ASAYİŞ - 26 Mayıs 2017 Cuma 17:43

Anadolu Adalet Sarayı’nda Arabuluculuk Sempozyumu düzenlendi

A
A
A
Anadolu Adalet Sarayı’nda Arabuluculuk Sempozyumu düzenlendi

İş Mahkemeleri Kanunu ve hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun’da yapılması düşünülen değişiklikler kapsamında, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Şehit Murat Uzun Konferans Salonunda Arabuluculuk sempozyumu düzenlendi.

İş Mahkemeleri Kanunu ve hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun’da yapılması düşünülen değişiklikler kapsamında, İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Şehit Murat Uzun Konferans Salonunda Arabuluculuk sempozyumu düzenlendi.


Düzenlenen sempozyuma, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri 30.Hukuk Daire Başkanı Hakim Selma Sevim, İstanbul Barosu İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Hasan Erdem’in de aralarında bulunduğu birçok konuşmacı katıldı.



“Bu bir reform”


Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar, İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’nın, işçilere ve işverenlere hayırlı olmasını dileyerek, “Bu bir reform. Çünkü işçi kardeşlerimiz şu anda iş davalarında ancak 2 ya da 3 yıllık süreçlerde alacaklarına kavuşurken, şu anda arabuluculuk sayesinde en geç 1 ay içerisinde işçimiz alacağına kavuşma hakkını elde ediyor. Bir anlamda işçisinin daha alın teri kurumadan varsa kıdem tazminatı, fazla mesaisi ve diğer alacaklarına kavuşma hakkı elde ediyor. Biz bu anlamda işçi ve işverenlerin iş barışına katkı sağlayacağını düşündüğümüz bir düzenleme" ifadelerini kullandı.



“İşçilerin adalete erişimleri anlamında çok önemli”


“Kanun tasarımızla birlikte yaklaşık olarak 400 bin iş dosyasının arabuluculuk süreci sonunda çözüleceğini düşünmekteyiz. Şu anda çözdüğümüz 13 bin 500 uyuşmazlığın yüzde 94’ü bir günde ve bir günden daha kısa zamanda çözümlenmiş durumda. Oysa uyuşmazlıklar dava sürecinde 431 gün gibi bir süreçte ancak çözümlenmekte” diyen Öztatar, “Tasarının işçilerin bir an önce adalete erişimleri anlamında çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Hem de aynı zamanda en önemlisi de bir an önce alacağına kavuşma hakkı var. İşveren yönünden de sorunun çözümlenmesi anlamında önemli” şeklinde konuştu.


İşe iade meselesinin de bu kanunla çözüldüğünü belirten Öztatar, “Arabuluculuk sürecinde bir tazminat şeklinde işe iadenin çözümlenmesi öngörülmekte. Hem işçimiz hem de işverenimiz için çok büyük bir reform. Bu sürecin sonunda iki tarafta ’kazan kazan’ yöntemiyle sorunu çözmüş olacak” dedi.


Hakan Öztatar, arabuluculuk sürecinde başvurunun ücretsiz olacağını belirterek, “İşçi kardeşimiz avukata ulaşamıyor, parası olmadığı için gider avansını yatıramıyor, hakkını arayamıyor. İşte bu hakkını arayamayan, parası olmayan insanlar da ücretsiz şekilde gelip arabuluculuk sayesinde bu alacağına kavuşma hakkı olacak ve anlaşamazlarsa 2 saatlik ücreti de devlet tarafından ödenecek” ifadelerini kullandı.


Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun, 2015 yılında adliyedeki yemekhane işçisi ile işverenleri arasındaki sorunu, arabulucuların katkısıyla çözdüklerini belirterek, "Adliyemizde bir arabuluculuk merkezimiz var. Bunun başında hem Adalet Bakanlığımızla hem de İstanbul Barosuyla irtibatlı bir avukat arkadaşımız bulunmakta. Bu hususta problemi olan veya yol gösterilmesi gereken hususlarda gönüllü olarak yol gösteriliyor. Arabulucuğun tanıtımının yapılmasına çalışılıyor" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Eskişehir Türk Ocağı 2024 Milli Kültür Bilgi yarışmasının final etapları düzenlendi Eskişehir Türk Ocağı’nın düzenlediği Milli Kültür Bilgi yarışmasında, liselerde Eskişehir Atatürk Lisesi, ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu şampiyon oldu. Eskişehir Türk Ocağı ile Millî Eğitim Müdürlüğünün iş birliğiyle yapılan Millî Kültür Bilgi yarışması final turları düzenlendi. Ortaokullar Arası 17’inci, Liseler Arası 2’inci kez yapılan yarışmaya, Millî Eğitim Müdürü Sinan Aydın, Millî Eğitim Müdür Yardımcısı Muhammet Büyük, finale kalan okulların idareci, öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla Hacı Süleyman Çakır Kız Anadolu Lisesi salonunda gerçekleşti. Yarışma sonunda Liselerde, Eskişehir Atatürk Lisesi 1. olurken, Cevat Ülger Uluslararası İmam-Hatip Lisesi 2., Eskişehir Eti Sosyal Bilimler Lisesi 3. ve Eskişehir Anadolu Lisesi 4. oldu. Ortaokullarda ise Şehit Teğmen Subutay Alkan Ortaokulu 1. olurken, Vehbi Koç Ortaokulu 2., Dr. Halil Akkurt Ortaokulu 3. ve Ali Fuat Cebesoy Ortaokulu 4. oldu. Yarışmaların ardından ödül töreni gerçekleştirilirken, Türk Ocağı Başkanı Nedim Ünal, çocukların yetişmesinde emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra milli kültürün önemine değindi. Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, "Bu tür yarışmaların çocuklarımızın milli kimlikleri için önemli olduğunu, ister Türk Ocağında ister okulların kendi bünyesinde, ister sınıf düzeyinde olsun bu tür yarışmaların devam etmesi gerekir” dedi. Yarışmacı öğrencilere madalya, başarı belgesi, kitap ve para ödülü verilirken, okul müdürlüklerine ise plaket ve teşekkür beratı takdim edildi.
İstanbul "Hatırla" sergisi Esenler’de kapılarını açtı Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un “Safahat” adlı eserindeki kelimeler kullanılarak dilimizin zenginliklerini tipografi sanatı ile ortaya koyan “Hatırla" sergisinin açılışına ev sahipliği yaptı. Esenler Belediyesi, milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerini bir araya getirdiği Safahat’ı tipografi sanatıyla buluşturan “Hatırla” adlı serginin açılış programına ev sahipliği yaptı. Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen serginin açılış töreni, ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ve çok sayıda sanatseverin katılımıyla gerçekleşti. Türk edebiyatında en çok baskısı yapılan eserlerin başında gelen Safahat’taki kelimeler seçilerek Türkçemizin zenginliklerini tipografi sanatıyla ortaya koyan 17 eser, 26 Mayıs’a kadar ziyaret edilebilecek. "Kelimelerin bir ruhu var" Serginin açılış töreninde konuşan ESEV Genel Sanat Yönetmeni Abdülbaki Kömür, kültürümüzde dilin çok önemli olduğunu söyleyerek, “Kelimelerin de bir ruhu vardır. Yaşanmışlığın sonucu ortaya çıkan terimlerdir. Anlam taşıyan sözcüklerdir. Ancak geçmişte kullanılan kelimeler hayatın her anını kuşatan kavramlardı. Eğer hayatı, hiçliği, uzayı ve aklımıza gelebilecek her şeyi yaratan Allah ise kelimeleri de Allah’tan bağımsız düşünemeyiz. Geçmişte bu toplumda yaşayan insanlar kavramları Rableriyle irtibatlı kullanmışlardır. Bu kavramları, bu hayat biçimlerini gençlere de anlatmamız lazım. Onların anladığı dille konuşmalıyız. Onların anladığı dil ise sanat, edebiyat, spor. Bunların arasına koyup da vermeliyiz. Bu hususta teşebbüste bulunan Yasin beyi ve sanatçılarımızı tebrik ediyorum” dedi. "Derin anlamlar taşıyor" Eserleri sergilenen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi öğretim görevlisi Yasin Avcı ise, “Bazı kelimeler günlük kullanımından daha derin anlamlar taşıyor. Eser kelimesi üzerinden bir tanımlama yapmak istiyorum. Eser kelimesinin manası, aslında bir emek sonrası ortaya çıkan üründür. Daha derin manası ayak izi demektir. Yani bir emek sonrası ortaya çıkmasından ziyade eser, dokunduğumuz her şeydir. Dokunduğumuz her şey olduğu için bu nedenle çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü dokunduğumuz her şeyde bizden bir iz kalıyor. Bugün ben de bir ayak izini kaydetmek için böyle bir çalışma içerisine girdim. İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ‘Safahat’ adlı eserinde bulunan 17 kelimeyi tipografi sanatıyla ifade etmeye çalıştım. Serginin açılışına katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.