EĞİTİM - 24 Nisan 2018 Salı 09:56

Dr. Narin: "Yapay zekanın yazdığı haber ayırt edilemiyor”

A
A
A
Dr. Narin: "Yapay zekanın yazdığı haber ayırt edilemiyor”

Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ’Gazetecilikteki Yeni Eğilim ve Perspektifler’ değerlendirildi.

Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ’Gazetecilikteki Yeni Eğilim ve Perspektifler’ değerlendirildi. Yapay zekanın yazdığı haberin ayırt edilemediğini söyleyen Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Dr. Bilge Narin, "Önümüzdeki 25 yıl içinde şu anki işlerin dörtte biri akıllı robotlar tarafından yapılacak. Dünyadaki birçok gelişmiş ülke yapay zeka bakanlıkları kurmaya hazırlanıyor" dedi.


Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü tarafından ’Gazetecilikte Yeni Eğilim ve Perspektifler’ konulu konferans düzenlendi. Konferansta, bilişim teknolojilerindeki gelişmelerin gazeteciliğe yansımaları tartışıldı.


Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden verilen bilgiye göre, İletişim Fakültesi’nde gerçekleşen ve moderatörlüğünü Dr. Dilan Çiftçi’nin yaptığı konferansın açılış konuşmasını Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Dr. Bilge Narin yaptı. Konferansa Sim Radyo-TV Genel Yayın Yönetmeni ve Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Sami Özuslu, Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Hanife Aliefendioğlu, Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Özejder, Yrd. Doç. Dr. Ayça Demet Atay ve Oshan Uluşan konuşmacı olarak katıldı.



Dr. Narin: "Yapay zekanın yazdığı haber ayırt edilemiyor"


Dr. Bilge Narin, yapay zekanın gazetecilikte kullanımı üzerine yaptığı açılış konuşmasında, yeni uygulamanın “robot gazetecilik”, “otomatik içerik” ya da “bilgisayar tarafından insan eli değmeden yazılan haber” gibi farklı şekillerde adlandırdığını söyledi. Bu yazılımların, halen finans, spor ve hava durumu gibi sayısal verilere dayalı haberlerde kullanıldığını belirten Narin, "Önümüzdeki 25 yıl içinde şu anki işlerin dörtte biri akıllı robotlar tarafından yapılacak. Dünyadaki birçok gelişmiş ülke yapay zeka bakanlıkları kurmaya hazırlanıyor. Birleşik Arap Emirlikleri 2017 yılında bir yapay zeka bakanlığı kurdu bile" dedi.


Dr. Narin, robot gazeteciliğin işleyişini ise şöyle anlattı:


"Sistemin nasıl işlediğini basit bir örnekle anlatmak istiyorum. İstanbul’da büyük bir deprem bekliyoruz. Onun için Kandilli Rasathanesi’nin duyurduğu haberler çok önemli ama bir gazeteciyi görevlendirip yarım saatte bir rasathaneden haber vermesini bekleyemeyiz. Bunun yerine bir yazılım yazıyoruz ve bu yazılıma diyoruz ki ‘30 saniyede bir Kandilli Rasathanesi’nin verilerini kontrol et’. Diyelim ki yazılım 7,4 büyüklüğünde bir deprem gördü. Otomatik haberi şöyle yazıyor: ‘İstanbul’da az önce 7,4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Can kaybından endişe ediliyor.’ Eğer deprem 7’den düşükse, ‘can kaybından endişe ediliyor’ cümlesini habere koymuyor."


Bilgisayar mühendisleri ile gazetecilerin haber odalarında birlikte çalıştıkları bir döneme girildiğini kaydeden Dr. Bilge Narin, gazetecilerin artık kod yazmayı öğrenmeleri gerektiğini vurguladı. Robot gazetecinin yazdığı haberle, insan eliyle yazılan haberin birbirinden ayırmanın güç olduğunu kaydeden Narin, artık yazılımların aruz vezninde şiir bile yazabildiğini söyledi.



