SPOR - 10 Ekim 2018 Çarşamba 17:52

Duygun Yarsuvat: “Ultraslan ürünlerinin parası hangi yoldan verildi”

A
A
A
Duygun Yarsuvat: “Ultraslan ürünlerinin parası hangi yoldan verildi”

Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Duygun Yarsuvat, Divan Kurulu Toplantısı’nda yönetimi eleştirdi.

Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Duygun Yarsuvat, Divan Kurulu Toplantısı’nda yönetimi eleştirdi. Taraftar grubu Ultraslan’ın ürünlerinin kulüp mağazalarında satılmasını eleştiren Yarsuvat, “Bu kişilere satılan ürünlerin parası hangi yoldan verildi?” diye konuştu. Yarsuvat’a cevap veren Başkan Mustafa Cengiz, “Bu ürünler için para verilmedi, bedava” dedi.


Galatasaray Kulübü Eski Başkanı Duygun Yarsuvat, Divan Kurulu Toplantısı’nda yönetimi eleştirdi. Olağanüstü Mali Genel Kurul’un ardından Galatasaray taraftar grubu Ultraslan’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı ve açıklamayı kürsüden okuyan Yarsuvat, taraftar oluşumunun ürünlerinin artık Galatasaray mağazalarında satılmasını da eleştirdi. Ultraslan’ın bir dernek mi, bir şirket mi ya da nasıl bir oluşum olduğunu soran Yarsuvat, “Ultraslan’ın ürünlerini Galatasaray’ın mağazalarında satarak, bu oluşumu meşru hale mi getiriyorsunuz? Şahıslara mı bir paralar veriliyor diye sormuştum. Bunun muhasebesi nasıl yapılıyor? Satılan ürünlerin gelir vergisini kim vermektedir? İsim hakkı karşılığında yazıyor açıklamada. Kimin üzerinedir bu isim hakkı. Galatasaray Spor Kulübü, bu kişilerle anlaşma yapabilir mi? Yaparsa, hukuken ne kadar sağlıklı olabilir? Bu konuda dikkatinizi çekmek istiyorum. Ultraslan denilen kuruluşun yayınladığı bildirinin altında bizlere birçok küfür edilmiştir” diye konuştu.



“Dünyanın her yerinde olur ama Galatasaray’da olmaz”


Yapılan mutabakatın kim tarafından yapıldığını ancak yönetim kurulunun bileceğini söyleyen Yarsuvat, “Ultraslan bir taraftar grubudur. Bu grup Galatasaray üzerinde hak iddia etmektedir. Bunu sorduğumuz zaman, taraftar gruplarının dünyanın her yerinde böyle yaptığı söyleniyor. Dünyanın her yerinde olur ama Galatasaray’da olmaz. Yönetim kurulumuz, rahmetli Metin Oktay’ın ölüm yıldönümünde, taraftar grubuyla beraber fotoğraf çektirmiş. Ultraslan flaması açılmış, arkasında da yönetim kurulu üyelerimiz duruyor. Bakın, meşru olmayan kişilerle dans ederseniz, bir gün gelip sizin ayağınıza basarlar. Bu durum birçok büyük kulübün başına gelmiştir. Galatasaray’a ait olan mağazalarda, bu grubun ne olduğu belli olmayan ürünlerinin satılmasına mani olun. Sattınız, parasını nasıl ödediniz? Nakit olarak mı ödediniz, barter mı yaptınız? Galatasaray’ı sonucunu bildiğimiz bir maceraya sokmayın” ifadelerini kullandı.



