GENEL - 26 Temmuz 2018 Perşembe 12:20

Adnan Oktar’ın kardeşi Kenan Oktar İHA’ya konuştu:

A
A
A
Adnan Oktar’ın kardeşi Kenan Oktar İHA’ya konuştu:

İstanbul polisinin operasyonuyla yakalanarak gözaltına alınan ve çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen Adnan Oktar’ın kardeşi Kenan Oktar, kardeşine yapılan operasyonun İngiliz derin devletinin planladığı bir operasyon olduğunu ileri sürdü.

İstanbul polisinin operasyonuyla yakalanarak gözaltına alınan ve çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen Adnan Oktar’ın kardeşi Kenan Oktar, kardeşine yapılan operasyonun İngiliz derin devletinin planladığı bir operasyon olduğunu ileri sürdü.


Kenan Oktar, İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Kenan Oktar, operasyonu İngiliz derin devletinin planladığını ifade ederek, “Adnan hocam cezaevinde PKK lideriyle ve uzantısıyla aynı bölümde kalıyor. Kızımla beraber bizzat gittim ziyaret ettim tek kişilik koğuşta kalıyor. Bu operasyonlar Bediüzzaman’a da yapıldı. Adnan Hoca FETÖ ‘yü desteklemedi. Ben ’FETÖ’yü severim o da beni sever’ derken, o da benden tedirgin olur demek istedi” şeklinde konuştu.


Kardeşi Adnan Oktar’ın tutuklanması ve yaşanan süreçle ilgili Kenan Oktar, “Adnan Hoca benim tek kardeşim, öz kardeşim. Uzun süredir ayrıyım. Onun yanında bulunmak isterdim. Kısmet bugüneymiş. Kuvvetli bir operasyon yapıldı. Operasyonda herkesin tahmin edeceği gibi İngiliz derin devletinin planladığı bir operasyon. Biz hocamızın ve hanım kardeşlerimizin suçsuz olduğunu biliyoruz, halk da biliyordur. Bu operasyonlar Bediüzzaman‘a da yapıldı. Biz bunlara karşı duracağız bu apaçık bir iftiradır. Adnan Hoca’nın şimdiye kadar yanlış yaptığı bir şey yok. Eserlerinin hepsi ortadadır. Bediüzzaman bugünkü tabirle diyor ki; ‘Maddecilik ve Darwinizm vebası vardır. Bunun kaldırılması lazım’ diyor. Yapılan çalışmalarda Komünizmin, PKK’nın, dinsizliğin ayağı olan maddecilik, Darwinizm Adnan Hocamızın çalışmalarıyla yok edildi. Ortaya ağır bir darbede vuruldu. Bu dönemin önemli putları da yıkılmış oldu. Adnan Hoca sürecinde takip ederseniz 40 yıldır ilmi çalışma yapıyor. Herkes görüyor. Herkesin gözü önünde, televizyonlardadır. Fakat İngiliz Derin devleti FETÖ bağlantısıyla beraber bir yerden düğmeye basıp operasyon düzenletiyor. Operasyonda Tayyip hocamın tam Avrupa’ya gittiği zamana denk getiriliyor” dedi.


“PKK lideriyle ve uzantısıyla aynı bölümde kalıyor”


Kenan Oktar, “PKK lideriyle ve uzantısıyla aynı bölümde kalıyor. Bütün vatanın evlatlarının Adnan Hoca’ya sahip çıkması gerekiyor. Aklı birazcık olan insanlar bunların korkunç bir iftira olduğunu nazara alır. Açık söyleyeyim, İsrail yeni cumhurbaşkanı seçildiği, yeni hükümet kurulduğu zaman istemedi istemiyordu. Adnan Hocamız İsrail ile yakın bağlantı kurdu. Yakın lobi kurmasa Amerika’da Ermeni yasa tasarısı kabul ediliyordu. Adnan Hocamız bunu İsrail’in verdiği bir uyarı ile engelledi. İsrail’le bağlantılarımızın güçlü olmasını Adnan Hoca temin etti. Yoksa bize düşman bir devlet haline gelecekti. İsrail, Tayyip hocamızı sevmiyordu, onu yumuşattı. Son aylarda İsrail ile ticaret hacmimiz arttı. Askeri iş birliğimiz arttı” ifadelerini kullandı.