Özuslu: "Orta Doğulular sahte haberin kitabını yazdı"


Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı ve Sim Radyo-TV Genel Yayın Yönetmeni Sami Özuslu ise son dönemde özellikle sosyal medyada yaygınlaşan sahte haberlere değindi. "Batılılar sahte haberleri yeni keşfetti, Orta Doğulular ise bunun kitabını yazdı" diyen Özuslu, Türkiye ve Kıbrıs’ta geçmişte yayınlanan sahte haberlere örnekler verdi. Özuslu, Türkiye’de 1955 yılında, yirmiye yakın kişinin yaşamını yitirmesine, azınlıkların dükkanlarının yağmalanmasına ve binlerce Rum’un ülkeden göç etmesine neden olan 6-7 Eylül olaylarının basında yer alan bir sahte haberle tetiklendiğini anlattı.


Suriye’deki savaşa da değinen Özuslu, "Suriye’deki durumu her yerden farklı öğreniyoruz. Kimin kiminle savaştığını bilmiyoruz. Suriye’ye atılan bombaların her birinin değeri bir milyon küsur dolarmış. Bu paralarla neler yapılmaz ki. Haberler yalanlarla dolu. Yalan da olsa inanırsınız. Medya ve bundan beslenenler insanın zayıf yanını kullanıyorlar" diye konuştu.



Uluşan: "Gazeteciliğin Post Truth ile savaşı yeni başladı"


Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin yüksek lisans öğrencilerinden Oshan Uluşan da "habercilikte post-truth" kavramı üzerine yaptığı konuşmasında şunları söyledi:


"Küreselleşmenin göreceliliği içinden yükselen post truth etkisi bugün, hiç olmadığı kadar bizi yalanı ve hakikati konuşmaya çağırıyor. Yalan ilk defa söylenmedi, yalan hep vardı. Ancak son dönemde, ırkçılık ve popülizmle bezenmiş, nesnel hakikatlerin değil, kanı ve kanaatlerimizi adeta okşayan kurgulanmış gerçekliklerin içerisinde yaşarken bulduk kendimizi." “Post truth” derken, yalanın hakikatlerin yerine geçmesinden değil, “inanılmış bir gerçeklik algılayışından” bahsedildiğini söyleyen Uluşan, "Ben bu yüzden post truth için Türkçe çeviri arayışlarına ‘inanılmış gerçeklik’ uygun olur diye düşünüyorum" dedi.


Uluşan, gazeteciliğin post truth etkisi karşısında, veri doğrulama pratiklerine ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Gazeteciler artık birer siber aktivist olmak zorundalar. Facebook, Twitter gibi medya devlerinin kamu yararını gözetecek biçimde algoritmalarını düzenlemeye itecek toplumsal baskıya ihtiyaç var. Gazeteciliğin post truth’la savaşı daha yeni başladı" diye konuştu.



Özejder: "Son dakika haberleri gazetecileri tüketiyor; gazetecilik yavaşlamalı"


İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. İbrahim Özejder ise, dünyada sürat ve yüzeyselliğin egemen olduğu medyaya tepki olarak ortaya çıkan alternatif arayışlardan biri olan “yavaş gazetecilik” üzerine konuştu. Yeni iletişim teknolojilerinin, daha hızlı haber ve bilgi iletmeyi bir gazetecilik becerisi olmaktan çıkardığına dikkat çeken Özejder, yavaş gazetecilik tepkisinin aslında, gazeteciliğin toplumsal sorumlulukla ilişkili öz değerlerine dönüş çağrısı anlamına geldiğini vurguladı. Özejder’e göre günümüzde gazetecilerin çoğunluğu egemen gündem peşinde sürükleniyor, bitmek bilmeyen ‘son dakika’ haberleriyle enerjilerini ve zamanlarını tüketiyor, haberde derinleşemiyor, toplumsal demokratik yaşam açısından anlamlı araştırmaları yapamıyorlar. Dünyada yavaş gazetecilik örneklerinden de bahseden Özejder, konunun sadece gazetecileri ilgilendirmediğini, yurttaşlar, sivil toplum ve demokratik siyasetin de yavaş gazeteciliği desteklemesi gerektiğini söyledi.



