POLİTİKA - 16 Nisan 2018 Pazartesi 16:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mesele petrol olunca köpek balıkları gibi geldiklerini biliyoruz"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Mesele petrol olunca köpek balıkları gibi geldiklerini biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Müslümanların kanı ve canı söz konusu olduğunda dünya ülkelerinin çifte standart sergilediğini belirterek, "Mesele, petrol, altın, elmas, pazar payı olunca bu ülkelerin adeta kan kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden koşup geldiklerini biz çok iyi biliyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Müslümanların kanı ve canı söz konusu olduğunda dünya ülkelerinin çifte standart sergilediğini belirterek, "Mesele, petrol, altın, elmas, pazar payı olunca bu ülkelerin adeta kan kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden koşup geldiklerini biz çok iyi biliyoruz. Ama aynı ülkelerin Filistin’deki katliamlara, Arakan’daki soykırıma, komşumuz Suriye’de yüz binlerce masumun hayatına mal olan zulme nasıl sırtlarını döndüklerini de gayet iyi farkındayız" dedi.


Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 100 ülkeden 250 davetlinin katılımıyla düzenlenen "Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi" İstanbul’da başladı. Zirvenin Dolmabahçe Sarayı’nda yapılan açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, akademisyen, aktivist, gazeteci ve yazarlar katıldı.



"Demokrasi havariliği yapan devlette Müslümanlara yönelik saldırılar sıradan hale geldi"


Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde Müslümanlara yönelik saldırıların sıradan hale geldiğini söyleyerek, "Bugün demokrasi ve hukuk havariliği yapan birçok devlette Müslüman ve mültecilere yönelik saldırlar sıradan hale gelmiştir. Müslümanların iş yerleri, evleri, ibadethaneleri ırkçıların hedefi oluyor. Bunun en önemli zemini de Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa. Buralarda bunlar devam ediyor. Müslüman kadınlar sırf başörtüsü kattıkları için sokakta, çarşıda tacize uğruyor. Bunun da en önemli örneği Fransa. Bunun yanında bunlar insanları da ayırıyorlar. Mesela Fransa Romanları derdest etti. Hani sen AB üyesi idin. AB müktesebatında herhangi bir ırk mensubunu derdest edebilir misin? Bunlar romanlara karşı bunu yaptı” ifadelerini kullandı.


Müslümanların gettolara hapsedilmeye çalışıldığını savunan Erdoğan, "Bizim tuzağa düşmememiz gerekiyor. Bize kurulan kumpası dağıtmamız için öncelikle bir araya gelmeli, imanımızı tazelemeliyiz. Proje sahiplerinin bilhassa gençlerimizi çekmek istediği o pasivizm veya şiddet iklimine düşmemeliyiz. Ne haklarımızdan vazgeçeceğiz, ne toplumdan kopacağız, ne de meydanı hukuk tanımazla bırakacağız. Meşruiyetten sapmadan elimizdeki imkanlarla haklarımızı korumanın mücadelesini vereceğiz. Kendimizi her konuda geliştirecek, eğitim kültür alanında söz sahibi olmanın yollarını arayacağız. Etnik ve kültürle farklılarımızı kardeşlik hukukumuzu zedelemesine müsaade etmemeliyiz. Kim etnik aidiyetini dini kimliğinin önüne koyuyorsa o kavmiyetçilik hastalığına yakalanmış bir kişi demektir. Bu kimliklerin tamamı İslam kardeşliğimizin karşıtı değil tamamlayıcısıdır” şeklinde konuştu.



"Mesele petrol olunca kan kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden geldiklerini iyi biliyoruz"


Müslümanların kanı ve canı söz konusu olduğunda dünya ülkelerinin çifte standart sergilediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batılı güçlerin işin ucu çıkarlarına dokununca neler yaptıklarını, ortalığı nasıl ayağa kaldırdıklarını hepimiz görüyoruz. Mesele, petrol, altın, elmas, pazar payı olunca bu ülkelerin adeta kan kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden koşup geldiklerini biz çok iyi biliyoruz. Ama aynı ülkelerin Filistin’deki katliamlara, Arakan’daki soykırıma, komşumuz Suriye’de yüz binlerce masumun hayatına mal olan zulme nasıl sırtlarını döndüklerini de gayet iyi farkındayız. Mesele DEAŞ bahanesiyle bir ülkenin kaynaklarına çökme, bunun için yeni terör örgütlerini palazlandırma düşüncesidir” diye konuştu.