Cengiz: “Bize ağır sözler yazdıklarında neredeydiniz”


Duygun Yarsuvat’ın açıklamalarının ardından söz alan Başkan Mustafa Cengiz, “Biz yönetim olarak sosyal medyada yazılanlara göz yumuyormuşuz gibi konuşuyorsunuz. Sosyal medyada yazı yazanlar belli, Ultraslan belli. Bu ürünlerin storelarda satılması ticari bir olay. Çünkü hiçbir bedel yok. Parasını nasıl ödüyorsunuz diye soruyorsunuz, bedava, bir para ödemiyoruz. Bu yapılan işlem, rahmetli Özhan Canaydın döneminde de yapıldı. Ultraslan, dünyanın en büyük taraftar grubudur. Ultraslan ayarında hiçbir grup yok. Benim ömrüm maçlarda geçiyor. Liverpool, Manchester United, Arsenal, Barcelona, Real Madrid maçlarını izliyorum, hiçbirinin taraftarı böyle değil. Biz forvet almadığımızda Ultraslan sosyal medyada ağır sözler yazarken neredeydiniz” ifadelerini kullandı.



“Metin Oktay’ın mezarında sadece onlar vardı”


Ultraslan’ın kendisine göre bir çizgisi olduğunu ifade eden Mustafa Cengiz, “Duygun ağabeyin söylediklerine üzüldüm. Ultraslan yöneticileriyle bir araya gelmedim. Metin Oktay’ın mezarına gittiğimizde onlar da vardı. Metin Oktay’a sahip çıkıyorlar. Benim ve yönetimimizin organik bir bağı yok. Hatta ben başkan olarak gittiğimde, Metin Oktay’ın yeğenleri bile ‘Buraya gelen ilk başkansınız’ dediler” diye konuştu. Cengiz’in bu sözünün ardından Hayri Kozak, “Ben her sene Metin Oktay’ın mezarına gidiyorum” ifadelerini kullanınca Mustafa Cengiz, “Sen başkan mısın?” diyerek cevap verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Eğitim Bir Sen Antalya Şubesi’nden büyükşehir tazminatı talebi Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Meslek Kanunu ile ilgili düzenlemeyi hayata geçirmesini beklediklerini belirtirken, memurlara yönelik Büyükşehir tazminatı talebini de yineledi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili sorular üzerine Türkiye’de öğretmenlerin nitelikleri ve seçiminden hizmet içi eğitimine kadar birçok konuyu kapsayan yeni bir düzenleme yaptıklarını belirtti. Tekin, “Kanun, öğretmenlerin ve yöneticilerin hak, ödev ve sorumlulukları, öğretmenlik mesleğinde kariyer, eğitim çalışanlarının şiddetten korunması, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi gibi konuları kapsayacak" dedi. "Tazminat talebimizi yineliyoruz" Bakan Tekin’in yaptığı açıklamanın ardından, Türkiye’de yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen’in Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, meslek kanunu ve büyükşehir tazminatı ile ilgili konuştu. Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Antalya Şube Başkanı Eyüp Bülent Miran, "Geleceğimiz ve gençlerimiz için daha iyi bir eğitim sistemi, eğitim çalışanlarımız için daha sistematik bir çalışma hayatı için atama bekleyen öğretmen adaylarının sesi duyulmalı, umut ışığı olunmalı; Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki sorunlar çözülmeli, eksilikler tamamlanmalı; kendi gelirinden harcama yapan akademik personelin ücret adaletsizliği giderilmeli, alım güçleri yükseltilmeli; üniversite idari personelinin yer değişikliğinde sonuca varılmalı, her aşamada dile getirdiğimiz YHS’nin GİH’e geçirilmesi sağlanmalı, beklentiler karşılıksız bırakılmamalıdır. Öte yandan Büyükşehirlerde görev yapan kamu çalışanlarına Büyükşehir tazminatı verilmesi yönündeki beklentimiz sürmektedir. Ev sahibi-kiracı kavgalarının mahkemelerin yükünü artırdığı bir dönemde bu talebi önemsiyoruz. Sahil şeridinde, turizm beldelerinde oradaki ev ve kira fiyatları ciddi yükseldiğini görüyoruz. Bu nedenle sendika olarak bu talebimizi yineliyoruz" dedi.
