SAĞLIK - 20 Eylül 2017 Çarşamba 15:51

Bebeklerde yanlış beslenmeye dikkat

A
A
A
Bebeklerde yanlış beslenmeye dikkat

“Anneler ile Geleceğe” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında Beylikdüzü’nde düzenlenen seminerde konuşan yenidoğan bebek hemşiresi Esra Ertuğrul, “Bebeklik döneminde erken gıdaya geçiş ya da yanlış beslenme ileride, 40’lı yaşlarda ani ölümlere sebep oluyor” diyerek annelere uyarılarda bulundu.

“Anneler ile Geleceğe” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında Beylikdüzü’nde düzenlenen seminerde konuşan yenidoğan bebek hemşiresi Esra Ertuğrul, “Bebeklik döneminde erken gıdaya geçiş ya da yanlış beslenme ileride, 40’lı yaşlarda ani ölümlere sebep oluyor” diyerek annelere uyarılarda bulundu.


Ontex Global’in tecrübesiyle büyüyen Canbebe, “Anneler ile Geleceğe” isimli sosyal sorumluluk projesinin ilk seminerini İstanbul Beylikdüzü Beylicium AVM’de düzenledi. “Her annenin bebeğini büyütürken fizyolojik ve pedagojik gelişimle ilgili doğru bilgiye sahip olması gerektiği” fikriyle hayata geçirilen proje kapsamında 2017 sonuna kadar 9 ilde 14 farklı lokasyonda 14 bin anne ve anne adayı ile buluşma hedefleniyor. Tiyatro Sanatçısı Seren Fosforoğlu moderatörlüğündeki seminerde Çocuk Gelişim Uzmanı Özge Selçuk Bozkurt, Bebek Hemşiresi Esra Ertuğrul ve Beslenme Uzmanı Yeşim Özden Gün, 0-36 ay dönemindeki bebeklere ilişkin bilgiler verdi.


Özellikle yenidoğan bebeklere çok dikkat edilmesi gerektiğinin atını çizen yenidoğan bebek hemşiresi Esra Ertuğrul, özellikle ilk zamanlar anne sütünün yetersiz kalmasından dolayı verilen gıdaların ileriki yaşlarda çok tehlikeli olabileceğine dikkat çekti. 40’lı yaşlardaki ani ölümlerin temelinin çoğunda erken gıdaya geçiş ya da yanlış beslenme olduğunu vurgulayan Ertuğrul, “Yenidoğan bebeklerde en büyük sıkıntımız beslenme. Şimdi mamalara ulaşmak artık kolay ama eskiler inek sütü kullanıyorlardı. Fakat inek sütü anne sütü gibi değildir. İçindeki protein bebekler için çok fazla ve ağır geliyor vücuduna. Anne sütü yetmediğinde evde yaptığımız unlu pekmezli ürünler bebeği görünürde büyütür fakat iç organlarına zarar verir. Ya da doğar doğmaz şekerli su vermek gibi yapmış olduğumuz yanlışlar yaptığınızda dışarıdan bakıldığında bir sıkıntı yok gibi bebek büyür fakat bu bebek 40 yaşına geldiği zaman ani ölümleri görüyoruz. Bunların hepsi erken ek gıdaya geçmek ya da yanlış beslenme ile oluyor. Bu konuda mutlaka doktorlar dinlenmeli ve ilk 6 ay mutlaka anne sütü ile beslemek çok önemli” dedi.



“Bol emzirmek, ten teması önemli”


Annelere tavsiyelerde de bulunan Ertuğrul, yeni annelere her şeyden önce telaş ve heyecan yapmamalarını önerdi. Ertuğrul, “Yavaş yavaş her şey yoluna girecektir. Yenidoğan annelerin görevi aslında daha hastanede iken başlıyor. Bebeklerini nasıl emzireceklerini hastanede hemşirelerden destek alarak öğrensinler. Daha sonradan sütün artması ve bebeğin emmemesiyle birlikte bir kargaşa oluyor. O yüzden emzirme işinin hastaneden çıkmadan öğrenilmesi gerekiyor. Sonraki dönemlerde de bebek ağlaması diğer bir sorun fakat onun da neden olduğu bir hafta içinde anlaşılıyor. Bu konuda birazcık bebeği dinlemeliyiz. Emzirmeden önce bez değişimi yapmalı, güzelce emzirmeliyiz ve bol bol ten teması içinde olmalıyız. Bunlar bu süreçte yapılacak en önemli şeylerden bir tanesidir” diye konuştu.