“FETÖ Adnan Hocayı sevmez”


Cezaevinde Adnan Oktar ile görüşmesi sorulan Kenan Oktar, “Bize tembihi şudur, sakın ola oyunlara gelmeyin, iftiradır diyor. Ben kardeşimle üç yıldır konuşmuyorum. İrtibatım yok. Maaşımı keselim diye panik yaptılar. İspat yok delil yok. Adalette en son söz savunmanındır. İddia ile bir kişiye suç atılmaz. 31 suçtan, terör örgütü filan...Örgüt diye bir şey yok. Bu bir arkadaş topluluğudur. Kardeşler birliğidir. Allah, dağılmayın birlikte olmayın diyor. Adnan Hoca ve arkadaşları acaip kişilerdir. Bediüzzaman’a bile acayip bir kişi demişlerdir. Kolay kolay kimsenin akıl erdiremeyeceği kişilerdir. Yani şöyle söyleyeyim, talebeler candan, çağdaş, Atatürkçü, dindar, muhafazakar gruptur. Hepimiz vatanımız için kendimizi feda ederiz. Atılan iftiralarda çok dikkat ediyorum. Bediuzumana’a atılan iftiralara benziyor. FETÖ rastgele bir kişi değil, önemli. Adnan Hoca FETÖ ‘yü desteklemedi. Ben “FETÖ’yü severim oda beni sever” derken o da benden tedirgin olur demek istiyor. FETÖ Adnan Hocayı sevmez. FETÖ Tahşiyeciler grubuna saldırmıştı” diye konuştu.


Adnan Oktar’ın ziyaretine ilk kendisinin gittiğini sözlerine ekleyen Kenan Oktar, “Tek kişilik koğuşta, ilk giden benim. Gözbebeklerinize kadar aranıyorsunuz. Kızımla gittik. Gamze Oktar ile birlikte. Kızlarımın da talebesi olmasını tabii ki temenni ediyorum ama o güçte ve yetenekte olmak çok zordur. Adnan Hocamızın yanında duran kahraman kız kardeşlerimiz, görüyorum, hepsi göğüslerini gere gere kahraman bir şekilde” dedi.


Adnan Oktar’ın yanına alınan kişilerin herhangi bir testten geçip geçmediği sorulan Kenan Oktar, “Testten geçiyor tabii ki onlar. Hepsi Türkiye’nin önemli üniversitelerinden mezun olmuş, çağdaş, zekalı kızlar. Bunlar kendini neden feda ediyor. Ortada belli ki lider kuvvetli bunlar tesadüfü olmaz. Benim kızlarımın takadi talebe olmaya yeter mi bilmiyorum. Orada gördüğüm kız kardeşlerimiz son derece kahraman, yiğit Hepsi göğsünü gererek kahramanca direniyor. Bunun nedeni hocamızın ona aşıladığı dini İslam’ı doğru algıladıkları anlamına gelir. Onlar son derece iffetli namuslu kızlar. Bütün dünya ayakta. Dünya basın organlarını nazara almıyor musunuz. 2019 Muharrem ayını nazara alın orada da bir gelişme olacak


Kenan Oktar son olarak “Bu suçların aslı yok. Casusluk diye bir suçlama yok. Biz Filistin’i severiz. Adnan hocamız Filistin ve İsrail’i barıştırdı. Orada vatan aleyhine bir cürüm yok. Bilgi alışverişi yok. İsrail’in dostluğunu temin ettik. Amerika’da şuanda ermeni lobisi, FETÖ lobisi olsun. Soykırım yasası çıkacaktı onu engelledi. Bir alimin eserlerine bakılır. Eserlerinde bir yanlış varsa onu söyleyin” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.