EKONOMİ - 11 Ocak 2019 Cuma 15:06

SUDER’den ‘kurşunlu su’ haberlerine karşı açıklama geldi

A
A
A
SUDER’den ‘kurşunlu su’ haberlerine karşı açıklama geldi

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nden (SUDER), medyada yer alan “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadelerin yer aldığı haberlere ilişkin açıklama yapıldı.

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nden (SUDER), medyada yer alan “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadelerin yer aldığı haberlere ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, “Söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır” denildi.



Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) dün bazı medya organlarında ‘yer alan ve içerisinde “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeleri barındıran haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Seyhanlı’nın imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:



“Söz konusu haberde, Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden 4 Akademisyenin araştırmasında 43 farklı markanın içme suyundaki 16 farklı ağır metal analizinden baryum, kurşun ve stronsiyum gibi ağır metaller çıktı. Bazı örneklerde ağır metal değeri olması gerekenden yüzlerce kat fazla çıkarken, bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeler yer almaktadır.



Haberde ayrıca Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun, ‘Ambalajlı Su Sektöründe korkunç derece denetimsizlik var. Standart dışı firmaların ruhsatları iptal edilmeli’ şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiştir.


Türkiye’de faaliyet gösteren ambalajlı su üreticilerinin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) olarak, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde 26-28 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Tarım, Çevre ve Sağlık Kongresi’nde sunulan bir araştırmaya dayalı olarak yayınlanan habere ilişkin aşağıdaki değerlendirmelerimizi dikkatlerinize sunarız:



Haberde söz konusu edilen araştırmanın kısa özetinde; araştırmanın hangi tarihte, hangi illerde, nerelerden toplanan ambalajlı suların, hangi koşullarda ağır metal analizine tabi tutulduğuna dair herhangi bir açıklayıcı bilgi yer almamaktadır.



Bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir


Bu nedenle de, söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır.



Bunların yanısıra, periyodik olarak hem tesislerden, hem de piyasadan Sağlık Bakanlığı ekipleri periyodik olarak numune almakta ve analiz etmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve ambalajlı suların tabi olduğu İnsani Tüketim Amaçlı Sular hakkında Yönetmelik ve Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelikler’de belirtilen ağır metal limitleri, Avrupa Birliği’nin ilgili mevzuatları ile birebir uyumludur. Mevzuatlarda belirlenen mikrobiyolojik ve kimyasal parametrelerin üst limitleri belirli bilimsel çalışmalarla uzman kurum ve kuruluşlar tarafından saptanmıştır.



Tüm bu bilgiler ışığında 10 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan habere konu olan ‘Ambalajlı İçme Suyu Örneklerinde Ağır Metal Analizleri ve Risk Değerlendirmesi’ araştırmasında da araştırma kapsamında çıkan tüm sonuçlar, mevzuat limitleri dahilindedir. Yine haberde yer alan Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun açıklamalarındaki, ‘Tespit edilen en yüksek baryum oranı korkutucu. Kurşun miktarı 0.010’un altında olması gerek ancak 8 katı çıkmış. Araştırma sonuçlarına göre bazı içme suları dördüncü derece su kalitesinde. Böyle bir ürün ancak banyoda kullanılır. Baryum (Ba), kurşun (Pb) ve stronsiyum (Sr) ağır metallerdir. Bu ağır metallarin kansorejen etkileri var. Bazı organlarda birikme, mutasyon, dejenerasyon etkileri söz konusu olabilir. Çünkü bu metaller vücutta birikme yapabiliyor. Ambalajlı su sektöründe korkunç derece denetimsizlik var’ sözüne ise katılmamız mümkün değildir.



Kaldı ki, yapılan araştırmada tespit edilen Baryum ve Kurşun değerleri, bırakın korkunç veya 8 kat yüksek olmasını, mevzuat limitlerinin altındadır. Bu nedenle de tüketicileri yanlış yönlendirmektedir. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ülkemizdeki bütün ambalajlı su işletmeleri, Sağlık Bakanlığının ruhsatlandırması ve haberli, habersiz denetimi altındadır. Yine işletmelerimiz bulundukları illerde, Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri ekipleri tarafından denetlenmektedir. Türkiye’de ambalajlı sularımızla ilgili bütün yasal mevzuat, AB Mevzuatı ile birebir uyumludur.



Dolayısı ile Sağlık Bakanlığından ruhsatlı bütün ambalajlı suların içeriğinde bulunan bütün mineraller ve diğer çözülü maddelerin bulunabilirlik alt ve üst limit değerleri, AB ve ülkemiz mevzuatında kabul edilmiş değerler aralığındadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olan ambalajlı suların bütün parametre değerleri hem ülkemiz hem de AB Yasal Mevzuat değerlerine uygun iken, bir kongrede sunulan bir çalışma kaynak gösterilerek, ’ambalajlı sularımızda limit değerlerin kat be kat üstünde ağır metal saptandığı’ iddiası da havada kalmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından konu ile ilgili yapılan basın açıklamasını da ekte bulabilirsiniz.



Habere ilişkin bu değerlendirmelerinizin dikkate alınmasını bilgilerinize sunarız."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.