“Şekerli su verilmemeli, kalın giydirmemeliyiz”


Bilimsel olmayan fakat kulaktan dolma bilgilerle uygulanmaya devam eden uygulamaların bebekler için aslında iyi olmadığına değinen Ertuğrul, anneleri bir kez daha uyararak, “Yenidoğan bebeklerde ilk 10 içinde ortaya çıkan yenidoğan sarılığı diye bir dönem var. Bu dönemde Anadolu’da özellikle şekerli su vermek çok yapılan bir yanlış. Kesinlikle bebeklere şekerli su vermemeliyiz. Bol bol annenin emzirmeye devam etmesi gerekiyor. Bu emzirme ile birlikte zaten bebek de sık sık idrarını çıkararak bu durumu atlatacak. Bir diğer çok yapılan hatalardan bir tanesi de kat kat giydirmek. Anneler bebeklerini ilk bir ay biz ne giyiyorsak bir fazlası, bir aydan sonra biz ne kadar giyiniyorsak o şekilde giydirmelidir” şeklinde konuştu.



“Gazı olan bebeklere kundaklama yöntemi”


Kundaklama işleminin doğru yapıldığı takdirde bebeklere iyi geldiğini de dile getiren Ertuğrul, “Çocuklar ilk ay uyku halindeyken hıçkırarak boşluğa düşebilir ve uykuları bölünebilir. Bu duruma sebep olmamak için yarım kundak yapılabilir fakat ellerini kollarının altına sararak yarım kundak ilk üç ay tavsiye edebiliriz. Bazı bebeklerde de kolik ya da gaz sancıları çok fazla olabiliyor. Bu bebeklere bizim Anadolu’da yaptığımız kundaklama işlemi yapabiliriz ama çok sıkı değil gevşek bir şekilde kundaklamalıyız. Çünkü ortopedistler ve çocuk doktorları sıkı kundağı tavsiye etmiyorlar. Çok ağlayan ya da gazlı bebekler için biraz sarıp sargılamak, hatta sardıkları bezi de ütüleyip kundaklamak o gaz sancısına çok iyi geliyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.



“Sağlıklı toplum için bilinçli anneler şart”


Yapmış oldukları projeye özellikle sağlıklı bir toplum için çok önem verdiklerini dile getiren Türkiye Ontex Pazarlama Müdürü Ertan Şensoy, “Projenin çıkış kaynağı bizim için çok kıymetli. 750 anne ile bu yıl içerisinde farklı tüketici testleri yaptık ve bunlarla görüşme fırsatı bulduk. Bunların sonucu olarak da annelerin çocuk sağlığı konusunda çocuk doktorlarına erişim imkanları olduğu halde çocuk gelişimi, beslenme, uyku rutini oluşturma, 2 yaş sendromu, oyunun çocuk gelişimindeki önemi, evdeki güvenlik önlemleri ve ek besinler konularında yeterli bilgilere ulaşamadıklarını gördük. Bizler de o yüzden kurumsal vatandaşlık sorumluluğu ile anneleri bilinçlendirmeyi ve alanında uzman kişileri annelerimizin ayağına getirmeyi uygun bulduk. Biz bu projede şuna inanıyoruz; sağlıklı nesiller için bilinçli annelerin olması lazım. Bilinçli anneler de sağlıklı nesiller yetiştirerek bilinçli toplumumuzu oluşturacak” ifadelerini kullandı.


