bu durum sadece bir sonraki duygusal yeme atağına kadar devam eder. Kilo almak istemeyen kişiler, yeme ataklarından sonra kusarak veya aşırı egzersiz yaparak bunu telafi etmeye çalışırlar. Bu davranışlar ise kendilerine özgü ek sorunlara neden olur" ifadelerini kaydetti.

"Yemekle ilgili sorun yaşayan bireyler, yemeye aşırı odaklanırlar, diyet bu aşırı odaklanmayı arttırır"
Diyetlerin neden başarısız olduğunu da anlatan Prof. Dr. Öner, "Yemekle ilgili sorun yaşayan bireyler, yemeye aşırı odaklanırlar. Diyet, bu aşırı odaklanmayı arttırır. Tekrarlayan başarısız diyet girişimleri, kişinin kendisi ve yemek ile ilgili düşüncelerini de değiştirir. Bireyde kilo veremeyeceği düşüncesi, iradesiz olduğu inancı yerleşebilir. Bu durum, diyet sırasında en ufak bir sorun yaşadığı zaman aşırı yemeye yol açar. Kişi bir dilim pizza yedikten sonra, ’nasıl olsa diyetim bozuldu, nasıl olsa ben yapamıyorum’ düşüncelerine kapılır ve bütün pizzayı yer. Bundan sonra da yukarı da belirttiğim pişmanlık ve suçluluk hisleri gelir" dedi.

"Yeme sorunu yaşayan insanlar yemekle ilgili her şeye karşı aşırı hassastır"
Yeme sorunu yaşayan insanların yemekle ilgili her şeye karşı duyarlı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öner, "Yeme sorunu yaşayan insanlar yemekle ilgili her şeye karşı aşırı hassastır. Bazen koku, bazen renk hatta bir tarif bu kişilerin yemek isteğini oluşturabilir. Üstelik bunun için aç olup olmadığı da önemli değildir. Aslında bu durumun sebebini çocukluk yaşlarda aramak gerekir. Mesela, sevdiği TV programını seyrederken cips yemeye alışan bir çocuk, karnı tok bile olsa, programın sadece müziğini duyduğu zaman bile cips yeme isteği duyar. Ne yazık ki, yemekle ilgili uyaranlara karşı hassasiyet kolay gelişir ama zor yok olur. Diyet yapıp kilo veren insanların tekrar kilo almalarının nedenlerinden birisi de devam eden hassasiyettir. Diğer öğrenilmiş davranışlar gibi bu davranışın da sönmesi için, tekrar tekrar yemek ile ilgili uyaranlarla karşılaşıldığı halde yeme davranışının durdurulması gerekir. Örneğin, kişinin çok sevdiği bir yiyecekten sadece bir lokma alıp gerisini yememeyi başarması gibi. Öncelikle kilo sorunu olanların alıştıkları ’doyma’ hissinden vazgeçmeleri, sofradan daha hafif kalkmayı öğrenmeleri gerekir. Psikolojik sorunları halletmek için yemek yemeyi bırakmak, bu sorunları daha gerçekçi şekillerde aşmanın yollarını bulmak daha sağlıklı bir yol olacaktır. Ne kadar uzun süre aç kalırlarsa yemeğin ’değeri’ o kadar artar. Kendilerini çok aç bırakmadan ve yemekten zevk aldığı şeyleri tamamen kısıtlamadan beslenmelerini sürdürenlerin, uzun vadede sağlıklı bir şekilde beslenmeyi başarmaları daha kolaydır. Yiyecekle ilişkili uyaranlara karşı hassasiyetin azalması için, bu uyaranlarla karşı karşıya kalındığı zaman bile yeme kontrolünü kaybetmemeyi öğrenmek gerekir. Bütün bunları yapabilmek için, öncelikle kişinin ne yediğini, kaç kalori aldığını, hangi durumlarda kontrolünü kaybettiğini bilmesi gereklidir" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara BAE, Yemenli taraflar arasında yaşanan gerginliğe adının karıştırılmasını kesin bir dille reddetti BAE Ankara Büyükelçiliği, "Birleşik Arap Emirlikleri, Yemenli taraflar arasında yaşanan gerginliğe