SAĞLIK - 20 Mart 2018 Salı 10:27

Stresi artıran durumlara dikkat

A
A
A
Stresi artıran durumlara dikkat

Psikiyatrist Psikoterapist Yrd.

Psikiyatrist Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, stresi algılamanın kişiden kişiye farklılık gösterdiğini belirterek, birisi için kolay baş edilen stresin diğeri için bir felaket olabildiğini söyledi.


Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Stres güncel yaşamımızda sıkça kullandığımız bir sözcüktür. Herhangi bir yeni durumla karşılaştığımızda beynimiz bunu stres olarak algılar ve vücudumuzda ve ruhsal yapımızda buna karşı bir cevap gelişir. Stres zararlı olduğu kadar aynı zamanda faydalıdır. Örneğin birisiyle belirli bir saatte buluşacaksak, bu bizde stres oluşturur. Buna uygun olarak evden çıkarız ve randevumuza gideriz. Gitmeden önce ne kadar zamanda orada olacağımız hesaplamamız, hava durumuna göre giyinmemiz stres sonucu yaptığımız davranışlardır. Bu davranışlarımız sayesinde o kişiyle zamanında buluşuruz ve dışarıdaki hava koşullarından etkilenmeyiz. Hayatınızda, böyle tonlarca stres vardır, bu da bizim hayatta kalmamızı sağlar” dedi.



“Stres anında vücutta çeşitli hormonlar salgılanır”


Bu hormonlar sayesinde yeni durumla savaşacak hale gelindiğini ifade eden Dr. Üney, “Stresle bir durumla karşılaştığımızda; ilk olarak beynimiz alarm verir. Bu alarm sayesinde durumla ilgili dikkatimizi toplarız ve vücudumuzu hazırlarız. Bu hazırlanma bizim yeni duruma karşı direncimizi artırır. Ve bu durumla savaşmamızı veya baş etmemizi sağlar. Eğer savaşamazsak ya da baş edemezsek tükenme meydana gelir. Yani strese yenik düşeriz. Strese ne düzeyde karşı koyabileceğimizi, onun ne seviyede olduğuyla ilgilidir. Eğer stres bizim kaldırabileceğimizden fazlaysa, sürekliyse, yeterince savaşacak gücümüz yoksa ya da birden fazlaysa; baş etmemiz de zor olacaktır. Stresi algılama kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Birisi için kolay baş edilen stres, diğeri için bir felaket olabilmektedir. Bazen aynı stresle daha önce kolay başa çıkabilirken, yeniden aynı stresle başa çıkamayabiliriz” diye konuştu.



Yrd.Doç.Dr. Üney, stresin daha fazla etkilediği 10 durumu şöyle sıraladı:


“1. Ergenlik Dönemi: Ergenlik insan hayatında en kritik noktalardan biridir. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan bu dönemde ergen birçok konuda hassaslaşır. Daha alıngan ve daha sinirli olabilir. Vücudunda ve zihnindeki oluşan değişikliklere uyum sağlaması zaman alacağından, strese karşı daha dayanıksızdır. Bunun karşılığı olarak; onun için küçük sorunlar bile, içinden çıkılması zor bir hal alabilir.


2. Evlilik: Evliliğin ilk zamanlarında kadın da erkek de strese daha duyarlı olabilir. Hatta evlenmenin hemen öncesinde; ailelerin karşılaşması, birbirine uyumları, söz, nişan, nikâh törenlerinin her biri ayrı bir strese neden olabilir. Bunun dışında evlilikle birlikte yeni bir eve, karşısındaki kişinin alışkanlıklarına alışılması strese neden olabilir.


3. Yeni İş: Yeni bir iş, kişide heyecan oluşturabileceği gibi aynı zamanda, strese de neden olur. İşteki yeni arkadaşlıklar, işyerinin işleyiş biçimi, patronun ya da müdürünün davranış biçimi strese neden olabilir.


4. Şehir değiştirme: Okul, iş ya da ekonomik nedenlerle kişiler şehir değiştirmek zorunda kalabilirler. Bu gelişme olumlu bile olsa, yeni bir şehre alışmak başlangıçta strese neden olabilir. Ulaşım, basit ihtiyaçların karşılanmasında şehri iyi bilememe, yakınlarından uzaklaşma kişiyi stresle karşı karşıya bırakabilir.


5. Terör: Ülkemiz için bir tehlike oluşturan terör olayları kişilerde stres oluşturabilir. Savaştan kaçıp ülkemize sığınanları görmek, terör olaylarına medyadan ya da birebir şahit olmak, kişide stres oluşturabilir. Bu nedenle kişi zorlanabilir, güvenlik konusunu fazla abartabilir, kalabalık mekanlardan uzak durabilir, işlerini aksatabilir, etrafta olan fısıltıları-uydurma haberleri daha fazla önemseyebilir.


