SAĞLIK - 21 Eylül 2017 Perşembe 09:32

Erkeklerde prostat hastalıkları yaş ilerledikçe artıyor

A
A
A
Erkeklerde prostat hastalıkları yaş ilerledikçe artıyor

Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof.

Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Güven Aslan, son 10 yılda gelişen tedavi yöntemlerinin erken ve gecikmiş evredeki prostat kanserinde çok etkili olduğunu söyledi. Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu da erkeklerde yaş ilerledikçe prostat hastalıklarının da ilerlediğini ifade etti.


‘Dünya Üroloji Haftası’ nedeniyle Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Güven Aslan ve Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özgür Yaycıoğlu, prostat kanserindeki cerrahi tedavi hakkında son gelişmelerle ilgili bilgi verdi.


Erkeklerde prostat hastalıklarının yaş ilerledikçe arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Güven Aslan, gelişen teknolojiyle birlikte erken evrede prostat kanserinin tanısının konulabildiğini söyledi. Uzak yayılım (metastaz) yapmamış prostat kanseri tedavisinde sıklıkla kullanan uygulama yönteminin aktif izlem, ışın tedavisi ve cerrahi tedavi olduğunu belirten Aslan, “Prostat kanseri tanısı alan hastalar için bu tedavi yöntemlerinden hangisi veya hangilerinin uygun olabileceği yapılan tetkik ve değerlendirmeler sonrasında hasta ve hekim tarafından beraberce kararlaştırılır. Prostat kanserinde cerrahi tedavi, prostatın tamamının çıkarılması ve idrar kesesi ile idrar yolunun tekrar ağızlaştırılması şeklinde yapılan "radikal prostatektomi" ameliyatıdır. Ameliyat sırasında kanama, ameliyat sonrası dönemde ise idrar kaçırma ve sertleşme bozukluğu radikal prostatektominin en sık komplikasyonları arasındadır. Radikal prostatektomi açık veya kapalı (laparoskopik) yöntemlerle yapılabilir” dedi.



“17 aya ulaşan sağ kalım avantajı sağlıyor”


İleri evre prostat kanserindeki gelişmelerle ilgili bilgiler veren Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Güven Aslan ise Metastatik evrede prostat kanseri sıklıkla kemik ve lenf bezlerine yayılım gösterdiğini söyledi. Kanserin nadiren akciğer, karaciğer, ve diğer organlara da metastaz yaptığını kaydeden Aslan, bunun için tomografi, MR inceleme , kemik sintigrafisi ve ihtiyaç duyulduğunda son yıllarda güvenirliği daha da önem kazanan PSMA PET yapılabildiğine dikkat çekti. Prostat kanserinde bugüne kadar kemoterapi uygulamaları hormon tedavilerine direnç geliştikten sonra verildiğini belirten Aslan, son yıllarda yapılan klinik çalışmaların önemine vurgu yaparak, “Metastatik prostat kanserinde erken başlanılan dosetaksel kemoterapisinin veya abirateron gibi ikincil hormonal tedavilerin hastaların sağ kalımına geç dönemde başlanılan kemoterapiye göre çok daha fazla katkıda bulunduğu gösterdiğini söyledi. Bu çalışmaların sonuçları standart tedavi prosedürlerini baştan değiştirecek devrim niteliğinde kabul edilmektedir. Yeni uygulamada tedavinin başında hormon baskılayıcı ilaçlarla birlikte uygulanan dosetaksel kemoterapisinin hastalarda 17 aya ulaşan sağ kalım avantajı sağladığı gösterilmiştir. Kemoterapi alan hastalarda PSA seviyelerinde yükselme en az 6 ay daha geç görülmektedir. Klinik ve radyolojik bulgularda ilerleme daha geç dönemde ortaya çıkmaktadır. Bugün için metastatik prostat kanseri tedavisinde kemo-hormonal tedavi standart tekli hormon tedavisinin yerini almıştır. Kemo-hormonal tedavide kemoterapi standart dozda ve 6 kür olarak uygulanmaktadır. Beraberinde hormon baskılama tedavisi de eş zamanlı olarak verilmektedir” diye konuştu.



“Son 10 yıla damgasını vurdu”