adının karıştırılmasını kesin bir dille reddetmekte; kardeş Suudi Arabistan Krallığı’nın güvenliğini haleldar edecek veya sınırlarını hedef alacak askeri operasyonlar yürütmesi için herhangi bir tarafa baskı yaptığı veya yönlendirdiği yönündeki iddiaları şiddetle kınamaktadır" açıklamasını yaptı. BAE Ankara Büyükelçiliği resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), kardeş Suudi Arabistan Krallığı tarafından yayımlanan bildiride yer alan ifadelerden ve BAE’nin Yemen Cumhuriyeti’nde devam eden olaylardaki rolüne ilişkin içerdiği temel yanılgılardan derin üzüntü duyduğunu ifade eder. Birleşik Arap Emirlikleri, Yemenli taraflar arasında yaşanan gerginliğe adının karıştırılmasını kesin bir dille reddetmekte; kardeş Suudi Arabistan Krallığı’nın güvenliğini haleldar edecek veya sınırlarını hedef alacak askeri operasyonlar yürütmesi için herhangi bir tarafa baskı yaptığı veya yönlendirdiği yönündeki iddiaları şiddetle kınamaktadır. Birleşik Arap Emirlikleri; kardeş Suudi Arabistan Krallığı’nın güvenlik ve istikrarına olan daimi bağlılığını, egemenliğine ve milli güvenliğine duyduğu tam saygıyı vurgular. İki ülke arasındaki kardeşlik ve tarihi ilişkilerin bölge istikrarının temel direği olduğuna olan inancıyla, Krallığın veya bölgenin güvenliğini tehdit edecek her türlü eylemi reddeder. BAE, Suudi Arabistan’daki kardeşleriyle her zaman tam bir koordinasyon içinde olma kararlılığını sürdürmektedir. Birleşik Arap Emirlikleri, Hadramut ve El-Mahra vilayetlerindeki olayların başlangıcından bu yana sergilediği tutumun; durumu kontrol altına almak, sükunet yollarını desteklemek ve güvenlik ile istikrarın korunmasına, sivillerin muhafaza edilmesine katkı sağlayacak anlayış birliğine varılması için çaba göstermek olduğunu ve tüm bunları Suudi Arabistan Krallığı’ndaki kardeşleriyle koordinasyon içinde yürüttüğünü teyit eder" denildi. Açıklamada, "Koalisyon Güçleri Askeri Sözcüsü tarafından Mukalla Limanı’ndaki askeri operasyona ilişkin yapılan açıklamada yer alan hususlarla ilgili olarak; BAE Dışişleri Bakanlığı, Yemen çatışmasını körüklediğine dair iddiaları tamamen reddettiğini ve söz konusu açıklamanın Koalisyon üyesi ülkelere danışılmadan yapıldığını vurgular. Bakanlık, söz konusu sevkiyatın herhangi bir silah içermediğini ve indirilen araçların herhangi bir tarafın kullanımı için değil, Yemen’de görev yapan BAE kuvvetlerinin kullanımı için gönderildiğini teyit eder. Bu konudaki iddiaların sevkiyatın gerçek mahiyetini veya amacını yansıtmadığını belirten Bakanlık; bu araçlar hakkında BAE ile Suudi Arabistanlı kardeşler arasında üst düzey koordinasyon sağlandığını ve araçların limandan çıkarılmaması konusunda mutabık kalındığını, ancak BAE’nin Mukalla Limanı’ndaki bu araçların hedef alınmasıyla şaşkınlığa uğradığını ifade eder" ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Yemen’deki varlığının, meşruiyetin yeniden tesisi ve terörle mücadele amacıyla, Yemen Cumhuriyeti’nin egemenliğine tam saygı ilkesine bağlı kalarak, meşru Yemen hükümetinin daveti üzerine ve kardeş Suudi Arabistan Krallığı liderliğindeki Arap Koalisyonu bünyesinde gerçekleştiğini vurgular. BAE’nin Koalisyon operasyonlarının başlangıcından bu yana büyük fedakarlıklar yaptığını ve kardeş Yemen