Antalya Antalya Bilim Merkezi’nde yapay zeka teknolojileri anlatıldı Antalya Kepez Belediyesi’nin Antalya Bilim Merkezi, Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu’nu öğrencilerle buluşturdu. Hacıbeyoğlu, yapay zeka tekniklerinin kullanım alanları, uygulamaları, geliştirme araçları, dezavantaj ve etkileri hakkında öğrencileri bilgilendirdi. Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu, Kepez Belediyesi’nin Dokumapark’ta hizmete açtığı Antalya Bilim Merkezi’nde yapay zeka teknolojilerini anlattı. Lise öğrencilerinin dinleyici olarak katıldığı söyleşide, yapay zekanın günümüzde ve gelecekteki rolüne dair önemli değerlendirmelerde bulunan Mehmet Hacıbeyoğlu, bilişim alanındaki talebin giderek arttığını ve bu talebin dünya genelinde olduğunu belirtti. Hacıbeyoğlu, özellikle pandemi sürecinde uzaktan çalışmanın popüler hale gelmesiyle birlikte, bilişim mesleklerine olan ilginin de arttığını ifade etti. Bilişim sistemleri üzerine yeni meslekler Artık her şeyin yazılımla, yapay zeka ile yapılmaya başlandığına dikkat çeken Doç. Dr. Hacıbeyoğlu, okuduğu bir makaleden örnek vererek konuşmasını sürdürdü: "Önümüzdeki 20 yıl içinde dünyadaki mesleklerin yüzde 20’si bitecek. İnsanların para kazanmak için yaptıkları ara işlemleri artık bilgisayar sistemleri, robotlar yapmaya başlayacak. Bunun yanında yeni meslekler ortaya çıkacak. Ortaya çıkacak yeni mesleklerin büyük bir kısmı da bilişim sistemleri ile ilgili olacak." Yapay zeka ile endüstride hız ve kalite artışı Son yıllarda giderek popülerliği artan yapay zeka teknolojilerine değinerek sözlerine devam eden Doç. Dr. Mehmet Hacıbeyoğlu, ayrıca devletlerin, kurumların ve özel firmaların yapay zeka teknolojilerine yatırım yapmaya başladığını ve bunun gelecek için umut verici olduğunu vurguladı. Hacıbeyoğlu, yapay zekanın endüstriyel alanlardaki kullanımının hız ve kalite artışına yol açtığını, endüstriyel robotlar, otomasyonlar ve yazılımların insanların yerine geçmeye başladığını ifade etti. Ancak, teknolojinin doğru kullanımının da önemli olduğunun altını çizerek, yapay zekanın etik ve insanlık için potansiyel risklerini de anlattı. Teknoloji doğru kullanılmalı Hacıbeyoğlu, "Önemli olan teknolojinin gelişmesi değil, önemli olan teknolojinin kullanım alanlarıdır. Hidrojen bombası yapılan teknolojiyle bir denizaltının 100 yıl boyunca enerjisini sağlıyorsunuz. 100 yıl boyunca deniz altı, yüzeye çıkmadan dünyada enerjisi bitmeden gezebilir. Aynı teknolojiyle bir bombayı insanların üzerine atarak 50-100 bin kişiyi öldürebilirsiniz. Bunu iyi bir amaçla, bir taşıtın yakıtını üretmek içinde kullanabilirsiniz. Evet teknoloji gelişiyor, ama siz bu teknolojiyi hangi amaçla kullanıyorsunuz. Örneğin bir robota ev işleri yaptırabilir. Yük taşıtabilir, ağır işlerde, hasta bakımında kullanabilirsiniz. Robotları savaş içinde yapabilirsiniz. Robotların insanları öldürmesini de sağlayabilirsiniz" dedi. Hacıbeyoğlu, yapay zekanın doğru kullanımının insanlık için büyük fırsatlar sunabileceğini ancak aynı zamanda dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini de belirtti.