Tıp bilimindeki gelişme hızını baş döndürücü olarak nitelendiren Aslan, “Bu hız prostat kanseri tedavisinde de aynı hızda ilerlemektedir. Erken evre prostat kanserinde fokal tedavilerden robotik cerrahi tedavilere varan yenilikler son 10 yıla damgasını vururken metastatik hastalıkta uygulanacak tedavi seçenekleri de aynı hızda artmıştır. Burada önemli olan tedavi sıralamasının nasıl olacağıdır. Hormonal tedaviler halen önemini korurken sıralamada kemoterapi öne çekilerek daha güçlü etki sağlanabilmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Kestane ormanlarına savaşçı böcekler bırakıldı DÜZCE(İHA) – Düzce ormanlarında 2021 yılında görülen Gal Arısıyla mücadele devam ediliyor. Gal Arısıyla mücadele eden Torymus Sinensisler Kaynaşlı ormanlarına bırakıldı. Gal Arısıyla biyolojik mücadele çalışmalarında, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde kurulan laboratuvarda son iki yıldır Gal Arısının yırtıcısı olan “Torymus Sinensis" türünün üretimi başlatıldı. Kestane ağaçlarında gal denilen şişkinlikler oluşturmak suretiyle, ağaçlarda meyve oluşumunu ve beraberinde arıcılık faaliyetlerini de olumsuz etkileyen bölge için ayrı önemi olan kestane balı üretimini engelleyen zararlı böcek türüyle ilgili, hava durumuna bağlı olarak ağaçların üzerindeki Gal’lere Torymus Sinensis denen yırtıcı bırakılması yöntemiyle mücadele çalışmalarına 2024 yılında da devam edildi. Laboratuvar ortamında üretilen Torymus Sinensis’ler Gal’lerin içinde bulunan zararlıyı ve larvalarını yiyerek zararlı böcek popülasyonunun yok olmasının sağlaması hedeflendi. Bu dahilde Bolu ve Bursa Orman Zararlılarıyla Mücadele laboratuvarlarında üretilen “Torymus Sinensis"ler Kaynaşlı Orman İşletme Şeflliği tarafından Kaynaşlı ormanlarına bırakıldı. Düzce Orman İşletme Müdürlüğünce bölge mıntıkasında kalan kestane ormanlarına Kestane Gal Arısı ile mücadelede laboratuvarda üretilen böceklerle aralıklı olarak yeni salımlar yapılmaya devam edileceği belirtildi.
Ankara Bakan Yerlikaya: "KALKAN-23 operasyonlarında 63 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, göçmen kaçakçılığı organizatörleri ve düzensiz göçmenlere yönelik jandarma tarafından 4 ilde düzenlenen "KALKAN-23" operasyonlarında 63 göçmen kaçakçılığı organizatörünün yakalandığını bildirdi. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Organizatörlerden 38’i tutuklandı. 14’ü hakkında adli kontrol kararı verildi. Aziz milletimizin bilmesini isterim ki, insan kaçakçılığı yaparak, ülkemizi düzensiz göçün hedefi ve transit geçiş yolu haline getirmeye çalışan organizatörlere asla fırsat vermeyeceğiz. Ülkemizin her bölgesinde kararlılıkla sürdürdüğümüz operasyonlarımız aralıksız devam edecek" ifadelerini kullandı. Bu kapsamda, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Muğla, Van, Çanakkale ve Şırnak’ta il jandarma komutanlıklarınca yapılan çalışmalar sonucu "KALKAN-23" operasyonlarının düzenlendiğini belirten Yerlikaya, şunları kaydetti: "Muğla İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu 29 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. 18’i tutuklandı, 5‘i hakkında adli kontrol kararı verildi. Van İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu 14 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. 9’u tutuklandı, 3’ü hakkında adli kontrol kararı verildi ve 125 düzensiz göçmen yakalandı. Çanakkale İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu 11 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı, 10’u tutuklandı. Şırnak İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu 9 göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. 1’i tutuklandı, 6’sı hakkında adli kontrol kararı verildi. Yakalanan düzensiz göçmenler, il göç idaresi müdürlüklerine teslim edildi ve sınır dışı işlemleri başlatıldı. Operasyonları gerçekleştiren kahraman jandarmamızı tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Atık tekstil malzemeleri sanata dönüştü Atık kumaş, iplik, elyaf yeniden kullanarak ileri dönüşüm teknikleri ile tasarım ve sanat eserlerine dönüştürüldü. Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Doç. S. Tuğba Arabalı Koşar’ın yürütücülüğünü, Selçuk Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Tülay Gümüşer ve Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda Giyim Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Doç. Selda Kozbekçi Ayranpınar’ın araştırmacılığı yaptığı Çukurova Üniversitesi SBA-2021-14266 numaralı Bireysel Araştırma Projesi kapsamında gerçekleştirilen “III Denim Hikayesi Sürdürülebilir Tekstil Sanatı” sergisi Seyhan Belediyesi 100. Yıl Çırçır Sanat Merkezinde açıldı. Açılışını Çukurova Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Neslihan Boyan, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ayşehan Deniz Abik’in yaptığı sergide 3 sanatçı akademisyenin sürdürülebilirlik çerçevesinde ürettikleri 21 eser yer aldı. Bu sergide, sürdürülebilir geçmişi yeniden keşfetmek ve daha sürdürülebilir bir geleceğin geliştirilmesine odaklanılmış, yöntem olarak ileri dönüşüm ele alındı. Bossa TAŞ.’nin işbirliği ile üretim tesisinden temin edilen atık kumaş, iplik, elyaf yeniden kullanarak ileri dönüşüm teknikleri ile tasarım ve sanat nesnelerine dönüştürüldü. Serginin amacı ise şöyle açıklandı: “Dünyanın giderek artan tekstil atıkları sorunuyla boğuştuğu günümüzde, denim kumaş üretim atıkları ile sanat nesneleri ortaya koyarak, denim kumaşın sanattaki yaşam döngüsünü aktarmak ve izleyicilerin sürdürülebilirlik bilincinin gelişmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Sergideki eserler, hem estetik hem de işlevsel açıdan dikkat çekici olup, İzleyicilere atık malzemelerin dönüştürücü gücünü göstermektedir. Bu çalışmalar, çevresel sürdürülebilirlik ile sanatsal ifade arasındaki bağı güçlendirerek, izleyicilere hem fikri hem de duygusal bir deneyim sunmayı amaçlamaktadır. Eserleriyle sadece malzemelerin fiziksel dönüşümünü değil, aynı zamanda toplumsal bilinç ve duyarlılığı da artırmayı hedeflemektedir. Böylece, atık malzemeler yeni bir anlam ve değer kazanırken, sanat aracılığıyla sürdürülebilir bir gelecek için önemli mesajlar iletilmektedir.” Sergi, 100. Yıl Çırçır Sanat merkezinde 13 Haziran 2024 tarihine kadar sanatseverlere açık kalacak.