6. Hamilelik: Hamilelik dönemi kadın için stres nedeni olabilir. Bir yandan vücudundaki değişiklikler, kilo alımı, hamilelik süresi, doğum şekli, çocuğa bakmakla ilgili kaygıları artabilir. Hatta bu durumlar bazen eşte de kaygı oluşabilir. Bunun yanı sıra eğer kadın, daha önce düşük yapmışsa, hamilelikle ilgili risk varsa, istemediği bir hamilelik oluşmuşsa strese maruz kalır.


7. Trafik: Özellikle büyük şehirlerde trafikte geçirilen sürenin fazlalığı, trafik kurallarına uymama, kısıtlı sürede gerçekleştirilmesi gereken işler, kaza riski kişilerde yoğun strese neden olabilmektedir.


8. Hastalıklar: Kişinin yakalandığı ve tedavisinin uzun sürdüğü hastalıklar, kanserler, uzun süre ilaç kullanımı gereken tansiyon ve şeker gibi hastalıklar, doğuştan hastalıklar, kişinin hareket etmesini zorlaştıran hastalıklar başlı başına bir stres kaynağı olabilir.


9. Çocuk Bakımı: Günümüzde çalışan insanların en yoğun sorunlarından birisi çocuk bakımı ile ilgilidir. Eğer kadın çalışıyorsa; çocuğunu bırakacak güvenli bir ortam konusunda strese girebilir. En çok da yabancı bakıcı ile bu durumu çözmeye çalışan kişiler daha büyük stres altında olabiliyorlar. Bu nedenle eve kamera yerleştirme, aralıklı kontrol etme gibi zorluklar oluşabilmektedir.


