GENEL - 21 Şubat 2018 Çarşamba 09:05

(Özel) Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, skolyoz hastası 14 yaşındaki Bilge’nin tedavisini anlattı

A
A
A
(Özel) Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, skolyoz hastası 14 yaşındaki Bilge’nin tedavisini anlattı

Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof.

Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, skolyoz hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kaygusuz, sadece duvara asılan ipin beline bağlanmasıyla dik oturabilen skolyoz hastası 14 yaşındaki Bilge Kara’ya uyguladıkları tedaviyle ilgili, “Gövdesini, vidalar ve çubuklar koyarak dik tutulur hale getirdik. Beslenmesi daha kolay olacak ve solunumu etkilenmeyecek” dedi.


Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, omurganın sağ ya da sol yana doğru eğrilmesi anlamına gelen skolyoz hastalığıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Skolyozun sıklıkla 10 yaşından sonra görülen bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kaygusuz, hastalığa karşı toplumsal farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Kaygusuz, büyük bir ekiple ameliyat ettiği Artvin’de yaşayan sadece duvara asılan ipin beline bağlanmasıyla dik oturabilen skolyoz hastası 14 yaşındaki Bilge Kara’nın tedavi sürecini de anlattı. Prof. Dr. Kaygusuz, küçük kızın başarılı geçen ameliyat sayesinde iple bağlanmadan dik oturabileceğini, beslenmesinin artık daha kolay olacağını ifade etti. Bilge’nin ameliyatını çok tecrübeli bir ekiple gerçekleştirdiklerini ifade eden deneyimli doktor, hastalığın 7 kız çocuğuna karşılık 1 erkekte görüldüğünü belirtti. Kaygusuz, skolyoz hastalığının genellikle hayati tehlike oluşturmadığını ancak sırttaki eğriliğin 80-90 dereceye ulaştığı ileri durumlarda hastanın ömrünü kısaltabileceğini dile getirdi.



“80-90 derecenin üzerinde skolyozlar ömrü kısaltabilir”


Ailelerin genellikle küçük yaşlardaki çocuklarının kıyafetlerini giydirirken hastalığı fark ettiğini belirten Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Akif Kaygusuz, “Skolyoz sıklıkla 10 yaşından sonra görülen bir hastalık, karakteri bel kemiğinde yana doğru eğilme şeklinde oluyor ama ailelerin fark ettiği şey sırtta bir kambur, çıkıntı görebilirler veya bir omuz diğerinden daha düşüktür. Anne karnında başlayan, bir tanesi sinir ve kas sistemini tutan hastalıklar bir de sebebini bilmediğimiz yinede genetik temeli olan bir formu var. Normalde skolyoz hastalığı akciğer ve kalp hastalıklarını etkilemez. Konjenital skolyozlarda bazen kalp problemleri eşlik edebilir. Skolyoz, aslında yaşamı tehdit eden ömrü kısaltan bir hastalık değildir. Bazı formaları dışında 80-90 derecenin üzerinde sırtta eğrilik yapan skolyozlar ömrü kısaltabilir. Daha çok kız çocuklarının hastalığıdır, 7 kız çocuğuna karşılık 1 erkek çocuğunda görülür. Bununda oranı aşağı yukarı binde 1’den daha azdır. Skolyoz sağlığı bozan bir hastalık değildir, gövde estetiğini bozan bir hastalıktır. Aslında skolyozun tedavisi büyük bir kısmının tedavisi bu bozulan gövde görüntüsünü düzeltmekle ilgilidir” şeklinde konuştu.



“Hastanın yaşam konforunu sağlamak için ameliyat yapıyoruz”


Bazı skolyozların nörolojik hastalıklar sonucu olduğunu ve bu nedenle çocukların büyük bir kısmının yürüyemediğini ifade edenProf. Dr. Kaygusuz, “Biz nörolojik ve kasa bağlı skolyozlarda hastanın yaşam konforunu, rahat oturmasını, nefes almasını ve iyi bir şekilde beslenmesini sağlamak için ameliyat yapıyoruz. Genellikle 10 yaşın altında görülen bu skolyozları kontrol etmek durumundayız. Bunun için uzayan rotlarla bu eğriliği düzeltiyoruz. Özel uzayan rotlar koyuyoruz, çocuk büyüdükçe bu rotta uzuyor. Eğriliğin daha fazla ilerlemesini,kalp ve akciğer fonksiyonlarını bozmasını engellemiş oluyoruz” diye konuştu.



“Bilge daha dik oturacak, solunumu etkilenmeyecek”


Omuriliği kese şeklinde dışa doğru olan ve bu nedenle dik oturamayan 14 yaşındaki Bilge Kara’nın ameliyatını başarıyla gerçekleştiren ekibin başında olan Kaygusuz, “Bilge’de izlenen yol şu; sinirleri yapışık olması nedeniyle zaten yürüyemeyen bir çocuğumuzdu tek lüksü oturmak ama oturma dengesi de bozulmaya başlamıştı. Dik oturmak ailesi için bir takım yöntemler kullanmak zorunda kalıyordu. Biz gövdesini, vidalar ve çubuklar koyarak dik tutulur hale getirdik. Bu neye yaradı Bilge için daha dik oturacak, beslenmesi daha kolay olacak ve solunumu etkilenmeyecek. Dik oturamayan çocuk, solunum yapmakta zorlanır zorlandığı zaman sık sık akciğer enfeksiyonuna yakalanır bu da hayatı tehdit eder” ifadelerini kullandı.