2017 sonuna kadar 9 ilde 14 farklı lokasyonda 14 bin anne ve anne adayı ile buluşmanın hedeflendiği “Anneler ile Geleceğe” kurumsal sosyal sorumluluk projesinin ikinci noktası 27 Eylül Trabzon olacak. Seminer yer ve tarihleri şöyle:


“27 Eylül Çarşamba günü Trabzon-Ortahisar Belediyesi


4 Ekim Çarşamba günü Erzurum-Erzurum Büyükşehir Belediyesi


13 Ekim Cuma günü Gaziantep-Gaziantep Büyükşehir Belediyesi


18 Ekim Çarşamba günü Ankara-Yenimahalle Belediyesi


19 Ekim Perşembe günü Ankara-Çankaya Belediyesi


25 Ekim Perşembe günü Bursa-Osmangazi Belediyesi


1 Kasım Çarşamba günü İzmir-Gaziemir Belediyesi


2 Kasım Perşembe günü İzmir-Bornova Belediyesi


6 Kasım Çarşamba günü Antalya-Kepez Belediyesi


15 Kasım Çarşamba günü Adana-Seyhan Belediyesi


22 Kasım Çarşamba günü İstanbul-Silivri Belediyesi


29 Kasım Çarşamba günü İstanbul-Ataşehir Belediyesi”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Bereketli topraklarda soğan hasadı başladı Tarım kenti Şanlıurfa’da soğan hasadı başladı. Tarlada birinci ürün olarak ekilen soğanda yüksek verim üreticisinin yüzünü güldürdü. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar, Harran, Akçakale ve Suruç ilçelerinde Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) hayata geçirilmesiyle birlikte tarımda ekilebilir ürün çeşitliliği her geçen gün artmaya devam ediyor. Daha önceleri çiftçilerin buğday, arpa, mercimek gibi tek ürün ile yıllı kapatması bölgede tarihe karıştı. GAP projesiyle sulanabilir arazileri sayılarının artması çiftçileri farklı ürünlere teşvik etti. Bölge çiftçisi yer fıstığı, kornişon, soğan, sarımsak ve patates gibi alternatif ürünler yetiştirmeye başladı. Ürün çeşitliliğinin arttığı bereketli topraklarda, sezonun gelmesiyle birinci ürün olarak ekilen soğanın hasadı başladı. Tarım işçileri tarafından yapılan soğan hasadı bu yıl yüksek verimi ile çiftçisinin yüzünü güldürdü. İşçileri tarlada ziyaret ederek, onlarla beraber hasat yapan Şanlıurfa Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, hasadın bereketli olduğunu, dekarda 6 ile 6,5 ton arasında verim aldıklarını söyledi. “Verimler çok iyi hastalık yok” Verimin iyi olduğunu belirten Aksoy, “Şanlıurfa ilimizin toplam 9 bin dekar soğan alanı mevcut. Biz şu anda Ceylanpınar ilçemizde sınırdayız. Bu bölgemizde de 2 bin 500 dekardan fazla bir alanda soğan üretimi yapılmaktadır. Soğanı biz birinci ürün olarak ekimini yapıyoruz. Soğandan sonra pamuk, karpuz veya herhangi bir sebzeye devam ediliyor. Dolayısıyla bizim şu anda soğanla ilgili dekara aldığımız verim 6 ile 6,5 ton arasında, verimlerimiz çok iyi, bölgemizde hastalık yok. Bu sene bereketli ve verimli yağışlar olduğu için çiftçimiz de bu ürettiği soğandan şimdiye kadar memnun. İnşallah tarladaki fiyatlarda uygun bir durumda olur ve hem tüketici hem de üretici mutlu bir şekilde bu sezonu bitirmiş olur” dedi. Tarım işçisi Ali Kıran, “Sabahları saat 06.00 ile 06.30 gibi tarlaya geliyoruz, söküm yapıyoruz. Ondan sonra tekrardan makasa geçiyoruz, makastan sonra çuvallamaya geçiyoruz. Ortalama öğle araları bir saat falan mola veriyoruz. Verim bu yıl baya yüksek. Verimin yüksek olması bizim açımızdan da iyi oluyor. Güzel yani yevmiyelerimiz çıkıyor. Hava sıcak ama biz alıştık” diye konuştu.
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.