"Artık ikinci dünya savaşının şartlarını yaşamıyoruz"


Birleşmiş Milletler’e (BM) yönelik eleştirilerini yineleyen Recep Tayyip Erdoğan, "BM gibi amacı kağıt üzerinde küresel istikrarı sağlamak olan kurumların, barış ve güvenliğin önünde en büyük engele dönüşmeleri de başka sorun. Ne zamandır BM’nin reforme edilmesi gereğini söylüyoruz. Dünya 5’ten büyüktür derken bunun içini söylüyoruz. Gel gör ki Müslüman ülkelerin liderleri dahi dünya beşten büyüktür tezini anlamış değil. Köleleştirme politikalarına onlar da alıştılar. Bir ülkenin iki dudağı arasındasın. Ne istiyorlarsa onlar yapıyor. Artık dünya ikinci dünya savaşının şartlarını yaşamıyor yeni bir dünya kurmamız lazım. Pek çok konuda dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerin riyakarlığıyla karşılaşmaya devam ediyoruz” dedi.



"İsrail’in Gazze sınırında katlettiği gençler konusunda tek bir kelime etmiyorlar"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile mücadele konusunda da Avrupa ülkelerini eleştirerek, şunları söyledi:


"15 Temmuz’da vatandaşlarımızı şehit eden, yaralayan o FETÖ örgütüne yönelik aldığımız tedbirler sürekli eleştiri konusu oluyor batı tarafından. 34 yıldır PKK’ya karşı yürüttüğümü o mücadelede yaptığımız fedakarlıklar aynı şekilde örgütün harf oyunlarına kurban edilmeye çalışılıyor. Aynı çevreler İsrail’in Gazze sınırında katlettiği gençler konusunda tek bir kelime etmiyorlar. 13-14 yaşında kız. Kemiğini orada kayalara vurarak o çocuğu bağırtıyor. O çocuğu ölümle karşı karşıya getiriyor. 20 tane İsrail askerine bakıyorsun 14 yaşında bir yavrumuzu alıyorlar sürüklüyorlar. Dünya bunları görüyor ama karşısında bir tavır yok. Sonra İsrail ile bir laf söylediğin zaman ‘çok sataşıyorsun’ diyorlar. Ne yapacağız susacak mıyız? Ya elimizde ya dilimizde ya kalbimizde buğzedeceğiz. Bu da imanın en zayıf derecesi. Meşru mücadelemiz nedeniyle bizi kıyasıya eleştirenler, Filistinlilerin kurşuna dizilmesine ses çıkarmıyor. Ülkemizi kimi hırsız, kimi gasp, kimi terör suçunda hapse atılan gazeteciler üzerinden suçlayanlar, İsrail katliamlarını belgeleyen gazetecilerin infaz edilmesine alkış tutuyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Başkan Kaya’dan vatandaşlara “Ortahisarımızı gelin birlikte güzelleştirelim’’ çağrısı Ortahisar Belediyesi, Stratejik Planlama çalışmalarında değerlendirilmek üzere belediye internet sitesi üzerinden bir anket çalışması başlattı. 2025-2029 yıllarını kapsayacak Stratejik Plan çalışmalarında halkın görüşlerinin alınması ve daha geniş bir katılım sağlanması amacıyla Ortahisar Belediyesi kurumsal internet sitesi üzerinden erişilebilecek ‘’Ortahisarımızı gelin birlikte güzelleştirelim’’ sloganıyla bir anket çalışması başlatıldı. Bunun için belediye bünyesinde özel bir çalışma ekibi kurulurken, yapılan anketler bilimsel yöntemler ile değerlendirilerek 2025-2029 Stratejik Planının altyapısı oluşturulacak. Konu ile ilgili vatandaşlara çağrıda bulunan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya “Bizler göreve gelirken ’Ortahisar’ı birlikte yöneteceğiz’ demiştik. Tüm vatandaşlarımıza çağrım, belediyemizin internet sitesinden, sosyal medya hesaplarından ulaşabilecekleri bu ankete katılarak görüş ve düşüncelerini bildirmeleridir. Anket çalışmamıza ne