Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı ve KADEM Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Avrupa ülkelerinin STK’lara verdiği fon ve yaptığı yatırımlarla ilgili, “Avrupa’da terör örgütlerini besleyen ülkelerin bir yandanda gelip burada da bazı STK’ları aslında bilinçli olarak bazı kriterler eşliğinde daha fazla desteklediğini görüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı ve KADEM Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Kadın ve Demokrasi Derneği’nin ( KADEM) yürüttüğü Sivil Toplum Kuruluşlarında Kapasite Geliştirme Projesi Kapanış Programı ve Lobicilik etkinliğine katıldı.
KADEM Genel Merkezinde gerçekleştirilen programa Sümeyye Erdoğan’ın yanı sıra; KADEM Genel Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, İl Dernekler Müdürü Eyüp Ergür ve çok sayıda kurum temsilcileri katıldı.
Programda konuşma yapan KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, “Devletin o ağırlığı ihtiyaçları kapsamaya çalışma durumunun dışında kalan veya özel sektörün kar amaçlı bakış açısının yine dışında kalan, tamamen halkın bireylerin kendi gücüyle kendi iradesiyle kendi ihtiyaçlarını çözme yolunda adımlar atabildiği birlik olup, seslerini daha güçlü bir şekilde duyara bildiği karar mekanizmalarına ulaşabilir hale geldiği bir alan dolayısıyla tam da bu sebeple üçüncü sektör olarak bireylerin güçlendiği bu çağda bireylerin güçlenmesinde en büyük unsur olan sivil toplum kuruluşları. Bir yandan da sivil toplum kuruluşlarında yine çağımızın getirdiği kurum sallaşmanın uzmanlaşmanın da öne çıktığını daha önemli hale geldiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Gönüllülük olmadan bu işlerin tadı tuzu olmaz”
“Biz Kadın ve Demokrasi Derneği olarak biraz daha kadınların insan haklarına yoğunlaşmış bir derneğiz” diyen Bayraktar, “Biraz daha fikir üreten, düşünce üzerinde yoğunlaşan gerektiğinde kadınlarımızın haklarını yerine getirilmesi için lobicilik yapan bir derneğiz. Genel olarak Türkiye’de bu tarz çalışmaların güçlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. İşte bu güce de bu tarz kapasite geliştirme programlarıyla eğitimleriyle daha hızlı bir şekilde ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Şimdi yurtdışında özellikle batılı ülkelerde sivil toplum gücü o kadar etkin bir şekilde kullanılıyor ki o kadar profesyonelleşmiş halde kullanıyorlar ki bu gücü tabi bizde her zamana gönüllülük daha ön planda olmalıdır. Gönüllülük olmadan bu işlerin tadı tuzu olmaz, hayrına da inanılmaz. Fakat bir yandan da bu profesyonelleşmiş ülkelerinde bizim sivil toplum örgütlerimize fark attığı bir dönemde bizim de belki o profesyonellikten o kurumsallaşmadan bazı şeyleri almamız gerekiyor. İdari masrafları çokta işin işine katmıyoruz sadece gerçekte ihtiyaç sahibi insanlara giden masrafları saydığımız için çok daha aşağılarda kalıyor. Ona rağmen biz şuanda gayrisafi milli hasılasına oranla en çok uluslararası yardımı yapan ülke haline geldik” dedi.
Bayraktar’dan Avrupa’ya STK eleştirisi
Sümeyye Erdoğan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yandan da yine batılı ülkelerin sadece kendi yaptıkları faaliyetler değil ama bizim gibi ülkelerdeki STK’lara verdikleri fonlar ve yardımlar söz konusu, tabi ki bu yardımlardan yıllarca Avrupa’da terör örgütlerini besleyen ülkeler bir yandan da gelip burada da bazı STK’ları aslında bilinçli olarak bazı kriterler eşliğinde daha fazla desteklediğini görüyoruz. Yani bu STK’lar o kadarda tevafuki seçilmeyebiliyor ve inanılmaz kaynaklar aktarılıyor ve bunların hepsi belli çıkarlar uğrunda çalışıyor. Dolayısıyla bizlerin bu milletin gücüne inanan bu milletin hassasiyetlerine sahip çıkan bu milletin Türkiye’nin bağımsızlığına inanan ve bunun için çalışan STK’lar olarak bizim de o fonlar olmasa da farklı fonlardan yararlanarak ama bu kaynakların doğru yere gitmesine çaba göstermemiz gerekli diye düşünüyorum. Dolayısıyla ben bu duyarlılığı gösterip eğitim programımıza katılan bütün STK’lara bütün temsilcilere çok çok teşekkür ediyorum. Çok önemli bir duyarlılık özellikle kadın dernekleri olarak tabi ki iç işleri bakanlığımız il dernekler müdürlüğüme bu bize bu kaynakları sağladığı için STK’ların gücüne halkın gücüne inandıkları için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Öte yandan, program sonunda eğitime katılanlara sertifika verilirken, 22 Şubat 2017 tarihinde başlayan proje kapsamında her hafta 20 kurumu temsil eden 32 kişiye kadın odaklı çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarının fon kaynakları, proje hazırlama, uygulama ve lobicilik konularında eğitimler verildi. Proje çerçevesinde 12 hafta boyunca proje yazma, proje uygulama ve lobicilik eğitimleri verildi.