Atay: "Barış bir iletişim meselesidir"


İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ayça Demet Atay da barış ve iletişim hakkında konuştu. Barışın bir iletişim meselesi olduğunu söyleyen Atay, "Bugün dünyada egemenliğini ilan etmiş olan küresel kapitalizm kendini evrenselleştirme iddiasındaki belirli bir ben-öteki ilişkisi tahayyülüne dayanmaktadır. Bu kendi çıkarlarının peşinde koşan ve topluma hiçbir şey borçlu olmayan ‘ıssız bir ben’ tahayyülüdür. Daha adil, daha eşitlikçi ve daha özgür bir dünya düzeni, bu ben-öteki ilişkisi tahayyülü üzerine kurulamaz" dedi.



Aliefendioğlu: "Feminist içerikler yeni medyada yaygınlaşıyor"


Konferansın son konuşmacısı olan Doğu Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hanife Aliefendioğlu da "Habercilikte feminist örnekler" hakkında konuştu. Doç. Dr. Aliefendioğlu, feminist medyanın kadın hareketinden beslenen alternatif ve muhalif bir medya olduğunu belirtti. Yeni medya ortamlarında feminist içeriklerin popülerleştiğini söyleyen Doç. Dr. Aliefendioğlu, feminist teorinin içerisinde kuir teorisine ve kesişimselliğe yönelik bir eğilimin olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Aliefendioğlu, feminist haberciliğe dair gazete, dergi ve internet sitelerinden örnekler sundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da sağlıklı yaşam için pedal çevirdiler Muğla’da sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bisiklet turunda bir araya gelen vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Muğla’da her yıl gerçekleştirilen Yeşilay Bisiklet Turu’nun bu yıl 11.’si gerçekleştirildi. Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın startını verdiği etkinlikte, protokol üyeleri ve vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Yeşilay’ın 2011 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği bisiklet turu, bu yıl da Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirildi. "Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim" sloganıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlik, Muğla’da da büyük ilgi gördü. Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Muğla Yeşilay Spor Kulübü ve Yeşilay Şubesi’nin işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Muğla Valisi İdris Akbıyık, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek bisiklet turunun startını verdi. Vali Akbıyık’ın yanı sıra, Vali Yardımcısı Murat Kahraman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Yakup Kütük, İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim, Yeşilay Muğla Şubesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Çevikbaş, Yeşilay Muğla Spor Kulübü Başkanı Ebru Uyan, Bisikletçiler Muğla İl Temsilcisi İlker Cömert ve vatandaşlar da etkinliğe katıldı. Bisiklet turu, Muğla Valiliği önünden başlayıp Ortaköy Mahalle kahvesi önünde sona erdi. Bu etkinlikle birlikte, sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandı.
Muğla Akdeniz’in suyu bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşuyor Muğla’nın Datça ilçesinde geleneksel hale gelen etkinlik çerçevesinde Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşacak. Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, Ege Denizi’ne dökülecek. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü’nün bu yıl 23.’sü gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılmasının ardından başlayan törende Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine Akdeniz suyu dolduruldu. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan Akdeniz’in suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Testilere doldurulan sular, yürüyüşün ikinci etabı olan Gereme koyu Katıyalı mevkiinde Ege Denizi’ne dökülecek. “İnşallah çocuklarımız torunlarımız devam ettirir” Törenin açılışında kısa bir konuşma yapan Datça Kaymakamı Murat Atıcı, etkinlikten duyduğu heyecanı da dile getirerek, “Ege’nin birleşim yeri Datça’dayız. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye testilerle su taşıma töreni gerçekleştiriyoruz. Artık geleneksel hale geldi. Bu yıl 23.’sü düzenleniyor. Mayıs ayında bu yürüyüşü bu etkinliği hep beraber, ilçe halkımızla yapıyoruz. İnşallah doğaya bir katkımız olur. Bu farkındalığı oluşturmak için şimdiye kadar bu etkinliği yapan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah devamı da gelir ve 100.’sünü de çocuklarımız, torunlarımız gerçekleştirir” dedi. “Temsili olarak iki suyu birleştirmiş oluyoruz” Kısa bir konuşma yapan Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ise “Tarihin bize yüklediği misyonla, 3 bin yıldan beri bulunan bu coğrafyada yaşayan insanların tarihsel süreçte oluşturdukları bir kültüre katkı olsun diye DAÇEV sayesinde bir yürüyüş başlatmıştık” diyerek etkinlik sürecini anlatması için sözü DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün’e bıraktı. Knidosluların başlattığını kendilerinin sembolik olarak tamamladıklarını ifade eden DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün; "2000 yılında rahmetli Turgay Sönmez’in fikriydi bu yürüyüş olayı ve bizler tamam dedik. Yılda bir kere Mayıs ayının ilk Pazar gününde bu yürüyüşü yapma kararı aldık. Datçalıları bir araya getirelim, birlikte dostluk ve doğa yürüyüşünü yapalım. Hem birbirlerini daha yakından tanımış olsunlar hem sonunda da eğlenelim baharın tadını çıkaralım dedik. Böylece bu etkinliği başlattık ama bu arada aklımıza Knidosluların Perslere karşı kendilerini savunmak için Balıkaşıran’da kanal açarak iki denizi birbirine kavuşturma girişimi geldi. Biz de bunun üzerine madem onlar beceremedi, biz bu olaya bir gönderme yapalım Akdeniz’in suyunu alıp Gökova Körfezi’ndeki Gereme koyuna dökeriz ve böylece onların beceremediklerini biz yapmış oluruz, temsili olarak da iki suyu birleştirmiş oluruz dedik” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükçekmece’de lüks villada sır ölüm: 17 yaşındaki genç havuzda can verdi Büyükçekmece’de haftalık kiralık lüks bir villada 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşları eğlenirken iddiaya göre havuza düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme başlatan polis ekipleri şüpheli ölümün arkasındaki sır perdesinin polis tarafından geniş çaplı inceleme başlatılırken, hayatını kaybeden İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte çekildiği fotoğraf kaldı. Olay, 3 Mayıs günü akşam saatlerinde Büyükçekmece Tepekent’te bulunan lüks bir villada meydana geldi. İddiaya göre, 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşlarıyla birlikte haftalık kiralık lüks bir villada eğlence düzenledi. Düzenlenen eğlence sırasında İpek dengesini kaybederek havuza düştü. İpek, havuzda boğularak hayatını kaybederken, durumu fark eden diğer arkadaşları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gencin cenazesi yapılan ilk inceleme ardından kesin ölüm nedeni tespiti için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis evde bulunan arkadaşlarını gözaltı alarak savcılık talimatı ile incelemeye başlattı. İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte havuza girmeden önce çekildikleri fotoğraf kaldı. Öte yandan polis ekipleri tarafından villada yapılan geniş çaplı incelemelerde uyuşturucu ve silah bulunmadığı öğrenilirken, yaşları 18’den küçük kişilerin villayı nasıl kiraladığı ise merak uyandırdı.