10. Çocuklar: Çocukların sınav stresleri, eğitim masrafları, okullarıyla ilgili alınması gereken kararlar, özel ders ücretleri gibi birçok konu ailelerde strese neden olabilmektedir. Bunun dışında çocuklarının kardeşleriyle olan sorunları, arkadaş seçimi, boş zamanlarında yaptıkları, dışarıdaki tehlikeler de farklı streslere neden olabilmektedir. Baş edilemeyen stresin sonucunda, ruhsal durumumuz bozulabilir. Panik bozukluk, depresyon, endişe bozukluğu, öfke kontrolünde bozukluklar gibi birçok psikiyatrik sorun yaşanabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Askerler test etti, ‘lego beton’ uçaksavar mermisini durdurdu Amasya’da Doç. Dr. Murat Gökçe ve kimya mühendisi eşi Sonnur Gökçe’nin geliştirdiği ‘modüler balistik lego beton’, askerler tarafından uçaksavar mermisiyle test edildi. Ateşlenen 14.5 mm’lik zırh delici merminin çarptığı lego beton tarafından durdurulduğu anların görüntüleri kaydedildi. Amasya Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren çiftin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı projede geliştirilen lego beton, 2 bin dereceye kadar ısıya ve depreme karşı dayanabiliyor. Birbirine geçen parçalardan oluşan "Lego" adlı oyuncaklardan yola çıktılar Stratejik noktalarda bulunan yapıların daha güvenli hale getirilebilmesi için herhangi bir montaja gerek kalmadan birbirine geçen parçalardan oluşan "Lego" adlı oyuncaklardan yola çıkan Gökçe çifti, hiçbir bağlayıcı kullanılmadan tamamen insan gücüyle montajı yapılabilen, tahrip gücü yüksek silahlara karşı dayanıklı beton üretmek için 3 yıl önce başvurdukları KOSGEB’den aldıkları destekle üretime başladı. Zorlu arazilerde iş makinesi kullanılmadan birkaç gün içinde bütün duvarların kurulabileceği "modüler balistik lego beton" üretildi. NATO standartlarında testler uygulandı Savunma sanayi için geliştirdikleri "modüler balistik lego beton"un denenmesi için NATO standartlarında testler uygulandığına işaret eden Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde görevli Doç. Dr. Murat Gökçe, “14.5 mm’lik uçaksavar mermisini sistemimiz önünde hiçbir koruma olmadan çıplak yüzeyde durdurmayı başardı” dedi. Modüler balistik lego betonun stratejik noktalarda rahatlıkla kullanılabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Gökçe, “Savunma sanayiinde, sınırlarda inşa edilen kalekol, hızlı şekilde inşa edilmesi gereken noktalarda, mevzilerde hatta işgücü bittiği zaman sökülüp başka bir yere taşınmasının mümkün olduğu geçici üslerde bu teknolojiyi kullanmak mümkün” diye konuştu. “Şato bile yapılabilir” Kurulan sistemin sökülüp başka bir yere taşınmasının ustalık gerektirmeyecek düzeyde basit olduğuna değinip sivil mimari için de bir tasarım hazırladıklarına işaret eden Gökçe, “Vatandaşlarımız için de kendiliğinden yalıtımlı lego beton geliştirdik. Bu şekilde bir baba, oğul iki yada üç gün içinde kendi evlerini yapabilirler. Evlerde, bahçe duvarlarında kullanılabilir. Şato bile yapılabilir” şeklinde konuştu. 2 bin dereceye kadar sıcağa dayanıklı Ürünün içinde hiçbir yanıcı malzemenin bulunmadığına vurgu yalan Doç. Dr. Gökçe, “Yalıtım malzemelerinde istenen en önemli özellik hiç yanmaz olması. Geliştirdiğimiz özel formülle ortamı sıcak havalarda serin, serin havalarda da sıcak tutabiliyor. Ürünlerimizin 2 bin dereceye kadar sıcağa dayanıklı olduğunu söyleyebilirim. Depremlerde ise enerji tutma kapasitesi yüksek olan malzemeler ön plana çıkıyor. Oluşan enerjiyi yutması depremde ürünümüzü diğer yapı araçlarından bir adım daha öne çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da Hıdırellez coşkusu Bağcılar’da Hıdırellez coşku ile kutlandı. Konser, halay, yüz boyama, yöresel oyunlar gibi pek çok etkinliğin yer aldığı etkinlikte Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir şenliğe gelen çocuklara oyuncak hediye etti. Bağcılar Belediyesi ve Mahmutbey Selanikliler Derneği tarafından Hıdırellez etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, dernek yetkilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte konser, halay, yüz boyama, yöresel oyunlar yer aldı. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir şenliğe eğlenmeye gelen çocuklara oyuncak hediye etti. Etkinlikte bir konuşma yapan Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Bağcılar’ın göz bebeği Mahmutbey Mahallesi’ndeyiz. Baharın gelişini, Hıdırellez bayramını burada Mahmutbeyli hemşerilerimizle kutluyoruz. Mahmutbey Mahallesi Bağcılar’ın kurucu mahallelerinden bir tanesi. Bu gelenek neredeyse 100 yılı aşkın zamandır burada devam ediyor. Bizler de Mahmutbeyli hemşerilerimizle bu anlamlı ve güzel programda bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Hamdolsun çok güzel bir programda ve çok güzel bir kardeşlik ortamında baharın gelişine hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu vesile ile ülkemizde de bu güzel bahar ayından daha güzelliklerin geleceği bir yaz dönemine hep birlikte geçmeyi diliyorum. Üç kez ateşin üstünden atladık, halayımızı çektik burada vatandaşlarımız ile bir arada olduk, selamlaştık. Ülkemize huzur ve esenlikler diliyorum” dedi.
Bayburt Bayburt’ta husumetli taraflar SMA’lı Cennet Su’ya bağış şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta alacak verecek meselesinden dolayı husumetli olan taraflar, Spinal Müsküler Atrofi(SMA) Tip 1 Hastası olan Cennet Su Ateş’e bağış şartıyla uzlaştılar. Bayburt’ta alacak-verecek mevzusundan dolayı aralarında husumet bulunan T.O ve Y.A isimli şahıslar, avukat aracılığıyla uzlaştırılmak üzere bir araya getirildiler. Görüşme esnasında Y.A, T.O’ya hakaret ve tehdit içerikli söylemlerde bulundu, T.O da kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Y.A’dan şikayetçi oldu. Şikayetin değerlendirilmesinin ardından Y.A hakkında ’Hakaret, Tehdit’ suçundan soruşturma başlatıldı, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, suçun uzlaşmaya tabi olduğu belirlendi ve dosya Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Araya giren Uzlaştırma Bürosu ekiplerince taraflarla görüşme sağlanarak, uzlaşma şartları görüşüldü. T.O, SMA hastası bir çocuğa bağış yapılması şartıyla Y.A ile uzlaşmaya varacağını uzlaştırmacılara bildirdi. Uzlaştırmacılar, T.O’nun teklifini Y’A’ya ilettiler. T.O’nun teklifini kabul eden Y.A, SMA hastası Cennet Su Ateş adına açılan valilik izinli hesaba 2 bin lira yatırdı. Cennet Su Ateş’in yardım parasına katkı sağlanan dosya ise, mahkemeye intikal etmeden kapatıldı. Kamu yararı gözeten edimleri her zaman önemsediklerini, bu alanda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, anlaşma sağlanan dosyada, SMA Tip 1 hastası Cennet Su Ateş’in yardım kampanyasına katkıda bulunulduğunu vurguladı. Fidan dikimi, vakıflara bağışta bulunulması, köy okullarının tamir ve eksikliklerin giderilmesi, ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye malzemelerinin temin edilmesi gibi konularda taraflarla uzlaşma sağlandığını aktaran Savcı Alim, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine de titiz çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Bu gibi edimlerle kişilerin ceza almaktan kurtulduğunu aktaran Savcı Alim, Uzlaştırma Bürolarının anlaşma sağladığı dosyalar sonucunda mahkemelerin iş yükünün azaldığını vurguladı.