GENEL - 09 Kasım 2018 Cuma 08:59

8’inci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali

A
A
A
8’inci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali

Bu yıl ‘Herkes için adalet’ temasıyla düzenlenen 8.

Bu yıl ‘Herkes için adalet’ temasıyla düzenlenen 8. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin açılış programı yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.


İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin öncülüğünde izleyiciye adalet temalı önemli filmlerden oluşan bir seçkinin hazırlandığı 8’inci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin açılış programı gerçekleştirildi. ’Herkes İçin Adalet’ temalı festivalin açılışı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan programda, yönetmen ve senarist Derviş Zaim ile Prof. Dr. David Nutt’a ’Onur Ödülü’, ses tasarımcısı İsmail Karadaş ile Jak Şalom’a ise ’Sinemaya Katkı Ödülü’ verildi. Ödül takdiminin ardından festival programının tanıtımı salondakilere gösterildi. Programın sonunda da festivalin açılış filmi olan ’Erkekler de Ağlar’ gösterime sunuldu. Bu yıl ki düzenlenen festivalde festival başkanı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer olurken festival direktörü ise Prof. Dr. Bengi Semerci oldu. Açılış programına İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, sinema dünyasından pek çok isim ve sinemaseverler katıldı.


“Bu sene çok şanslıyız. Filistin’i anlatan bir filmimiz var“


8’inci Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer hep adalet ve hukukun peşinde olduklarını dile getirerek, “Her yıl bu festivalde biz bir soruyu ve o sorulara bağlı cevapları araştırıyoruz. Hep adalet ve hukukun peşindeyiz. Adalet ve hukukun peşindeki bu yolda sinema sanatının ürünleri ile daha çok adalet, daha çok hakikat, daha çok hukuk nasıl olur diye her yıl bir araya geliyoruz. Biz bu festivalde neyi arıyoruz? Bazı şeyleri buluyoruz, bazı şeyleri bulamayacağız, bazı şeyleri aramaya devam edeceğiz. Bu sene birkaç şey bulduk. Ben her yıl film festivallerine gidip film bulmaya çalışırken çocukluğumuzdan beri yaşanan bir sorun var. Filistin’deki insan hakları ihlallerini hepimiz biliyoruz. Ben bu kadar önemli bir olayda 20’nci yüzyılda acaba bir film bulabilecek miyiz diye her yıl festivallere baktım. İnanın bu kadar önemli bir insanlık sorunu için bir film bulamadım. Belki vardı biz bulamadık. Bu sene çok şanslıyız. Hakikaten sürekli bir animasyonla Filistin’i anlatan bir filmimiz var. Bunu bulmak bile bu festivale devam etmek için önemli bir motivasyon sağladı “ şeklinde konuştu.


Festival, 9 - 15 Kasım tarihleri arasında ’8. Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’, ’Altın Terazi’, ’İz Bırakanlar’, ’İlk Adım’, ’Uluslararası Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması’ ve ’Kısa Filmler Yarışma Dışı’ başlıkları adı altında gerçekleştirilecek. Ayrıca festival boyunca film yarışmalarının yanı sıra adalet konulu akademik konferans ve panellerde düzenlenecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İş insanlarının vize sıkıntısı Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, iş insanlarının uzun zamandır mücadele ettiği enflasyonist ortam, artan üretim maliyetleri ve nitelikli iş gücü gibi sorunlara vize sıkıntısının da eklendiğini belirterek konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Eskişehir sanayicisinin 150’den fazla ülkeye 4,3 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini ve 100 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını ifade eden Kesikbaş, son dönemlerde özellikle Avrupa ülkeleri için yaşanan vize temini sorunun ihracat yapan firmalar için ciddi bir engel teşkil ettiğini söyledi. Vize konusu tarife dışı engel haline dönmekte ESO Başkanı Kesikbaş yaptığı açıklamada, “Artan üretim maliyetlerinden nitelikli işgücüne, rekabetçi fiyat oluşturmaktan mevzuatlara, öngörülebilirlikten enflasyona kadar Türk sanayicisi olarak birçok konuyla mücadele ediyoruz. Özellikle son bir yıldır bu sorunlara maalesef artarak devam eden vize alma zorluğu da eklendi. Bizler tüm zorlu şartlar altında yüksek kalitede üretim yapıyoruz ve bunlar için yurt dışında pazar buluyoruz. Ancak iş insanları olarak ironik bir şekilde ürünlerimizi gönderdiğimiz ülkelere bizler gidemiyoruz. Vize konusunun ülkemiz iş insanları için tarife dışı bir engel olarak kullanılmasını düşünmek bile bizleri rahatsız etmekte. İş insanlarımızı maddi ve manevi olarak zarara uğratan bu haksız uygulamanın en kısa sürede son bulmasını istiyoruz” dedi. Vize sorununun en hızlı şekilde çözülmesini bekliyoruz İş dünyası olarak farklı ülkelerle ticari ve ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek, yeni pazarlara açılmak için mutlaka iletişim içinde olunması gerektiğinin altını çizen Kesikbaş, “Özellikle ticari amaçlı yapılan vize başvurularında yaşanan sıkıntıları anlamakta zorlanıyoruz. Başvuru sistemlerinin sürekli kapalı olması, randevu alınamaması, tesadüfen randevu bulunsa bile çok uzak tarihlere verilmesi, yapılan vize başvurularının bazen aylarca bekletilmesi, planlanan toplantı ve iş seyahatlerine bu sebeple gidilememesi, iş insanları tarafından yapılan vize başvurularının beklenmedik şekilde reddedilmesi, vize verilse bile bunların geçerlilik sürelerinin çok kısa tutulması bizleri oldukça zor durumda bırakmaktadır. Bu durum Türk iş insanları için son derece antipatik ve prestij zedeleyici bir durum oluşturmaktadır. Her iki tarafı da yoran ve işletmelerimiz için ciddi kayıplara sebep olan bu tutumun en hızlı şekilde çözüme kavuşturulmasını beklemekteyiz” açıklamasında bulundu.