halkını her aşamada desteklediğini hatırlatır. Bakanlık; El Kaide, Husiler ve Müslüman Kardeşler de dahil olmak üzere terör gruplarıyla bağlantılı tehditlerin ve mevcut güvenlik zorluklarının dikkate alınması gereken bir dönemde, bu gelişmelerin, sürecin yönetimi ve yansımaları hakkında meşru sorular doğurduğunu belirtir. Bu durumun, terör ve aşırıcılıkla mücadeleye yönelik uluslararası çabalar çerçevesinde en yüksek düzeyde koordinasyon, itidal ve sağduyu gerektirdiğini ifade eder. Dışişleri Bakanlığı, son gelişmelerle ilgili sürecin; güvenlik ve istikrarı koruyacak, ortak çıkarları muhafaza edecek, siyasi çözüm yolunu destekleyecek ve Yemen’deki krizi sona erdirecek şekilde, sorumluluk bilinciyle, gerilimi önleyecek bir anlayışla ve güvenilir gerçekler ile ilgili taraflar arasındaki mevcut koordinasyon temelinde yürütülmesi gerektiğini teyit eder" denildi.
İstanbul Somali’ye uzay limanının ayrıntıları belli oldu Somali’de TUA tarafından kurulacak olan Uzay Limanını hakkında bilgi veren Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Somali’de kurulacak uzay limanı için gerekli fizibilite ve projelendirme çalışmaları tamamlandı ve ilk etap yapım faaliyetleri başladı. Uzay limanı Türkiye’nin uzaya bağımsız erişimini sağlayacak, milli güvenliğini güçlendiren, sanayi ve teknoloji kapasitesini derinleştiren ve ülkeyi küresel uzay ekonomisinde üst lige taşıyan stratejik bir kaldıraç niteliğinde" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Sayın Hasan Şeyh Mahmud’un Türkiye ziyareti kapsamında yapılan basın toplantısında Somali’de TUA tarafından kurulacak olan Uzay Limanını duyurdu. Stratejik projenin detaylarını paylaşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye ile Somali arasında imzalanmış olan iş birliği anlaşması kapsamında Somali’de ülkemize tahsis edilen arazi üzerinde bir Uzay Limanının inşa edilmekte olduğunu belirterek, gerekli fizibilite ve projelendirme çalışmalarının tamamlandığını, ilk etap yapım faaliyetlerinin başladığını belirtti. Uzaya erişim konusunda ekvatoral bölgede bulunan ülkelerin teknik açıdan avantajları olduğunu anlatan Bakan Kacır, yapılan fizibilite çalışmaları neticesinde Somali’nin Uzay Limanı yatırımı için en avantajlı bölge olarak ön plana çıktığını ifade etti. Milli Uzay Programı’nda (MUP) yer alan ‘Uzaya Erişim ve Uzay Limanı’ hedefi kapsamındaki çalışmaların Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda başta Türkiye Uzay Ajansı (TUA) olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla sürdürüldüğünü ifade eden Kacır, Türkiye’nin bir uzay limanına sahip olmasının Türkiye’yi uzay faaliyetlerinde bağımsız, rekabetçi ve küresel ölçekte söz sahibi bir aktör konumuna taşıyacak stratejik bir adım olduğunu belirtti. Kacır, "Bu yatırım, uzay ekonomisi açısından uzun vadeli ve çarpan etkisi yüksek kazanımlar sunuyor. Bu yatırımla öncelikle, ülkemizde geliştirilen uydu fırlatma araçlarının tam bağımsız şekilde uzaya gönderilmesi mümkün hale gelecek; fırlatma teknolojileri alanında sürdürülebilir ve rekabetçi bir yerli sanayi ekosistemi oluşacaktır. Roket motorları, yakıt teknolojileri, itki sistemleri, ileri teknoloji malzemeler, aviyonik ve yer destek altyapıları gibi kritik alanlarda derinleşen bu