kadar çok vatandaşımız katılırsa, o kadar sağlıklı sonuçlar alacağız” dedi. Stratejik Plan çalışması için halkın fikirlerini çok önemsediklerini belirten Başkan Kaya “Bütün toplumsal kesimlerin, gençlerin, kadınların, engellilerin ve yaşlılarımızın belediyemizle ilgili görüş ve düşüncelerini anket aracılığıyla bize ileterek destek vermelerini istiyorum. Bu verileri bilimsel tekniklerle değerlendirerek önümüzdeki 5 yıla ışık tutacak çalışmaların zeminini gelin hep beraber oluşturalım” diye konuştu. Stratejik Planlama anketindeki temalar şöyle: "Halkla İlişkiler ve Katılımcılık, İmar ve Kent Estetiği Çalışmaları, Çevre ve Temizlik, Park ve Yeşil Alan, Sosyal Yardım ve Hizmetleri, Kültür ve Sanat Hizmetleri, Engellilere, Kadınlara ve Yaşlılara Yönelik Hizmetler, Zabıta ve Denetim Hizmetleri, Fen İşleri Faaliyetleri, Spor Merkezleri ve Spor Alanları, Sokak Hayvanlarının Korunması ve Rehabilitasyonu." Fikir ve görüşlerini bildirmek isteyen vatandaşlar, Ortahisar Belediyesi kurumsal web sitesinden ankete ulaşabilecek.
Bursa BUÜ Veteriner Fakültesi’nde 46. yıl coşkusu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Veteriner Fakültesi, kuruluşunun 46. yılını akademik ve idari personel ile öğrencilerin katıldığı büyük bir organizasyonla kutladı. Çok sayıda yarışmanın yapıldığı ve ödüllerin dağıtıldığı etkinlik, özellikle öğrenciler için unutulmaz anlara dönüştü. Görükle Kampüsü içerisinde başlatılan kutlama törenlerinde ilk olarak “Geleneksel Süt Koşusu” düzenlendi. Veteriner Fakültesi çiftliğinden start alan ve Hayvan Hastanesi önünde son bulan koşunun ardından Programın sonunda emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Selahattin Ceylan’ın yazdığı ve okuduğu Veteriner Fakültesi Marşı izleyenleri duygulandırdı. Gün boyu devam eden etkenliklerde daha önce elemeleri yapılan satranç turnuvası, futbol turnuvası, oryantiring ve bilgi yarışmasının finalleri gerçekleştirilerek dereceye girenlere madalyaları takdim edildi. Öğrenciler, öğle yemeğinin ardından düzenledikleri halat çekme, okçuluk ve Veteriner Fakültesine özgü ‘’yoğurt yeme yarışması’’ gibi çeşitli oyunlarla eğlenceli vakit geçirdi. Organizasyon, akşamüzeri gerçekleştirilen açık hava sinemasında film gösterimiyle son buldu. Etkinlikler hakkında açıklamada bulunan Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Şenlik, 1978-1979 Eğitim-Öğretim yılında 46 öğrenci ile eğitim-öğretime başlayan Fakültenin bugün Türkiye genelinde en ileri seviyede mesleki eğitim veren yükseköğretim kurumuna dönüştüğünü vurguladı. Düzenledikleri kutlama töreniyle birlikte öğrencilere BUÜ Veteriner Fakültesi mensubu olmalarının ayrıcalığını hissettirdiklerini aktaran Dekan Şenlik, “Gün boyunca düzenlediğimiz organizasyonlara yoğun bir katılım oldu. Akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve emekli hocalarımız ile çok sayıda öğrencimizi ağırladık. Hepsi de mutlu oldu ve gururlandı. Bu vesileyle kuruluşundan günümüze kadar fakültemizde görev yapmış olan tüm Dekanlarımıza, Öğretim Üyelerimize, Araştırma Görevlilerimize, Doktora Öğrencilerimize ve İdari Personelimize hizmetlerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İnşallah bundan sonra hep birlikte daha çok çalışarak fakültemizi daha ileriye taşıyacağız” dedi.