Aydın Aydınlı veteriner hekimler gecede buluştu Dünya Veteriner Hekimleri Günü dolayısıyla Aydın Veteriner Hekimler Odası tarafından düzenlenen gecede veteriner bir araya gelirken, doyasıya eğlenerek stres attı. Aydın Veteriner Hekimler Odası, Dünya Veteriner Hekimleri Günü’nü düzenlenen gece ile kutladı. Efeler ilçesindeki bir kır düğün salonunda düzenlenen geceye oda üyelerinin yanı sıra Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin, Köşk Belediye Başkanı Nuri Güler, Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Altıntaş ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin oda üyeleri ve davetlileri karşılayarak yakından ilgilenip sohbet etti. Aydın Veteriner Hekimler Odası Başkanı Cemil Şahin yaptığı konuşmada veteriner hekimlerin sürekli özlük hakkı kaybı yaşadığını belirterek, “Burası dert anlatma, yakınma yeri değil tabii ki ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Veteriner Hekimler uzun yıllardır, sürekli özlük hakkı kayıpları yaşıyor, çok fazla sıkıntımız var dolayısıyla bunun aslında kutlanacak bir tarafı da yok. Biz de isteriz ki, Dünya Veteriner Hekimler Günü vesilesiyle, günlerce eğlenelim, 7 gün 7 gece düğün, bayram yapalım ancak maalesef olamıyor. Bu geceyi de, birlik, beraberlik, dayanışma ve moral gecesi olarak değerlendirerek organize ettik. İlerleyen yıllarda inşallah coşkuyla günlerce kutlamalar yapabileceğimiz günleri de görürüz diye umut ediyorum" dedi. Başkan Şahin odanın kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü olduğunu hatırlatarak devam ettiği konuşmasında, "Aynı zamanda, Aydın Veteriner Hekimleri Odamızın kuruluşunun da 30. yılı içerisindeyiz. Odamızın bugünlere ulaşmasında büyük emek veren, değerli oda yöneticilerimize, oda kurullarımızda görev yapan meslektaşlarımıza ve maddi manevi her şartta büyük destek aldığımız, temel taşlarımız, meslek örgütümüzün varlık sebebi olan değerli üyelerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Şanla, şerefle, onurla daha nice 30 yıllara erişebilmeyi ümit ediyoruz" diye konuştu. Organizasyonda emeği geçen ve katılarak gecede kendilerini yalnız bırakmayan tüm misafirlerine teşekkür ederek konuşmasını tamamlayan Şahin, “Organizasyonumuza teşrif ederek gecemizi onurlandıran, Efeler Belediye Başkanımız Av. Anıl Yetişkin’e, Köşk Belediye Başkanımız Veteriner Hekim Nuri Güler’e, Veteriner Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Cavit Kum’a ve Dekan yardımcılarımız Prof. Dr. Bülent Ulutaş ve Prof. Dr. Göksel Erbaş’a, Tarım ve Orman İl Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Altıntaş’a ve İl Müdür Yardımcımız Veteriner Hekim H. Eray Yeşilçayır’a, Buharkent İlçe Tarım ve Orman Müdürümüz Veteriner Hekim İbrahim Selli ’ye, TMMOB Aydın İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Makine Mühendisleri Odası Başkanı Tunç Erlaçin’e, Aydın Tabip Odası Yönetim Kurulu’na, Aydın Diş Hekimleri Odası Yönetim Kuruluna, tüm meslektaşlarımıza ve kıymetli ailelerine, sesi ve harika sahne performansıyla gecemize renk katan müzisyen veteriner hekim İncirliova İlçe Temsilcimiz Mehmet Tokalı’ya şükranlarımızı sunuyor, daha nicelerine hep birlikte ulaşabilmeyi temenni ediyoruz "ifadelerini kullandı. Gecede efelerin sunduğu zeybek gösterisi de büyük beğeni toplarken günün anlam ve önemi dolayısıyla Başkan Şahin, protokol üyeleriyle birlikte pasta kesti. Oda üyeleri canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlenerek unutulmaz bir gece yaşarken, üyeler de düzenlediği geceden dolayı Başkan Şahin ve yönetimine teşekkür etti.