GENEL - 24 Aralık 2011 Cumartesi 16:56

YAPIMCI SELÇUK ÇOBANOĞLU`NDAN REYTİNG SORUŞTURMALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

A
A
A
YAPIMCI SELÇUK ÇOBANOĞLU`NDAN REYTİNG SORUŞTURMALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Reyting soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Yapımcı Selçuk Çobanoğlu, "0,5 reyting bile alamayan bir kurumun hissedarı ve yapımcısı, reyting şikesi ile suçlanıyor. Reytingi evimize mi götürdük, cebimize mi koyduk, nerede bu reyting?" dedi.
Bazı televizyon kanallarının izlenme oranlarının belirlenmesinde usulsüzlük yapıldığı iddiasına ilişkin geçtiğimiz günlerde reyting ölçüm ve yapım şirketlerine yönelik operasyon düzenlenmişti. Yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra mahkemece serbest bırakılan Yapımcı Selçuk Çobanoğlu, avukatı Ömer Yeşilkurt ile birlikte The Plaza Otel’de basın toplantısı düzenledi. Çobanoğlu, basın toplantısında 2006 yılı Mayıs ayından itibaren medyadaki faaliyetlerini sonlandırdığını, özellikle 2008
yılından bu yana da herhangi bir medya kuruluşuyla bir temasının olmadığını söyledi. Ölçüm yapan kurumun iş başında olduğu sürece bir daha bu piyasada olmamak üzere uzaklaştığını belirten Çobanoğlu, şöyle devam etti:
’’2011 yılının Eylül ayında mailime bir liste geldi, ’Medya dostu’ adlı hiç tanımadığım bir kişiden ’AGB denek listesi’ adı altında. Maili açtığım zaman ticari faaliyetle uğraşan bir kişi olarak ’bu liste ile ne alakam var’ diye düşündüm ve avukatımı davet ettim. 10 Ekim’de de Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava dosyasına bu listeyi götürüp teslim ettim. Bu listeyi yargıya, polise, savcıya teslim eden ilk ve belki de tek kişiyim. Bu listenin kimlere gittiğini tam bilmiyorum ama toplu mail olarak gittiğini
düşünüyorum. Bu listeyi ben yargıya teslim ettim, bu listenin gönderildiği diğer kişilerin ne yaptığını merak ediyorum. Kullandılar diye asla suçlamıyorum. Bin 100 deneğin deşifresinde nerede bulunduğumu bilmiyorum.’’
Ölçüm yapan kuruluşla ilgili bugüne kadar birçok şeyin yazıldığını ifade eden Çobanoğlu, ’’Takip edin bu toplantıdan sonra ilk ve tek dava açılacak kişi ben olacağım’’ dedi.
TRT’nin bazı iddialar nedeniyle bir süre önce ölçüm yapan kuruluşu dava ettiğini dile getiren Çobanoğlu, şunları söyledi:
’’TRT’nin açtığı davada, yine TRT’nin isteği üzerine tanıklık yaptım. Reyting ölçümleriyle ilgili yapılan bir programda bazı beyanlarım oldu. Bin kişi konuştu, bir tek AGB şirketi tarafından bana dava açıldı. Bu dava devam ediyor. Bundan daha acısı, tazminat davasını açan kurumun yetkilileriyle yan yana yargılanıyorum. İlahi adalete ve Türk adaletine sonsuz güvenim var. Soruşturma dosyasıyla ilgili çok fazla beyanda bulunmak istemiyorum.’’
Çobanoğlu, kendisini nasıl savunabileceği ile ilgili çare aradığını ifade ederek, "0,5 reyting bile alamayan bir kurumun hissedarı ve yapımcısı, reyting şikesi ile suçlanıyor. Reytingi evimize mi götürdük, cebimize mi koyduk, nerede bu reyting?" dedi.
Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 800 yapımcının olduğunu, ancak bunlardan 10’unun iş yaptığını söyleyen Çobanoğlu, 2008 yılında yapımını üstlendiği ’’Ayrılık’’ dizisi başladığında 13 yıl yanında çalışan şoförünün evine AGB şirketi tarafından cihaz takıldığını öğrenince şoförüne bunun bir tuzak olduğunu ve diziyi izlememesini ve cihazı iade etmesini söylediğini kaydetti.
Soruşturmanın gönderilen mailden sonra başladığını aktaran Çobanoğlu’nun avukatı Ömer Yeşilyurt ise, "Operasyonu biz başlatmadık. 30 yapımcıya bu mail bir anda gönderiliyor. Yargılama sırasında her şeyi tek tek açıklayacağım" dedi.
Yeşilyurt, dava dosyasında gizlilik kararı bulunduğunu, konunun ayrıntısına girmeyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu sulandırılmış, alelacele yapılmış ve ayakları yere basmayan bir operasyon. 3 aya sıkıştırılmış bir operasyon. Biz bunu hak etmedik, vatandaşlık görevini yaptık. Elimizdeki suç sayılabilecek belgeleri yargıya teslim ettik. Niçin gözaltına alındığının cevabı yok. Cumhuriyet savcılığının sulh ceza mahkemesinden aldığı arama kararı var. Burada ’nitelikli dolandırıcılık’ ve ’suç işlemek için örgüt kurmak’ var. Davalı olduğu kişi ile örgüt oluyor, komedi tabii. Cumhuriyet savcısı arama kararını ’suç
işlemek için örgüt kurmak’ ve ’dolandırıcılık’tan alıyor. Ancak mahkemeye de sadece ’dolandırıcılık’la sevk ediyor. Bu da ilginç. Bizle ilgili hiçbir şey yok. Kuvvetli suç şüphesi olsaydı mahkemenin bizi tutuklamaması için hiçbir neden yoktu."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.