GENEL - 14 Şubat 2018 Çarşamba 09:32

(Özel Haber) Martı Projesi’ndeki son durum havadan görüntülendi

A
A
A
(Özel Haber) Martı Projesi’ndeki son durum havadan görüntülendi

Martı Projesi olarak bilinen "Kabataş Meydan ve Transfer Merkezi" projesinde sona yaklaşıldı.

Martı Projesi olarak bilinen "Kabataş Meydan ve Transfer Merkezi" projesinde sona yaklaşıldı. 2018 yılı sonunda tamamlanması planlanan projede tamamlanan iskeleler ve alanda devam eden çalışmalar havadan çekilen görüntülerle gözler önüne serildi.


Kabataş’ta kanatları açık bir martı şeklinde tasarlandığı için "Martı Projesi" olarak bilinen "Kabataş Meydan ve Transfer Merkezi" projesinde sona yaklaşıldı. Proje kapsamında martı figürü oluşmaya başlarken, devam eden çalışmalar havadan drone ile görüntülendi. Deniz trafiğini büyük oranda artırması planlanan proje kapsamında denize çakılan kazıklarla yaklaşık 650 metre boyunca 20 metrelik eninde bir alan kara haline getirilmişti.



Martı Projesi’nde iskeleler tamamlandı


Havadan çekilen görüntülerde, iskelelerin betonarme çalışmalarının tamamlandığı görüldü. İskelelerin yüksekliği şehrin silüetini bozmaması için 9,5 metreyi geçmeyecek şekilde tasarlanırken, proje sayesinde deniz otobüsü ve vapur iskeleleri yenilenmiş olacak. Proje kapsamında uygun geçiş alanlarında vatandaşların ihtiyaçlarını karşılayacak büfe, pastane, gazete bayii gibi üniteler yapılması planlanıyor.


Görüntülerle alandaki çalışmaların tüm hızıyla devam ettiği gözler önüne serildi. Kanatları açık bir martıya benzetildiği için "Martı Projesi" olarak adlandırılan proje alanının üzerinden geçen yüzlerce martının masmavi denizle birleşen görüntüsü de havadan çekilen görüntülere yansıdı. 2018 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje bittiğinde önceden 12 olan gemi kapasitesi 22’ye çıkacak. Proje kapsamında 90 bin metrekarelik alan yeniden düzenlenirken, alanda büyük bir meydan da oluşturulacak.



“İyi olacağını düşünüyorum”


Martı Projesi’nin İstanbul’a değer katan projelerden biri olduğuna inandığını ifade eden Ekrem Güler, “Çok faydalı olur, gelecek olan turistler için de daha rahat ulaşım imkanı sağlar diye düşünüyorum. Ben iyi olacağını düşünüyorum. Avrasya, Marmaray yapıldı, bunlar az da olsa köprülerin yükünü aldı. Deniz ulaşımı da hızlandıkça, aktifleştikçe daha hızlı ulaşım olacak, trafik daha da hafifleyecek. Hem insanlar hem Türkiye için iyi olacağını düşünüyorum” diye konuştu.


Martı Projesi’nin önemli çalışmalardan biri olduğunu ancak farklı projelerle desteklenmesi gerektiğini dile getiren Burhan Gültekin, “Yapılan şey iyidir bence ama bana göre yetersiz. Avrupa ülkelerine göre yetersiz olduğumuzu düşünüyorum. Ama inşallah yetişeceğiz, onların seviyesine geleceğiz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.