ekosistem, teknoloji kazanımının kalıcı hâle gelmesini ve dışa bağımlılığın ortadan kalkmasını sağlayacak. Somali’de kurulacak uzay limanı, yalnızca ulusal ihtiyaçlara değil, aynı zamanda küresel ticari uzay pazarına da hizmet verecek bir kapasiteye sahip olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye için gelir üreten stratejik bir altyapı haline gelecek" "Dünyada çok az ülke bağımsız şekilde uydu fırlatma altyapısına sahip" diyen Kacır, "Yıldan yıla artan ticari uydu fırlatma hizmetleri, test faaliyetleri ve entegrasyon süreçleriyle uzay limanı; hem Türkiye için gelir üreten stratejik bir altyapı hâline gelecek hem de Somali’nin kalkınmasına katkı sunacak. Somali’nin Ekvator’a yakın konumu, okyanus kıyısında yer alması, 12 ay boyunca fırlatmaya elverişli hava koşulları ve düşük hava-deniz trafiği yoğunluğu, fırlatma güvenliği ve verimliliği açısından önemli avantajlar sunuyor. Bu coğrafi üstünlükler, esnek fırlatma takvimleri sağlayarak ülkemiz sistemlerini küresel ölçekte rekabetçi kılacaktır. Bu yatırım ile Türkiye, kendi fırlatma alanına sahip dünyadaki sayılı ülkeler arasına girecektir. Dünyada çok az ülke bağımsız şekilde uydu fırlatma altyapısına sahip. Türkiye’nin bu ligde yer alması; uzay alanında teknolojik olgunluk, stratejik bağımsızlık ve küresel saygınlık açısından tarihî bir eşik anlamına geliyor. Sonuç olarak, Somali’de kurulacak bir uzay limanı; Türkiye’nin uzaya bağımsız erişimini sağlayacak, millî güvenliğini güçlendiren, sanayi ve teknoloji kapasitesini derinleştiren ve ülkeyi küresel uzay ekonomisinde üst lige taşıyan stratejik bir kaldıraç niteliğinde" dedi.
Tekirdağ Meteoroloji uyardı, Tekirdağ’da kuvvetli yağış etkili oldu Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün uyarılarının ardından Tekirdağ’da akşam saatlerinde sağanak yağış etkili oldu. Kuvvetli yağış nedeniyle bazı cadde ve sokaklarda su birikintileri oluşurken, sürücüler ve yayalar zor anlar yaşadı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) İstanbul Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi’nin uyarıda bulunduğu iller arasında yer alan Tekirdağ’da kuvvetli yağış etkili oldu. Akşam saatlerinde başlayan yağmurun gece ilerleyen saatlere kadar aralıklarla devam etmesi bekleniyor. Kent genelinde hava sıcaklığı 6 derece ölçülürken, yağış özellikle akşam saatlerinde etkisini artırdı. Meteoroloji yetkilileri tarafından yapılan açıklamalarda, bölgede yer yer kuvvetli yağış beklendiği belirtilerek vatandaşların tedbirli olmaları istendi. Meteoroloji’nin uyarılarının ardından Tekirdağ’ın birçok ilçesinde etkili olan yağış, sürücülere zor anlar yaşattı. Kayganlaşan yollar nedeniyle trafikte zaman zaman aksamalar yaşanırken, bazı cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Yağmura hazırlıksız yakalanan yayalar ise toplu taşıma duraklarına ve iş yerlerinin tenteleri altına sığınarak yağıştan korunmaya çalıştı. Kent merkezinde yaya ve araç yoğunluğunun bulunduğu bölgelerde yağışın etkisi daha fazla hissedildi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, kuvvetli yağışın önümüzdeki saatlerde de etkisini sürdürebileceğini belirterek, ani su baskınları ve ulaşımda yaşanabilecek olumsuzluklara karşı vatandaşları dikkatli ve tedbirli olmaya çağırdı.