“En kritik, en zor vakaları yapıyoruz”


Vak’aya göre ameliyat süresinin 3 saatten 10 saate kadar çıktığını ameliyat sonrası hastanın müdahaleden etkilenip etkilenmediğini ölçen bir cihaz kullandıklarını ve bu imkanın her hastaya sunulduğunu dile getiren Kaygusuz, “Baltalimanı Hastanesi gerçekten ülkemizin medar-ı iftarı, 30’un üzerinde uzmanımız, 30’un üzerinde asistanımız var. Biz burada en kritik, en zor vak’aları yapıyoruz. Arkadaşlarımız başka hastanelerde yapılamayan ameliyatları kabul ediyor ve başarılı bir şekilde yapıyorlar. Biz de yapılan ameliyatlar özel hastanede fiyatları çok yüksek ameliyatlar ama burası kamu hastanesi olduğu için hastalar bir kuruş ödemeden en iyi şekilde tedavi olabiliyorlar” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Asırlardır Hıdırellez’ı mezarlıkta kutluyorlar Balıkesir’in Edremit ilçesi Tahtakuşlar Mezarlığı’nda asırlardır sürdürülen Hıdırellez geleneği, bölgede yaşayan Tahtacı Türkmenleri tarafından yaşatılıyor. Mezarlıkta gerçekleşen Hıdırellez etkinliği büyük ilgi görüyor. Tahtacı Türkmenleri, asırlardır sürdürdükleri Hıdırellez geleneği dahilinde Kazdağları eteklerindeki Tahtakuşlar Mahallesi mezarlığında bir araya gelerek ölmüşleri için hayırlar yaptı ve Hıdırellez’i kutladılar. Mezarları süsleyen ve yanlarında getirdikleri yemekleri yiyen Tahtacı Türkmenleri, odun ateşinde pişirdikleri kahve ile çerez ve şekerleri birbirlerine ve ziyaretçilere ikram etti. Yüzyıllardır bu geleneğin devam ettirildiğini ifade eden Tahtakuşlar Muhtarı Kadir Sürgit, “Ölmüşlerimizin ruhuna değsin diye çay, kahve ikramları, yemek ikramları, çerez ikramları, ölmüşlerimizi anmak için yapıyoruz. Ölmüşlerimizi anmak için yüzyıldan beri süren kültürel bir etkinliğimiz. Bizim için çok önemli bir gün” dedi. Etkinliğe katılmak için Kazdağları’na geldiğini ifade eden Yeşim Varol, “Kazdağları’na ilk defa geliyorum. Hıdrellez için de bu köye ilk defa geliyorum. İnanılmaz güzel bir yer. Bence çok anlamlı bir etkinlik bu. İnsanların ölmüşlerini anmaları için onlarla birlikte anılarını tazelemeleri için ve hayır yapmaları için inanılmaz güzel bir etkinlik. Ben bayıldım. Bence herkes hayatında en az bir kere görmeli” dedi.
Eskişehir Acılı baba kızının katiline verilen iyi hal indiriminin iptali için imza kampanyası başlattı Eskişehir’de 17 ay önce eski sevgilisi tarafından öldürülen Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu, kızının katiline verilen iyi hal indiriminin iptali için imza kampanyası başlattı. Eskişehir’de kadın kuaförü olarak çalışan 21 yaşındaki Ayşenur Çolakoğlu, 17 Aralık 2022’de eski sevgilisi Hasan Fakıoğlu tarafından silahla 4 yerinden vurularak hayatını kaybetti. Olayın ardından Eskişehir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Hasan Fakıoğlu, ‘Kadına karşı nitelikli kasten öldürme’ suçundan iyi hal indirimiyle müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti tarafından uygulanan ‘İyi hal indirimi’, Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu tarafından tepkiyle karşılandı. Kızının katiline verilen cezayı az bulan Mesut Çolakoğlu, sosyal medyada imza kampanyası başlattı. “İmza kampanyamıza destek bekliyorum” Sosyal medyada başlattığı ‘Ayşenur Çolakoğlu için adaleti sağlayın, iyi hal indirimine hayır’ isimli kampanyayla bin 300’ün üzerinde imza toplayan Mesut Çolakoğlu, “Kızım Ayşenur Çolakoğlu, 4 kurşunla katledildi. Kızımın katili iyi halden indirim aldı. Bu olaydan dolayı ‘İyi hal indirimine hayır’ diyerek kızımın adına imza kampanyası başlattık. Gerekçeli karara göre sanık, gelecekte bu karardan olumsuz etkileneceği için iyi hal indirimi aldı. Benim kızım daha 21 yaşında, hayatının baharında öldü. Benim kızımın geleceği ne olacak. Başka Ayşenurlar ölmesin. Kararın kötü örnek teşkil etmemesi için iptalini istiyorum. İmza kampanyamıza destek bekliyorum” dedi.